MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin referandumla ilgili açıklamalarına sert tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel "MHP ile AKP arasındaki arka kapı diplomasisi için, 'Ne arka kapıymış arkadaş' diyoruz. Neler geçti buradan?" ifadesini kullanarak, sert açıklamalarda bulundu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Salih Müslim'in Süleyman Şah Türbesi açıklamalarıyla ilgili Başbakan Ahmet Davutoğlu'na "Bu türbeyi evden eve türbe taşımacılığıyla PYD'ye mi taşıttınız?" diye sordu.
Özgür Özel TBMM'de düzenlediği basın toplantısında PYD lideri Sallih Müslim'in Süleyman Şah Türbesinin taşınmasıyla ilgili açıklamalarını değerlendirdi. Özgür Özel, "Hepimiz Sayın Davutoğlu'nun o gece operasyonu koordine eden fotoğraflarını hatırlıyoruz. Ancak oı gecenin başka bir koordinatörü olduğu anlaşılıyor. Salih Müslim türbe taşınması sırasında ortaya çıkabilecek her türlü sorun ve PYD'nin yapacağı her türlü kolaylaştırılacak için bir koordinatörlük rolü üstlendiğini bunu da İstanbul'dan yaptığını söylüyor. Başbakana soruyoruz: PYD terör örgütüydü. PYD'nin lideri Salih Müslim'i terörist başı ilan ettiniz. Kendisi terör örgütünün başı mıdır Süleyman Şah türbesinin taşınmasının koordinatörü müdür? Bir koordinatör teröristle mi karşı karşıyayız? Salih Müslim o gece İstanbul'da mıydı? Dışişleri Müsteşarıyla telefon temasında mıydı. BU türbeyi evden eve türbe taşımacılığıyla PYD'ye mi taşıttınız?. Eğer İstanbul'da oluşu ve telefon görüşmeleri ispatlanırsa hiç olmazsa kamuoyunu yanılttığınız için özür dileyecek misiniz?" diye konuştu.
"FEZLEKELERLE İLGİLİ CHP'NİN TAVRI NET"
Dokunulmazlık fezlekeleriyle ilgili CHP'nin tavrının net olduğunu kaydeden Özgür Özel şöyle konuştu; "Türkiye'de bir dokunulmazlık sorunu var. Dünyadaki parlamenterlerin sahip olmadığı bir zırh var siyasilerin. BU doğru değil. Doğru olan kürsü dokunulmazlığıdır. Savunduğunuz fikirleri dışarıda savunmanız da kürsü dokunulmazlığı kapsamındadır. Suç işleme özgürlüğü diye bir şey yoktur bunun dışında. Bu zırh HDP'li milletvekilini koruyorsa da doğru değil AKP'li milletvekilini de koruyorsa, koruyorsa da doğru değil. Grubumuzda 30'un üzerinde milletvekili hakkında 135 fezleke ulaştı elimize. Tamamımızın dokunulmazlığının kaldırılmasını talep ediyoruz. AKP'nin 500'e yakın fezlekesi var. Tamamının dokunulmazlığının kaldırılmasını talep ediyoruz. HDP'nin MHP'nin ne kadar dokunulmazlık zırhı arkasında milletvekili zırhı varsa kaldırılsın. Biz HDP'li milletvekilinin önünde bizim hakkımızdaki dokunulmazlık dosyalarının bir zırh olmasının, bir kamuflaj olmasının kendimizi kurtarmak için herkesin yargı karşısında hesap vermesi gerekliliğinin önünde durmayacağız. Sayın Başbakan da durmasın. 'Bunlarla dedem yargılanmıştı' diye tarih kitabında okusa torunlarınınız sizden utanacağı dokunulmazlık dosyaları var. Başbakan tarihi bir soruyla karşı karşıyadır: Bu milletvekillerini korumak için dokunulmazlık meselesini bir başka bahara bırakacak yoksa çağdaş bir liderin yapması gerektiğini mi yapacağım?"
"BAHÇELİ'NİN CEBİNDE BİR TANE EVET VARMIŞ O DA..."
Özgür Özel, "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bazı açıklamalarının referanduma yeşil ışık olarak yorumlandığının" söylenmesi üzerine, şu ifadeleri kullandı:
"Devlet Bahçeli'nin ağzında bir bakla var, bu baklanın ucunu çıkardı. Başbakan da 'tavrını netleştir' diyor. Başbakan bunu diyecek özgüveni nereden buluyor? MHP ile AKP arasındaki arka kapı diplomasisi için, 'ne arka kapıymış arkadaş ' diyoruz. Neler geçti buradan? Seçimler 3 Kasım'da öne alındı, iktidar devralındı. Daha sonra her ihtiyaç duyulduğunda birlikte olundu. En son bütün yaz, 'hayır, hayır' denildi.
Sayın Bahçeli'nin cebinde bir tane evet varmış, onu da İsmail Kahraman'a verdi Meclis Başkanı yaptı. Seçimlere gidildi, 80 kişiyle yola çıktığı otobüsü, uykusuz, yorgun dikkatsiz şoförü gibi yolda kaza yaptı, otobüsü ikiye böldü, 40 yolcuyu öldürdü, 40 ile yola devam ediyor. Ne arka kapı diplomasisiymiş arkadaş AKP'nin ihtiyaç duyduğu bir yerde bir yerlerden, karşıdan selektör yapıyor MHP, AKP'ye. İnşallah anladığımız gibi değildir. Her zaman olduğu gibi, tarih önünde bunun da hesabını verirler. Yazın, 'bakanlık istenecek partilerden, ne olur ' dendiğinde, CHP, 'bizden değil milletvekili toplu iğne, raptiye sökemezler' demiştik. MHP'den Alparslan Türkeş'in oğlunu söktüler, götürdüler.”