Kılıçdaroğlu: Mutfakta yangın var

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye'nin gerçek gündemi ekonomidir. Mutfaklarda yangın var. Milyonlarca ailenin aybaşını nasıl getireceğiz diye düşündüğü bir süreci yaşıyoruz” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, televizyonların Ankara temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi. Kılıçdaroğlu'nun yanında CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, TBMM Grup Başkanvekili Engin Özkoç da hazır bulundu.

Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk'ün aktardığına göre “Keşke ülkemizin gündemi bu kadar yoğun olmasa da fıkra da anlatabilsek” diyen Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin şu açıklamaları yaptı:

'Ateşten uzak duralım'

"İranlı general Kasım Süleymani'nin ABD tarafından öldürülmesi, Ortadoğu'da yeni ve büyük sorunların başlangıcı olabilir. Ortadoğu'daki her olay Türkiye'yi etkileyecektir. Bizim Erdoğan'dan beklentimiz Ortadoğu politikalarında daha itidalli bir tutum takınması, Türkiye'yi Ortadoğu'daki ateşten uzak tutmasıdır. Çünkü Ortadoğu 10 yıllardır kan gölüne dönüştü, vekalet savaşlarının yapıldığı bir alan. Umarız Ortadoğu onarılmaz bir uçuruma sürüklenmez.

'En doğru olanı bu'

Türkiye, BM'ye başvurarak, Libya'da barış gücü oluşturulması talebinde bulunması gerekiyor. En doğru olanı bu. BM olaya el koyduğunda sıcak çatışmanın önüne geçilmiş olur. Sıcak çatışma olursa ne olur? Öngörüsü olmayan bir dış politika, üç adım sonrasını görmeyen bir dış politika var. Keşke birileri Erdoğan'a satranç nasıl oynanır üç hamle sonrasını düşünerek nasıl taşlarla oynanır anlatabilse.

'Bir kişinin yönettiği bir tabloyu Türkiye, tarihinde hiç yaşamamıştı'

Tezkerenin parlamentoya gelmesi, enflasyonun kaç olması gerektiğini söyleyen Erdoğan, tek parti rejiminin getirdiği doğal bir sonuç. Bir kişinin yönettiği bir tabloyu Türkiye, tarihinde hiç yaşamamıştı. FETÖ için kullanılan ‘paralel devlet' yapılanması vardı. Şimdi sarayda paralel devlet var. Biri yasal, diğeri sarayınki. Kararları bakanlar, bürokratlar değil, saray ve onun bürokratları alıyor ve aşağıya dikte ettiriliyor.

'Mutfakta yangın var'

Türkiye'nin gerçek gündemi ekonomidir. Mutfaklarda yangın var. Milyonlarca ailenin aybaşını nasıl getireceğiz diye düşündüğü bir süreci yaşıyoruz. Düşük gelirlilerin primleri yatmadığı için sağlık hizmeti verilemeyecek 5 milyonu aşan bir kitle oluştu. Kişi başına gelirin 10 bin dolar olduğu ifade edilen ülkede, 8 milyon kişi ayda 673 lira ile geçinmek zorunda.

'Vatandaş hesap sormalı'

Sarayın mutfağı sıfır ama vatandaşın enflasyonu yüzde 30-35'lerde. 18 yılın yarattığı acı tablonun sorumlusu kim? 18 yıl tek başına yöneteceksiniz önünüzde hiçbir engel yok. İstediğiniz yasayı, kararnameyi çıkarıyorsunuz, atama yapıyorsunuz o zaman bu tablonun sorumlusu kim? Vatandaş da, sendikalar da bu soruyu sorsun. Sanayicinin gelecek öngörüsü yok. Böyle bir acı tablo.

'Hakimler tarafsız karar veremiyor'

Türkiye'de yargı var mı? Özellikle Adalet Bakanlığı'nın yeni seçip atadığı hakimlerin yüzde 99'u saraya bakıp karar veriyor. Daha deneyimli olanlar, objektif ölçülerle yargı dünyasında yerini alanlarsa daha sağlıklı karar veriyorlar. Erdoğan, şehir güvenliğinin artık polisle sağlanamacağını dile getiriyor. Büyük ihtimalle SADAT liderinin telkinleri üzerine bu demeci verdi. Belki İstanbul'a bir tabur silahlı kuvvet gönderebilirler. Polise ve bekçilere rağmen güvenlik sağlayamıyorsa sebebi ne? Akli melekelerini yitirmiş birini savunma danışmanı olarak bir insan istihdam eder mi? Mehdiye ortam hazırlıyorlar büyük ihtimalle.

'Kanal İstanbul yapılmaz'

Kanal İstanbul diye bir şey olmayacak. Önce finansman kaynaklarını açıklamalılar. Yurt dışından bulmaya çalışacaklarını söylüyorlar. Kim buraya para yatıracaksa bir lirasını dahi vermeyeceğiz. Buyursunlar, para bulsunlar. Olmayacak şeyi tartışmaya açıyorlar. Nedeni halkı Türkiye'nin gündeminden koparmak. Ekonomiyi, yoksulluğu düşünmesinler. Önümüzdeki süreçte yap- işlet- devret projelerine bütçeden çok daha fazla paralar ödeyecekler. Bizden 5 kuruş para çıkmıyor diyordu. Gördük ki vatandaşın cebinden çıkıyor. Bu bütçe ile Kanal İstanbul'u yapacaklar. Buyursunlar yapsınlar.

'Yerli otomobile karşı çıkılmaz'

Yerli otomobile karşı çıkmak, Türkiye'nin çıkarları açısından doğru değil. Türkiye'de teknik, hızlı değişimi yakalar ve sürdürürse bir dünya markası yaratabilir. Ama bugünkü teknolojide üretip orada kalırsa, otomobili satamazsınız. Hacettepe Üniversitesi de elektrik ile çalışan otomobil yapmıştı. Ama kimse görmedi. Bütün mesele yaptığınız ürünü dünyaya satabilecek misiniz? Merak ettiğim, TOBB bu işe yüzde kaçla ortak olacağıdır. Hani 2019'da göklerde Türk uçağı da uçacaktı.

'Doğu Akdeniz'deki diplomasi yanlış'

Doğu Akdeniz'de bir şeyler kazanmak için diplomasi dediğimiz bir yol var. Bölge ülkeleri ile sıcak, samimi ilişkiler kurarsınız. Doğu Akdeniz'de petrol, doğalgaz var mı? Var. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC), Türkiye'nin hakkı var mı? Var. ‘Birlikte çıkaralım' dersiniz, maliyeti düşük tutmak için de ‘Türkiye  üzerinden geçirelim' dersiniz, konuşursunuz. Mısır ile niye kavga ediyorsunuz? Libya'ya ne olacak? Asker göndermekle oyunu bozduğunuzu düşünüyorsanız bozulmadığı görüldü. Onlar da oturdu Yunanistan ile anlaşma yaptı. Her şey saray ve kişisel çıkarlar uğruna yapılıyor.

'Yeni partileri takip ediyoruz'

Sayın Ahmet Davutoğlu ve Sayın Ali Babacan'ın yaptığı açıklamaları dikkatle izliyoruz. Millet ittifakının öngördüğü benzer ortak noktalarımız çok fazla. Hatta yüzde 99 diyebilirim. Parlamenter sistem, yargı bağımsızlığı, güçler ayrılığı gibi demokratik temel kuralları gibi noktalarda görüş birliği var. İleride ittifak oluşabilir mi bugünden bir şey söylemek çok zor tabii, seçim ortamında bakacağız. Seçim kararını da Erdoğan verecektir. Başka kimsenin verme ihtimali var mı? Sizin istemeniz bir şey ifade etmeyecek.

'Başkanlarla rantı aşacağız'

Önce şunu kabul etmemiz lazım bir yerde plan yapılıyorsa doğal olarak rant çıkıyor ortaya. Sorun, rantı kim alacak? Halka mı, yandaşa mı vereceksiniz? İzlenen politika rantın belli kişilere verilmesi. Bunun önüne geçeceğiz, kent kültürü açısından da bu zorunlu. Mansur Yavaş Beyden de, Ekrem İmamoğlu'ndan da bu tür uygulamalara son verecek yeni bir anlayışı hayata geçireceğiz.

'İnce'nin, aday olma hakkı var'

Muharrem İnce gibi partide herkesin genel başkan adayı olma hakkı vardır. Muharrem Bey üyemiz. Tabii ki görüşürüz. Aslında daha önce görüşecektik ancak Türkiye'nin yoğun gündemi nedeniyle görüşme olmadı. Kendisini dinlerim. Belki bana anlatacağı özel şeyler de vardır."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri