Toplumsal hayaller

NACİ SAPAN
Naci Sapan
Dün hayallerimiz, hayalimizdekilerle ilgili bir paylaşım yaptım sosyal medyada.
Kendi aramızda da tartıştık. Güzel bir sözdü, etrafında biraz dolaşmak istiyorum bir kez daha.
‘Hayallerimizdeki insanların hayallerindeki insanlar değiliz’ deyip, gerçekçi olmak gerektiğini vurgulamak istedim.
 
Siz/biz/bizlerin hayallerinde birileri olabilir, ancak biz-bizler onların hayallerindekiler olmayabiliriz. Tersi, onların hayallerindekiler bizler olabiliriz, ancak onlar bizlerin hayallerindeki insanlar değillerdir.
Zaten sıkıntılar da bu nedenle, herkes her şeyi kendisinin istediği gibi, çizdiği rotada yürümesini istiyor. Sizlerin hayalleri ile onların hayallerinin ayrı, ayrı mecralarda seyretmesinin bazen onlar için bir anlamı olmayabilir. Bizler de kendi hayallerimizin, çizdiğimiz rotanın peşinden başkalarının gelmesini isteyebiliriz, ancak, her iki halde de sıkıntı vardır.
Yani hayal gaspı söz konusu olur.
O nedenle; hayaller zaten gerçeği ortaya koymaz deyip, herkesin kendi hayallerine saygı göstermek en doğrusudur. Aslında insanların en özgür olduğu zamanlar, hayalleriyle uğraştığı, baş başa olduğu zamanlardır.
İnsanların fiziki özgürlüğü kısıtlanabilir, ancak beyinsel özgürlüğü, onun yarattığı hayallerin özgürlüğünü kısıtlayacak hiç bir güç yoktur, ölümün gerçekleşmesinin dışında!
*
Böyle kendime felsefe yapayım dedim, aslında beceri alanımda değil, ancak, kafam yine iktidara gitti, duruma şöyle baktım; ‘Bunlar bizim hayallerimizdeki insanlar olmadığı halde gasp ettiler, üzerine oturdular, kurduğumuz-kuracağımız hayalleri ertelediler. ‘
Bizim hayallerimiz;
Hak, hukuk, adalet, insan hak ve özgürlükleri, laik ve çağdaş düşüncelere hitap ediyor.
Ülkenin hayalleri de böyle.
 İnsanlarımızın büyük çoğunluğunun hayalleri de böyle. 
 
Oysa ne biz/bizler onların hayallerindeki insanlarız, ne de onlar biz/bizlerin hayallerindeki insanlar.
Onlar bu ülkenin hayal ettiği insanlar değil.
‘Bizim gibi düşünün, bizim gibi hayal edin’ diyenlerle olmadı, olmuyor.
İşte bunun için gerçekçi olmak ve hayalleri boş yere çatıştırıp, vuruşturmamak gerekiyor.
 
Beyinler özgür olmalı ki hayaller de özgürleşsin.
Belki de o zaman karşılıklı hayallerin misafirperverliğini gösterebiliriz.
Belki de o zaman hayalleri toplumsallaştırıp, ortak noktada buluşturabiliriz.
Hayaller toplumsallaşınca güzelleşir, gerçekleşir, gerçeklere hitap eder.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.