Su Krizi Kapıda mı?

Muhammed Esen

Bu yaz aylarında sıcaklık rekorları kırılırken, ülkenin birçok bölgesinde barajların doluluk oranı kritik seviyelere düştü. İstanbul’dan İzmir’e, Konya’dan Diyarbakır’a kadar farklı şehirlerde aynı tablo var: yağış azaldı, su hızla tükeniyor.

Su meselesi çoğu zaman gündelik hayatın telaşı içinde ikinci plana atılıyor. Musluğu açtığımızda akan suyun arkasında ne kadar büyük bir mücadele olduğunu çoğumuz fark etmiyoruz. Oysa son yıllarda yaşadığımız kuraklık, sadece bir doğa olayı değil, aynı zamanda ciddi bir yönetim ve planlama sorunu.

Tarımda vahşi sulama hâlâ yaygın. Sanayi tesisleri suyu hoyratça tüketiyor. Şehirlerde ise altyapı kayıpları nedeniyle milyonlarca ton içme suyu daha vatandaşa ulaşmadan kanalizasyona karışıyor. Tüm bunlar birleşince, önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin en önemli sorunlarından birinin su krizi olacağı artık sır değil.

Bu noktada mesele sadece devletin atacağı adımlar değil, bireysel farkındalık da önemli. Musluğu kapatmak, damlayan boruyu tamir ettirmek, yağmur suyu depolamak gibi küçük gibi görünen alışkanlıklar bile büyük bir fark yaratabilir. Ama en önemlisi, suyun sınırsız bir kaynak olmadığını kabullenmek.

Su krizi, elektrik kesintisi ya da internet arızası gibi geçici bir sorun değildir. Çözüm üretilmezse, hayatın her alanını felce uğratacak bir varlık-yokluk meselesidir. Belki de artık şu soruyu kendimize sormalıyız: Suyu korumak için neyi bekliyoruz?

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.