MAHALLE VE MEDENİYET….

Ömer Serdar Kaplan

Mahalle ruhu; sevgisi, saygısı, tevazu ve dayanışması beton yığını apartmanlarla minimum seviyeye çekildi.

Ruhsuz apartmanlarda hala kalan kırıntılar da, rezidans denilen ucube hayat tarzlarıyla tüketiliyor.

Mahalle ruhu aynı zamanda medeniyetin taşıyıcısı idi. Mahalleyi imha aynı zamanda medeniyetin imha edilmesi anlamını taşır. Mahalle; aile denilen asıl birimin huzur-sevgi-saygı ve merhametinin hayat bulduğu alan idi aynı zamanda.

Bir medeniyetin varisleri olanların, ve bunu hamaset ile dile getirenlerin; medeniyeti yeniden inşa etmek yerine kalan ruhunu ve etkilerini de son 25-30 yılda tükettiklerine şahit olmak ne kadar incitici ve acıtıcı.

İnsan hayatından; sevgiyi, saygıyı, tamamlamayı, dayanışmayı, merhameti, vicdanı, doğruluğu, adaleti, hakka riayetkar olmayı, emin olmayı ve tevazuyu alırsanız, geriye nobran, saldırgan, bencil, menfaatperest, kibirli, kabalaşmış ve saldırgan bir beşer bırakmış olursunuz.

Yeniden insan olmaklık ruhunu kuşanmadan, ahlaki olanı öne çıkarıp yaşamadan, adaleti-dürüstlüğü hayatın odağına yerleştirmeden; yaşanılan savrulmadan, çürüme ve çözülmeden sağlıklı, huzurlu, emin, adil, kibirden uzak bir toplumun ve devamında bir medeniyetin inşasını gerçekleştirmek mümkün değildir.

Oysa insanlık ve bireyler; yeniden ahlaklı olmaya, adaletli olmaya, sevgiye-saygıya, emin olmaya, hakka riayetkarlığa, merhamete ve tevazulu olmaya o kadar muhtaç ki…. Tasvir ve tasavvuru bile zordur bu ihtiyacın.

Unutulmamalıdır ki; dini şekil ve ritüellere indirgeyip aşkı-sevgiyi-merhameti dinden soyutlarsanız, Dini de kabalaştırmış ruhsuz ve saldırgan kılmış  olursunuz. Çünkü, Din muamelat, ibadet olduğu kadar bunun aşkla, sevgi ile yapılması ve kuşanılmasıdır. Değilse, yapılan muamele ve ibadet “adeta” olur, “alışkanlık” olur, “iş olsun diye” şekline dönüşür. Din, medeniyet inşasını; yalnız muamelatla-ibadetle değil, aşkla teslim olmak ve sevgiyle kucaklamak ile gerçekleştirir.

Öyle ise; herkes ve kesim başkalarını yargılamadan-suçlamadan kendine dönüp bakmalı ve kendini bizzat kendisinin de muhtaç olduğu bu değerleri yaşayan ve kuşanan kılmalı… hem de zaman geçirmeksizin. Bugün bile geçtir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.