Koronalı Zamanlar

Ayşe Sökülmez

İnsanların birbirlerinin yüzüne

Bakmadığı gözlerinin içine hele

Hiç bakmadığı zamanlar.

Onca ruhsuz,

Onca gaddar,

Ve onca vicdansızın.

Ellerinde telefonlar kameralar açık.

Beni çek.

Beni çek,

Şu ağaç görünsün,

Şu köprünün uzunluğu da çıksın.

Piramitleri, Eiffel’ in ayaklarını,

Çin’ Seddini, Nemrut’ u, Firavun’ u…

Şu mumyayı, rahibi, meleği, güneşi, ayı.

Çek …

Ayı avuçlarıma aldım,

Güneşi arkama,

Denizi kendime çarşaf yaptım onu çek.

Bütün sosyal medya

Hesaplarıma yetecek kadar çek.

Yememi içmemi illa ki tabağımı çek.

Tabak görünsün.

Bende görüneyim, çek.

Yeni elbisemi, çantamı...

Kol saatimi.

En çok saatimi çek.

Herkesin gözüne girsin

ve de batsın.

Herkesin canı çeksin.

Aynısını bulamasın, alamasın çatlasın.

Arabamı çek,

Rengi görünsün markası belli olsun.

Şu renk olmaz

bu renk buna uyumsuz.

Bu ayakkabı şu kazağa uyar.

Çanta uymadı.

Birazdan bir şelfi .

Bir tek bende var…

Leoparlar, geçiniz, kürkler.

İpekler, yünler, pamuklar.

Dolaplara sığmayan.

Giyinme odaları icat edilen yeni yapılarda

Kartonlar, kartonlarda

Etiketi çıkarılmamış giyilmemiş...

Giysiler...

Evleri süsleyen eşyalar.

Bütün dil sürçmeleri.

Ağız bükmeler.

Özel okul çocukları.

Görgüsüz ebeveynler.

Onlardan…

Diplomalı / diplomasız müdürler.

Müdür yardımcıları.

Süslü pastahaneler.

İçinde Frambuazlar

Partiler, düğünler.

Doğanın yenilenmesi.

İnsan denen varlığın

Kısa bir süreliğine düşüneceğini…

Umduğum zamanlar…

Koronalı zamanlar şimdi.

 

Ayşe Sökülmez

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.