ORTADOĞU VE SURİYE

Aydın Altaç

 

Türkiye gündeminde FETÖ 'nün yapmak istediği darbe girişiminin yankıları ve değerlendirmeleri yapılmaya devam etmektedir. Olası darbe halinde sonuçları hakkında herkes kendi zaviyesinde görüşlerini dile getirerek değerlendirmeye çalışmaktadır. Anlaşılan bu değerlendirmeler uzun bir zaman devam edecektir. Çünkü yapılmaya çalışılan darbe sıradan olmadığı gibi çok ağı sonuçlar da doğurdu. Darbenin yarattığı travmanın etkisi geçmeden bu kez Diyarbakır, Kızıltepe,Van ve Elazığ ile devam eden bombalı saldırılarda çok sayıda vatandaşımızı, güvenlik kuvvetleri mensubumuzu kaybettik. Başta hemen belirtmek istiyorum, bu saldırıların kimden veya hangi örgütten geldiğine girmeden  şiddetle ve nefretle kınadığımızı peşinen belirtmek istiyorum. Gerek Türkiye ve gerekse Ortadoğu'da kan ve şiddetin bitmemesi bir kesimin, gurubun ve ya aktörlerin işine geldiği, süreklilik arz etmesi için de desteklendiği açıkça anlaşılmaktadır. Türkiye'de veya Ortadoğu'da amaç Demokrasi ve haklar meselesi olsaydı meseleler onlarca kez çözülmüş olması gerekirdi. Bu şiddet ve kan akması farklı beklenti ve amaçlar taşıdığı açıktır. Düne kadar can ciğer görünün gurupların veya anlayışların aniden birbirine saldırması ve neticesinde yaşanan sivil kayıpları, mal kayıplarını demokrasi özlem ile yapıldığını izah edemez. Esed rejimin güçlerinin Haseke'ye saldırısı ve yaşanan kayıplar da olduğu gibi. Bu saldırıdan önce PYD ve Esed güçleri son derece samimi ve içten ilişkiler, al gülüm - ver gülüm şeklinde iken aniden PYD kontrolündeki Haseke saldırıya uğradı. Zalim Esed rejimi olduğu sürece Suriye'de ne kürtler ne de diğer halkların rahat yüzü göremeyeceği açıktır. Bu saldırıyı da sebepsiz görmemek iler ki zaman için oldukça önemlidir. Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerini düzeltip İran ile Türkiye ve Rusya'nın Suriye'de neler yapabileceği tartışılacak iken Türkiye'de artan terör saldırıları, Esed rejim güçlerinin Haseke'ye saldırması ve ABD'nin ilk kez saldırılar devam ederse rejim güçlerine cevap vereceğini açıklamış olması bir zincirin halkaları gibi sıralanıyor. Esed rejim güçleri ve yönetim anlayışından kaynaklı koskocaman bir ülke tarumar olurken sessiz olan, 10 milyon insanın göçebe olmasına sessiz olan, 500 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine sessiz olan ABD ve müttefik güçler Türkiye, Rusya ve İran'ın sorun üzerinde makul şekilde tartışmaya başladığı bir dönemde katkı sunması gerekenler şiddetin dozunu artırmak suretiyle birilerine mesaj vermeye çalışmaktalar. Bir sonraki yazıda belki daha ayrıntılı şekilde değerlendiremeye muhtaç olan PYD ve Suriye kürtlerinin konusunda bugünden şunu söylemekte bir beis bulunmamaktadır. PYD , Türkiye' ye karşı samimi bir ilişki geliştirmek istememesi ve sırtını  Esed'e dayaması kürtler açısından tarihi bir kayıptır.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.