Tek başına başladı halk hareketine dönüştü

NACİ SAPAN

 

Cumhuriyet Halk Partisinin Taksim meydanında 1 Mayıs mitingi ile ilgili ısrarına karşı Cumhurbaşkanı TV ekranlarından şöyle demişti;

‘Neden burada ısrar ediyorsunuz, İstanbul valiliğinin miting alanı olarak belirlediği iki alan var. Yeni kapı meydanı 1,5 milyon kişiye, Maltepe meydanı 2 milyon kişiye ev sahipliği yapacak kapasitede, kendine güveniyorsan bu alanlarda miting yap’.

Bu durumda İstanbul valiliğinin rakamı 175 bin olarak açıklamasının bir anlamı var mı?

Elbette ki yok.

Cumhurbaşkanının ağzından tescillenmiş bir rakamı tartışmaya gerek var mı?

Halk yürüdü

Halk toplandı

Kemal Kılıçdaroğlu’nun tek başına başlattığı yürüyüş Halk hareketine dönüştü.

Oradaydık, tanıklık ettik.

Sadece CHP’liler yoktu.

Toplumun bütün kesimlerinden insanlar hak, hukuk, adalet için Maltepe meydanına akın etti.

Halk adına bir tarih yazılacaksa Maltepe meydanında halk kendi tarihini yazdı.

2 milyondu, 3 milyondu, rakam azdı, çoktu gibi bir tartışmanın çok ötesinde nitelik arz eden bir tablonun ortaya çıkmış olması gelecek için ciddi bir umut oldu.

Umut vermeyen bir nicelik kalabalıktansa umut veren az ancak nitelikli bir buluşmanın, kucaklaşmanın, dik duruşun varlığı önemli. Kaldı ki Maltepe buluşması 2 milyonla telaffuz edilen nitelikli bir buluşma olması açısından son derece önemli. Kendi geleceğini, çocuklarının geleceğini, ülkenin geleceğini, halkların geleceğini önemseyen, bunun için mücadele kararlılığı gösterenlerin hiçbir zorlama olmadan, sadece bir davet üzerine Maltepe meydanına sel gibi akışı umudunu kaybeden, kaybetmek üzere olanlara büyük umut oldu.

&

Türkiye’deki halkların doğru bir iş yapıldığında hiçbir hesap kitap içinde olmadan doğru olanın yanında olduğu gerçeği bir kez daha Maltepe’de ispatlanmış oldu. Bugüne kadar Cumhuriyet Halk Partisi için içeriden ya da dışarıdan yapılan eleştirilerin doğruluğu da Maltepe buluşması ile netleşti.

 

Sokakta, halkla, halka dokunarak, birlikte yol yürüyerek, kucaklaşarak, ortaklaşarak politika üretildiğinde halkın sahiplenmesi de böyle oluyor. Bu geziden çıkan bir gerçeğin daha altını çizmek gerekir ki, o da gerçek anlamda Sosyal Demokrat politikaların hayata geçirilmesidir. Sosyalist enternasyonalin üyesi bir partinin yapması gereken de budur. Sosyalistlerin de CHP’den beklediği böyle bir durumdur. Yürüyüş sırasında ve Maltepe buluşmasında bu kesimin verdiği desteği CHP yönetiminin ciddi bir şekilde analiz etmesi gerekir.

25 günlük yürüyüş, Maltepe’deki görkemli kalabalık bir halk hareketine dönüşmesinin yanı sıra bir lider yarattı. O liderin şimdi yükü daha da ağırlaştı. Tek başına yola çıkan Kemal Kılıçdaroğlu, yol yürüyüşünün sonunda kendisine şimdiye kadar olmadığı kadar ciddi bir muhatap yarattı. Zaten olması gereken de buydu. Kemal bey ‘Ben varım’ dedi, yola çıktı, Halk ‘bizde varız’ dedi, yol yürüdü, Maltepe’de son noktayı koydu.

Şimdi sıra; bu muhataplığı daha da pekiştirerek, ağlara sıkı ilmik atmakta. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.