Kontakt lensin yapısının bozulması veya göz üzerinde oluşturduğu değişikliklere bağlı komplikasyonların en sık görülen sorunlar olduğunu dile getiren Küçükerdönmez, şunları söyledi:
"Kontakt lensler gözümüzde bazı değişikliklere yol açar, özellikle de gözyaşında. Vücuda yabancı bir madde olan kontakt lens, bağışıklık sistemini harekete geçirir. Kirpik dibi hastalığı, kişinin kontakt lensi kötü kullanımı, kontakt lens materyalinin gözle uyum sağlamaması veya kontakt lensin kendi parametrelerinin uyumsuz olması gibi sebepler bu türlü komplikasyonların çıkmasına yol açabilir."
Korneanın iltihaplanmasında kontakt lenslerin risk faktörü oluşturabileceğine işaret eden Küçükerdönmez, bu vakaların yüzde 19-42'sinin kontakt lens kullanımıyla ilişkili olduğunu anlattı.
Kontakt lensle denize, havuza girmenin bu tür hastalıklara davetiye çıkardığını dile getiren Küçükerdönmez, "Bu her kontakt lensle denize girenlerde hastalığın çıktığı anlamına gelmiyor, hatta çoğunda olmuyor. Çünkü gözyaşı fonksiyoları kontakt lensin düzgün temizliği korumada etkili oluyor, gözün savunma mekanizmaları tarafından iltihaba yol açmıyor. Ama bir kez yol açarsa ciddi körlüklerle karşı karşıya kalınabilir. Çünkü tedavisi çok zordur" diye konuştu.
Doç. Dr. Küçükerdönmez, devamlı temizlik görevi sağladığı için gözyaşının göz için büyük önem taşıdığını vurgulayarak, "Kontakt lens işte bu noktada etkili oluyor. Taşıyıcı görevi yaptığı gibi hem gözyaşını bozabiliyor hem de mikroorganizmayı kendi içine hapseden biyofilmler daha kolay oluşuyor ve tutunuyor. Böylece gözümüze mikroorganizmalar taşınmış oluyor" ifadesini kullandı.
Kontakt lens kullanımına bağlı gelişen iltihaplanma belirtileriyle ilgili bilgi de veren Doç. Dr. Küçükerdönmez, hastaların genellikle gözde yabancı cisim hissi gözyaşında artma, sulanma ya da kızarık gözle başvurduğunu belirtti.
Doç. Dr. Küçükerdönmez, böyle bir durumda çok hızlı tedavi gerektiğini, hemen damla tedavisine başlanması gerektiğini kaydederek, gözden alınan kültürün hastalığın tanısında faydalı olduğunu söyledi.