Newroz’un kazanımları!

NACİ SAPAN
Yasaklı zamanlardan resepsiyonlu zamanlara evirilen ciddi bir sürecin yaşanmış olmasını ‘Newroz’un başarısı olarak algılamak gerekiyor. Newroz’un kendi içindeki mitolojik direngenliği, baharın başlaması ile ilgili özelliklerinden kaynaklı toplumun geniş bir kesimlerine hitap etmiş olmasının verdiği rahatlığı da artık hissetmeye başladık.
Daha önce sadece alanlarda kutlanırken, şimdi artı olarak lüks otellerin salonlarında da resepsiyonla da kutlamalar yapılıyor. Alanlarda yapılan kutlamalarda uzun yıllardır pek olay olmadı. Kemal Korkut isimli gencin polislerce öldürüldüğü 2017-Newroz kutlamaları bunun dışında.
Dünkü kutlamalarında sakin geçmesi bekleniyordu. Bölgenin diğer illerinde önceki gün ve günlerde kutlamalar sakindi. Dün Diyarbakır’da sakin başladı, ancak, saatler ilerledikçe yer, yer sıkıntılar yaşandı. Özellikle polis kontrol noktalarının azlığı ve gecikmelerin yaşanması nedeniyle kutlamaların yapılacağı alana girişler gecikti, hatta mümkün olmadı.
Saat 11.00 gibi başlaması gereken kutlamalar bu nedenle yapılmadı, yapılmak istenmedi. Dışarıda kalan kalabalığın alana toplanması beklendi. 16.00’da bitmesi planlanan kutlamalar saat 13.30’u gösterdiğinde dahi henüz başlamamıştı.
Gecikme ya da geciktirme dolayısıyla öfkeye yol açtı.
Yer, yer polisle kalabalık arasında sorun yaşandı.
Geçmiş yıllarda en kalabalık Newroz kutlamalarında dahi yaşanmayan bir sıkıntı oldu.
Gerek var mıydı?
Bu sadece bir kutlamaydı ve bu denli polis tedbirine, kalabalığın içlerine kadar girilerek sahne ile kalabalık arasında bir set oluşturulmasına hiç gerek yoktu.
Yanlış bir tedbir ve önlem biçimi!
Dedim ya; en kalabalık zamanda dahi kutlama alanın çok dışında güvenlik sağlanır, kontrol noktalarından sonraki güvenlik sorumluluğu HDP’lilere ya da tertip komitesine aitti. Böyle olunca da güvenlik görevlileri ile vatandaş arasında sorun yaşanmazdı.
İşte bunlar karşılıklı kazanımlardı.
Kazanım, hiç olay yaşanmaması ile ölçülür.
Başarı, hiç kimsenin burnunun kanamaması halinde geçerlidir. Alanın kalabalık olmadığı imajı adına alana adam sokmamak, güvenlik tedbirleriyle bunu engellemek yöneticilik başarısı olarak değerlendirilemez.
Her şeyin çok iyi gittiğini zannettiğimiz zamanlarda güvenlikçi politikaların vatandaşın gözüne sokulması hiç hoş olmadı. Kalabalığa su sıkılması olayına da kızgınlığımızı buradan ifade edersek, sıkanlar ya da sıkma emri verenler rahatsız olmazlar umarım!
Ya da olurlar.
Yapılacak bir şey yok.
Biz, kentimizin huzurlu Newrozlar kutlamasını diliyoruz, istiyoruz.
Bu güvenlik ne için?
Engellemek için mi?
Tedbir için mi?
Cevap almamıza gerek yok;
Olaylı-olaysız yılların tecrübesiyle yorum ve analiz yeteneklerimiz yeteri derece de olgunlaştı, cevapları kafamızda kurabiliyoruz.  
 
 
 
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.