TİGRİS HABER - Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ve Birleşik Kamu-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda Bakan Vedat Işıkhan ile bir araya geldi.
Toplantıda, Kamu İşveren Heyeti tarafından daha önce sunulan 2026 yılı için yüzde 10 + yüzde 6 zam teklifine ek olarak, yeni bir düzenleme önerisi de masaya kondu. Buna göre memurların taban aylığına bin lira ilave artış yapılması önerildi. Görüşmelerin devam ettiği ve tarafların teklif üzerinde değerlendirmelerini sürdüreceği belirtildi.
Memur-Sen ise hükümetten önce açıkladığı teklifinde şu taleplere yer vermişti.
"2026 yılı için:
Ocak ayında 10.000 TL taban aylık zammı, %10 refah payı ve %25 oranında artış
Temmuz ayında ise %20 oranında zam
2027 yılı için:
Ocak ayında 7.500 TL taban aylık zammı ve %20 oranında zam
Temmuz ayında ise %15 oranında maaş artışı"
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile yaptığı görüşmenin ardından şu açıklamalarda bulundu:
Bugün, Kamu İşveren Heyeti'nin 8. dönem toplu sözleşmede ikinci teklifi sunma günü. Sabah Bakan Bey ile bir görüşme gerçekleştirerek, bugün bir teklif sunması gerektiğini iletmiştim; heyet başkanı olarak çünkü gün içerisinde henüz aranmamıştık. Bunun üzerine bir değerlendirme yaparak, masada bulunan üç konfederasyon başkanıyla, heyet başkanı olarak bizleri davet ettiler ve beraber bir görüşmeye geçtik. Az önce ikinci teklifi istedik.
Fakat, ikinci teklifi ifade etsek mi etmesek mi bilemiyorum. Taban aylığa sadece 1.000 TL'lik bir teklifte bulunuldu. Adres doğru ama miktar son derece yanlış. Evet, bu masadan mutlaka ama mutlaka önemli sonuçlar çıkması gerekiyor. Taban aylık en önemli taleplerden birisi. Çünkü emeklileri de ilgilendirdiği için, en önemli taleplerden birisi. Oradan teklifin 10.000 TL taban aylıkla başlamasını ve bunun üzerinden müzakere sürecinin açılmasını istedik.
Ama 1.000 TL taban aylığa sadece bir iyileştirmeyle, bugünkü teklif beklentisi karşılanmaya çalışıldı. Bu teklif, bu beklentiyi karşılamaz. Onu çok söylüyorum, çok net olarak söylüyorum. Bu, bizlere, sendikalarımıza sahayı işaret etmek demektir. Biz, bize sahayı işaret etmeyin diye burada açıklama yaptık ilk tekliften sonra. Fakat bu, direkt sahayı işaret etmek olarak algılandı. Çünkü dört günümüz var önümüzde. 23 gün bu anlamda geride kaldı. Bu dört günlük süreç içerisine, bütün her şeyi sıkıştırıp; hizmet kolu teklifleri, müzakere, müzakere, müzakere… Evet, görüştük ama hiçbir bağlayıcı cümle yok. Şimdi genele ilişkin teklifler var; masada hiçbir bağlayıcı cümle kurulmadı. Gece gündüz çalışmak gerekiyor ve bunu yetiştirmek gerekiyor.
Bu gelmezse, pazartesi günü emekten gelen gücümüzü kullanacağız ve 18'i itibariyle Türkiye geneli iş bırakarak Ankara'da büyük mitingde toplanacağız, Maliye Bakanlığı'na yürüyeceğiz dedik. Dolayısıyla, bu saatten itibaren sendikalarımız ortaya koydukları irade beyanına göre kararlarını yayınlayacaklar. Genele ilişkin teklifler boyutuyla, heyet başkanı olarak ve yetkili konfederasyon başkanı olarak, benim şu an ortada imzalayabileceğim veya kamuoyuna ifade edebileceğim herhangi bir şey söz konusu değil. Bu rakamların neyini ifade edeyim? Onun için, değerli arkadaşlar, burada masada bulunan Türkiye Kamu-Sen Başkanı Önder Bey ve Birleşik Kamu-İş Başkanı Orhan Bey ile beraber yaptığımız görüşmede bunları içeride ifade ettik ve bir an önce bu teklifi yenileyin. İlle de pazartesini beklemek zorunda değilsiniz; bir an önce yeni bir teklif getirin ve teklif de böyle olmasın, hakikaten sahayı rahatlatacak bir teklif olsun diye teklifimizi ifade ettik.
Ama bu saatten itibaren, önceden aldığımız eylem kararları konusunda sendikalarımızın iradesi sırasıyla sahaya yansıyacaktır. Bu konuda kararları sendikalarımız teker teker kendi iradeleriyle alacak. Ortaklaşa irade beyanında bulundular ama bu saatten sonra sendikalarımız kendileri kararlarını açıklayacak.