SES’ten 2026 Sağlık Bütçesine tepki: Halka pay yok!

SES Amed Şube, 2026 sağlık bütçesinin halkın hakkını karşılamadığını, koruyucu hizmetlere pay ayırmadığını ve sağlıkta ticarileşmeyi derinleştirdiğini açıkladı.

Mahsum RENÇBER

TİGRİS HABER - SES (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası) Amed Şube, Sağlık Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçe teklifine ilişkin Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde açıklama yaparak bütçenin halkın sağlık hakkını, koruyucu sağlık hizmetlerini ve sağlık emekçilerinin taleplerini karşılamaktan uzak olduğunu belirtti. Açıklama, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Temsilcisi Şengül Karaman tarafından okundu.

“Sağlık emekçilerine ve halka bütçe yok”

Karaman, bütçelerin siyasal iktidarların sosyal haklara yaklaşımını en net gösteren belgeler olduğunu hatırlatarak, Türkiye bütçelerinin her yıl daha çok borçlanma ve daha büyük açıklarla karşı karşıya kaldığını vurguladı. 2019 pandemisi ve 2023 depremlerinin ağır ekonomik sonuçlarına rağmen halka “tasarruf” dayatıldığını belirtti.

“Emekçiler, emekliler ve halk enflasyona ezdiriliyor; kamu emekçileri yoksullaşıyor” diyen Karaman, 2026 bütçesinin mevcut sorunlara çözüm sunamadığını ifade etti.

“Sağlığın ticarileştirildiği bütçe anlayışı sürüyor”

SES Amed Şube, 2026 bütçesinin sağlık hakkını koruyan ve emekçilerin özlük haklarını geliştiren bir perspektiften uzak olduğunu belirtti. Sağlığın giderek ticarete dönüştürüldüğü, yurttaşlara müşteri muamelesi yapıldığı ve neo-liberal sağlık politikalarının derinleştirildiği kaydedildi.

Açıklamada, koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan payın yüzde 28’de kaldığı, buna karşılık tedavi edici hizmetlerin bütçedeki oranının yüzde 80’e çıktığı belirtildi. SES, sağlık bütçesinin AB-OECD ortalamalarına yaklaştırılarak en az %10’un üzerine çıkarılması gerektiğini vurguladı.

Koruyucu sağlık hizmetlerinde derin kriz

Karaman, aşıya erişim sorunlarının devam ettiğini, aşı karşıtlığının yükseldiğini ve Aile Hekimliği’nde getirilen yeni düzenlemelerin sistemi daha da zora soktuğunu ifade etti. Bazı aile hekimliği hizmetlerinin artık paralı hale getirilmesinin halk sağlığı açısından büyük risk oluşturduğu belirtildi.

15 yaş üstü obezitenin yüzde 30’a yaklaşması, meme kanseri taramalarının yüzde 40’ı geçmemesi ve kızamık vakalarındaki artışın koruyucu sağlık hizmetlerinin yetersizliğini açıkça ortaya koyduğu vurgulandı.

“Kışkırtılmış sağlık talebi gerçek sorunu gizliyor”

Türkiye’de hekime başvuru sayısının 12,2 ile OECD ve AB ortalamalarının iki katından fazla olduğunu hatırlatan Karaman, bunun etkin bir sağlık sisteminden değil kışkırtılmış sağlık talebinden kaynaklandığını belirtti.

Şehir hastaneleri bütçeyi eritiyor

Kamu-Özel İşbirliği modeliyle yapılan şehir hastanelerine ayrılan kaynakların her yıl arttığına dikkat çekildi. Sağlık Bakanlığı verilerine göre yalnızca 2025’te şehir hastaneleri için 101 milyar TL harcandığı, 2026’da bu rakamın 137 milyara çıkmasının beklendiği belirtildi.

“Şehir hastanelerine ayrılan bir yıllık kullanım bedeliyle 6 bin 788 ASM veya 100 yataklı 90 devlet hastanesi yapılabilir” denilerek kamu kaynaklarının özel şirketlere aktarıldığı ifade edildi.

Kadın ve toplumsal hizmetlere ayrılan pay yok denecek kadar düşük

2026 bütçesinde toplumsal cinsiyete duyarlı politikaların yer almadığını belirten Karaman, “kadının güçlendirilmesi” programının bütçe içindeki payının on binde 4 olduğuna dikkat çekti. Engelli, çocuk ve aile hizmetlerinin de yok sayıldığı vurgulandı.

SES Amed Şube’nin talepleri

Açıklamada, emek ve halk sağlığı için şu talepler sıralandı:

-Adaletsiz vergi yükünün azaltılması.

-SGK primlerinin patronlardan tahsil edilmesi.

-Sağlık bütçesinin merkezi bütçe içinde en az %10’a çıkarılması.

-İlaç ve tedaviye erişimde kamu güvencesi sağlanması.

-Şehir hastaneleri KÖİ modelinin sonlandırılması ve kamulaştırılması.

-Güvencesiz istihdamın kaldırılarak tüm çalışanların kadroya alınması.

-Emekliliğe yansıyan tek kalem ücret sistemine geçilmesi.

-Sağlıkta şiddetle mücadele için bağımsız bir bütçe oluşturulması.

-Anadilinde sağlık hizmeti için tıbbi tercüman kadrolarının açılması.

-Toplumsal cinsiyete duyarlı sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi.

-KHK ile ihraç edilen sağlık çalışanlarının göreve iadesi ve karar süreçlerinde sağlık emekçilerinin söz hakkı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri