Sanat ve politika (2)

Aydın Alp

Ben, kendi alanıma ilişkin, şiire ilişkin konuşmak istiyorum.  Üstelik şiir dediğim halde bile sözlerim, belki yine de yazılmış bütün şiirlere denk düşmeyebilir. Çünkü şiirin tarihi, diğer sanatlarda olduğu gibi, insanla koşuttur. Ve bazı dönemlerde üstlendiği işlevleri, farklı saptamalara da götürebilir insanı. Ve bu farklı belirlemelerin her biri de kendi içinde doğru ve tutarlı olabilir. Üstelik şiir; farklı zamanlarda, farklı koşullarda, farklı işlevler üstlenir. Farklı şiir türlerinin de farklı işlevleri söz konusudur. Sözgelimi didaktik, epik, pastoral, lirik, dramatik, satirik şiir türlerinin de kendine özgü yanları ve işlevleri vardır; şimdilerde bu ayrımlar belirginliğini yitirmişse bile. Ben yine de bütün farklılıkların üstünde bir gerçeğe değinmek istiyorum. Büyüleyici şiirin, büyük şiirin en belirgin özelliği; bence insanın aklını kamaştırması, yüreğini kabartması ve insana haz vermesidir. Belki diğer sanat dalları için de bu böyledir. Ama bu haz verme özelliğinin hedonizm olarak yorumlamamalı. Çünkü şiirin, sanatın verdiği hazzın içeriği de vardır. Ve olabildiğince yüklüdür.

 

AŞK HANGİ RÜZGÂRLARDA...

“surlar mabedimizdir” diyor mahmut abi

ben şarkılarını da öyle bildim

değil mi ki ayneminareli bir çocuk

ölür de vazgeçmez değerlerinden //

çocukluğum

sonsuz, mavi ve gözü pek

yağlı kırbaçlı faytonlarıyla koşuyor içimde

damları yaban çiçekli evleri unutmadım

 siz saçlarım neyi andırıyor sanıyordunuz//

‘fırat kenarında yüzen kayıklar’

şimdi nerelerde süzülür kalbim

aşk hangi rüzgârlarda

bir yıldız yağmuru böyle çok gecelerde

biz büyüdük artık, ölümse ölüm

itler köpekler düştü peşimize//

ah, çak güzelim şiir, bu insani karanlığa

bildik geceler değil bu

ayı da var yıldızları da

ama öylesine zifiri

kendini güneş tutana//

yüreğim bulut yumuşaklığında

ve gerekirse vandal

kıyamıyorsun insancıklara

ve kahır ve hüzün

böylece düşüyor payına//

“fırat kenarında yüzen kayıklar”

şimdi nerelerde süzülür kalbim

aşk hangi rüzgârlarda//  Aydın ALP YÜREĞİM ÜLKEM GİBİ- (CEM YAYINEVİ-1996)

 

RUHLAR MAHŞERİ  (Toplu Şiirler ) – ( J&J YAYINLARI -  2015 )

Bireyselliği, göz ardı edilemez bir yaratı olan şiir; belki de aynı zamanda en çok kitlesel olan bir yaratımdır. Bakıyorsun, topluca üretilen herhangi bir ürün bile şiir kadar içkin bir kitlesellik ruhu taşımıyor. Özgünlük dedikleri de işte bireyle dünya arasındaki bu özel ilişkide açığa çıkar En bencil bir sanatçı bile yapıtını oluştururken kendisinin dışında bir de “başkalarına” iletmeyi hedefler. İnsan gerçekliğini çarpıtan, tahrif eden, ister “yanıltılmış” isterse de “yanıltmak isteyen” sanatçılar bile. (5 Kasım 1999 / ROJA WELAT) // (ARDI VAR)

 

BİRİ VAR

bir insan

kezlerce kez doğsa

kezlerce kez yeniden yaşasa ve ölse

yaşayamayacağı kadar aşk yaşadım

ve şimdi yalnızım

kalbime almadığımı artık yatağıma almam

biri var

biri var

biri var

sarışın

uzun

ve pembe

kanım çekiliyor

 yarılan toprağa dönüyor kalbim

kalbim kuruyor onu görünce…

sevgilim

selvi boylum

bahar güzelim

bak ölesiye sevdiğim diyarbakır’ımda

ölesiye yalnızım//

kavradığım silahım ol

bak eylül artığı psikopatlar çapulcu

cesedimi bile kıskanacak çok insan var// AYDIN ALP –  AMED’İN DOLUNAYI  ( SÎ YAYINLARI – 2002 )

RUHLAR MAHŞERİ (Toplu Şiirler )-( J&J YAYINLARI -  2015 )

Haftaya yazının devamında buluşmak dileğiyle sevgiler, saygılar… Aydın ALP

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.