VİDEO - ‘SUYUN BİZE SÖYLEDİKLERİNİ DUYMAK’

Diyarbakır 2022 yılında önemli bir festivale ev sahipliği yapacak. ‘Uluslararası Feqîye Teyran Doğa, Kültür ve Sanat Festivali’, altı kültür ve sanat kurumunun ortaklığında, DTSO’nun desteğiyle ve VAHA projesi kapsamında Diyarbakır’da gerçekleşecek.

Özel Haber/ Mümin Ağcakaya

Festival çalışmasının bileşenlerinden olan Mordem Sanatın yöneticilerinden sanatçı Barış Işık 2022 yılında yapılacak Uluslararası Feqîye Teyran Doğa, Kültür ve Sanat Festivali çalışmaları hakkında yapılan hazırlıkları ve ön çalışmalar hakkında Tigris Haber’e konuştu.

Özellikle son yıllarda dünyamızda çevre sorunlarının yaşamı ciddi ölçüde tehdit etmektedir. Göller kuruyor, eskiden gürül gürül akan nehirler cılız derelere dönüşüyor. Denizler artık bu kirlenmeye dayanamayarak canlılığını yitiriyor. Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak ciddi bir kuraklık tehlikesinin kapımızı çaldığı bu dönemde; Diyarbakır’da Uluslararası Feqîye Teyran Doğa, Kültür ve Sanat Festivali’nin düzenlenmesi, bu sorunlara dikkat çekmesi son derece önemli.

Diyarbakır’da Uluslararası Feqîye Teyran Doğa, Kültür ve Sanat Festivali çalışmalarının yürütücü kurumları içinde yer alan Mordem Sanat Kurumunun yöneticilerinden sanatçı Barış Işık, bu çerçevede neler yapacaklarını bize şöyle anlatıyor;

Festivale katılım ve destek

“Festivalde altı kurum olarak bu projeye başladık. VAHA Projesi kapsamında da gereken destekler sağlandı. VAHA; birçok kültürel kurumları hem il içinde hem iller arası hem de uluslar arası kurumların birbirleriyle iletişimini kurup, çeşitli projeler geliştirmelerine ön ayak olan bir fon kuruluşudur. VAHA aynı zamanda bir çok fon kuruluşunun ortaklaştığı konsorsiyum niteliğinde bir kurumdur.

Altı kurum olarak 2022 ‘de şimdi bu festival çalışmasının ilk aşamasını ve tanıtımını gerçekleştiriyoruz. İlk aşamasında araştırma çalışmaları, bazı videolamalar, Feqîye Teyran’ın gittiği yollar, mezarlık ziyareti gibi. İkinci aşamada ise; her kurum kendine özgü ayrı ayrı çalışmalarını yapacaktır. Mordem Sanat FeqîyeTeyran’la ilgili bir müzikal hazırlayacak.  Merkez Kaç, Sanat Kolektifi bu aşamada enstereasyon çalışması, FeqîyeTeyran’ın mezarına yaptığımız yolculukla ilgili bir video hazırlıyor, A 4 ve MitOst ise bir belgesel, Göç Vakfı’da çocuklara FeqîyeTeyran’ı anlatan bir video hazırlıyor, Wejegeh Amed de FeqîyeTeyran’la ilgili bir basın metni olarak da kullandığımız bir kitapçık çıkarıldı.

Her kurum özgün katkı sunacak

2022 Festivalinde de her birimiz ayrı ayrı farklı, daha zengin projeler sunacağız. Bizimki bir müzikal olacak. Diğer arkadaşlar sergilerden tutun FeqîyeTeyran’ın edebi kişiliğine ilişkin paneller, festivale kadar geniş katılımlı bir çalışma öngörülüyor. Bu çalışmamıza VAHA’nın katkı sunmasının yanında; DTSO’da desteklemektedir. Ayrıca Amed Şehir Tiyatrosundan, Mimarlar Odasına, Baro’ya kadar birçok STK’larla da görüştük. Festivale nasıl bir katkı sunabileceklerini sorduk. Amacımız şehirdeki bütün kültür sanat dinamikleri ve STK’larla ortaklaşarak daha güçlü bir etkinliği, daha fazla katılımlı bir festival düzenlemek.”

Katılımcılardan görüş aldığımız bu etkinlik için hazırlanan metinde ise şu düşüncelere yer verildi;

“FeqîyeTeyran, Kürtçenin sesini en duru haliyle yeryüzünün, doğanın, kuşların, suyun sesi ile buluşturan mistik bir halk şairi.”

“Uluslararası FeqîyeTeyran Doğa, Kültür ve Sanat Festivali, FeqiFest, 2020 baharında başlayıp, 2021 yazına vardığımız bugüne kadar devam eden salgının gündeminde kolektif olarak şekillendirdiğimiz bir fikir. Hayatta kalmayı, insan olarak yeryüzü ile kurduğumuz bağı yeniden düşündüğümüz bir süreçte Diyarbakır’dan dünyaya yaptığımız bir davet” Olarak değerlendirerek;

“FeqîyeTeyran, Kürtçenin sesini en duru haliyle yeryüzünün, doğanın, kuşların, suyun sesi ile buluşturan mistik bir halk şairi. Varoluşun ele avuca gelmez anlamını suya soran bir talebe. Kurallı dilin güç merkezli imge ve sembollerinden göçüp yeryüzüne açmış dilini. Mirliğin birlik arayışının politik dilini de duymuş; halkın dirlik arayışının basit dilini de. Ama birini diğerine tercih etmek yerine, herkesin duyabileceği sade bir dille sorularını çoğaltmayı tercih etmiş Feqî. Yeryüzünün tüm seslerinden cevaplar dinleyerek aşkına ermeyi dilemiş. Kavuşmanın değil kucaklaşmanın mestinde, yeryüzü evinin tüm seslerinde aşkı yeniden duyumsamış. Bu gezgin beden başka bedenlere her değdiğinde çıkan sesler ve dizilen o ilksel ritim yeryüzünün kalp atışıdır belki.”

Suyun bize söylediklerini duymaya çalışacağız

Yeryüzünün ilksel seslerinin birbirine açıldığı bu şenliği bugüne çağırıyoruz şimdi. O günden bugüne insan merkezli tarihin akışı içinde kurulan tüm farklı kimliklerin sesleri ile canlı cansız tüm yeryüzü seslerinin birbirine karıştığı bir şenlik hayalinin adı FeqiFest. Olası tüm seslerin, dillerin, mimiklerin, jestlerin, bedenlerin, nesnelerin, tekniğin dikte etmek yerine birbirine ses olmanın farklı yollarını aradığı bir hayal bu. Kürtçenin ve cümle dillerin belleğinden kopup suya karışan bir hakikat taşı karşılaşmalarla, çarpışmalarla, kucaklaşmalarla dönüşerek sese geliyor. Aşkın şairi Feqî’nin suya yazılan sözcüklerinden suyun akışındaki yalın, dolaysız ve esrik sesi dinliyoruz.”

“Suyun bize söylediklerini duymaya çalışacağımız FeqiFest, anlamından çok emin olduğumuz, kalıplaşmış sembol ve işaretleri yerinden oynatan, esneten ve suyun sesiyle buluşturan bir şiirin evinden başlayıp dünyayı dolaşmaya niyet ediyor. Kavuşulmaz olanın yasını yeryüzü ile kucaklaşma sanatına akıtmaya ve insan kalbinin hırsla yanan kan dolaşımını yeryüzünün tenine bırakmaya bir çağrı. Fiskaya’dan aşağı Hevsel Bahçeleri’ne doğru akan bu dolaşım kentin tüm nefes alanlarına yayılıp, varlığını en uzağa taşırmak için hareket ediyor. Suyunu yitiren kentin sokaklarında bir masal dolaşıyor. Ses ver, anlatsın.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür-sanat Haberleri