TİGRİS HABER - İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 'kent uzlaşısı' soruşturması kapsamında açılan davanın ikinci duruşması bugün İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür ve Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel'in de yardılandığı davanın duruşmasında hakim 1 kişinin tahliyesine karar verdi.
Mahkeme İkbal Polat'ın tahliyesine 9 kişinin (Cemalettin Yüksel, Livan Gür, Bülent Kaygun, Elif Gül, Güzin Alpaslan, Hasan Özdemir, Nesimi Aday, Sinan Gökçe, Turabi Şen) ise tutukluluk halinin devamına karar verdi. Öte yandan hakim duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, karara tepki gösterdi. "Bugün İstanbul’da görülen “Kent Uzlaşısı” davasında tüm beklentilere rağmen, tutuklular tahliye edilmedi. Artık açıkça görülüyor ki; bir yandan “barış” deyip, diğer yandan Kürtlerin belediye meclislerine seçilmesini suç sayan anlayış samimi değildir, barıştan, kardeşlikten yana değildir" diyen Özel, bu davayla toplumsal barışın hedef alındığını belirtti.
Özgür Özel'in açıklaması şöyle:
"Cumhuriyet Halk Partisi olarak yerel seçimlere Türkiye İttifakı çağrısı ile girdik. İçinde siyasi partilerin resmen bulunmadığı, ülkesine bağlı, kardeşlik ve birlikte yaşama iradesine saygılı, her görüşten insanımızın hem aday olduğu hem destek verdiği bir birliktelik oluşturduk.
Listelerimizde yerelde sözünün değeri olan, siyasi gücü olan, toplumsal karşılığı olan daha önce farklı partilerde siyaset yapan etkili isimler yer buldular. Adaylarımız ve listelerimiz toplumda karşılık buldu ve birçok belediyeyi de bu birliktelikle kazandık.
Ancak bugün, Türklerin ve Kürtlerin bir arada belediye meclislerine seçilmesini suç sayan, bu yüzden insanları hapse atan bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu soruşturmalarda yöneltilen suçlama aynen şudur: “Kent Uzlaşısı ile batıdaki Kürtlerin, belediyeleri kazanamasalar da belediye meclislerinde söz sahibi olmalarının amaçlandığı…” Açıkça ifade etmek isterim ki bu amaca ulaşılması bir suç değil başarılabildiği ölçüde demokrasinin tecellisi, temsilde adaletin sağlanması ve toplumsal barışın en önemli teminatıdır.
Bugün İstanbul’da görülen “Kent Uzlaşısı” davasında tüm beklentilere rağmen, tutuklular tahliye edilmedi. Artık açıkça görülüyor ki; bir yandan “barış” deyip, diğer yandan Kürtlerin belediye meclislerine seçilmesini suç sayan anlayış samimi değildir, barıştan, kardeşlikten yana değildir. Çünkü bu davayla; birlikte yaşama, birlikte siyaset yapma irademiz hedef alınmaktadır.
Bu dava Türkiye için bir utançtır!"