Şehir Işıklarının Sessiz Tahribatı

Muhammed Esen

Geceyi görebilmek… Birçoğumuz için sıradan bir olay gibi görünür. Ama düşünün: Modern şehirler, devasa reklam panoları, sokak lambaları ve gece açık ofislerin ışıklarıyla adeta hiç sönmeyen bir gün yaratıyor. Peki, bu ışık seli insanı ve doğayı nasıl değiştiriyor?

Bilim insanları, yapay ışığın sadece enerji tüketimini artırmakla kalmadığını, aynı zamanda biyolojik saatimizi de bozduğunu söylüyor. Uyku düzensizlikleri, ruhsal çöküntüler ve bağışıklık sisteminde zayıflama… Şehirde geceyi görememek, görünmez bir sağlık krizi yaratıyor. Dahası, gökyüzüne baktığımızda yıldızları neredeyse kaybettik; bir nesil, çocukken yıldızları saymayı unuttu.

Ama ışık sadece zarar vermiyor; biz farkında olmadan sosyal yaşamı da değiştiriyor. 24 saat açık kafeler, gece ışıklarıyla canlı kalan alışveriş caddeleri, sanki zamanı esnekleştiriyor. İnsan, doğanın ritmini kaybettiğinde, kendi ritmini de kaybediyor.

Belki de yapmamız gereken, geceyi yeniden öğrenmek. Sokak lambalarını kısmak, reklam panolarını karartmak, çocuklara yıldızları göstermek… Küçük bir karartma eylemi, büyük bir iyileşme başlatabilir. Şehir ışıkları ne kadar parlak olursa olsun, gerçek ışığı yani geceyi, insanlığın gözüne geri vermeliyiz.

Geceyi kaybeden şehirler, insanlığın uykuya dalmış yanını temsil ediyor. Ve belki de, kaybedilen yıldızların yerine, kendi içimizde bir ışık yakmanın vakti gelmiştir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.