Mülteciler enfekte olurlarsa ne yapacaklar, hakları ne?

ÇHD, Türkiye’de bulunan farklı statüdeki mültecilerin COVID-19 salgını sırasında nasıl tedavi olabileceğine dair hukuki rehber hazırladı.

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) kayıtlı olsun olmasın Türkiye’deki mültecilerin COVID-19 salgınında tedavi olma haklarının olduğunu açıkladı.

Bianet.org’da yer edinen habere göre, dernek mültecilerin sağlık hakkına dair Türkçe, Arapça, Fransızca ve İngilizce rehber hazırladı. Rehberde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Anayasa ve diğer kanunlar uyarınca, sağlık çalışanlarının etik gereği tedaviyi sürdürmeleri gerektiği ifade edildi:

“Acil sağlık hizmetleri, vatandaşlar gibi mülteciler için de ücretsizdir. Haklarına riayet etmeyenlerin cezai ve hukuki sorumluluğu doğar.”

Sağlık çalışanlarına seslenen, farklı statüdeki mültecilere göre hazırlanan rehberde şu sorular ve yanıtları yer alıyor:

Mültecilik, şartlı mültecilik veya ikincil korumaya başvuru yaptıysam?

“6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu.m.89/3/c; 5510sk.m.3/1/27 ve 60/1/c/2 maddelerine göre Genel Sağlık Sigortası kapsamındayım. Kanunun korumasında vatandaşların yararlandığı gibi yararlanabilmeliyim. Başvurumun kabulü şart değil, başvuru yapmış olmam yeterli.”

Başvurum ya da belgem yoksa?

“İnsanım ve Türkiye’deyim. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre Devlet, benim yaşam ve sağlığımı korumakla yükümlüdür.

“Bu yükümlülük Anayasa’nın 90/5. maddesi gereğince iç hukuktaki kanun ve yönetmeliklerden önce gelir. Kısacası ‘hukuk’ vatandaşlar gibi benim de muayene ve tedavi edilmemi emrediyor. Devlet’in yükümlülüklerini icra edecek olan görevliler siz sağlık sunucularısınız.”

Ben turist değilim

“25541 sayılı Sağlık Turizmi ve Turist Sağlığı Kapsamında Sunulacak Sağlık Hizmetleri Hakkında Yönerge’nin 13/e maddesi, bu Yönerge’nin mültecileri, sığınmacıları ve bu statülere başvuru yapanları, vatansızları, insan ticareti mağdurlarını kapsamadığını hüküm altına almıştır. Turistlerden istenebilecek ücretler benden talep edilemez.

“Geçici Koruma kapsamında Türkiye’de isem, yani ülkemden ayrılmaya zorlanmış, şiddet ortamından kitlesel olarak kaçarak, ya da o dönemde bireysel olarak gelmişsem Geçici Koruma Yönetmeliği’nin 27. maddesine göre, zorunlu ve temel sağlık hizmetleri ücretsizdir.

“İkinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerinde ise genel sağlık sigortalılar için olan bedelden fazla bedel talep edilemez.”

İhbar edilir miyim?

“Türk Ceza Kanunu’nun 279/1 maddesi uyarınca hekimin ve diğer sağlık görevlilerinin ihbar yükümlülüğü suç varsa ortaya çıkar.

“Türkiye sınırlarına izinsiz girmek, Türkiye’de izinsiz kalmak, belgesiz olmak gibi fiiller suç değil, kabahattir. Ceza Kanununu ilgilendiren bir durum yoktur. Bu fiillerin neticesi en fazla idari para cezası, sınır dışı edilme vb. işlemlerdir. Kaldı ki uluslararası koruma gerektiren bir hal içinde olduğum anlaşılırsa bunlar da uygulanmaz.

“İhbar edilmem halinde durum anlaşılana kadar tedavi olamayabilirim, tedavim yarıda kalabilir veya tam iyileşemeyebilirim. Ahlaki değer yargılarına, keyfine, kendi doğrularına göre değil hukuka göre hareket et, sağlık hakkımı öncelle, bile bile ihbar etme; sağlık hakkımı, yapmaya mecbur olmadığın bir işlemle engelleme.” 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Toplum-yaşam Haberleri