Türkiye’nin hayaliydi ABD üzerine çöktü

Selim Kaplan

“Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara maderini”

Dizeler, Tanzimat dönemi şairlerinden Namık Kemal ve arkadaşı Deli Hikmet’in, 93 harbinden(1877-1878 Osmanlı –Rus harbi) sonra, toprak kayıpları ile tarumar olan Osmanlı Devleti’nin, Ruslar karşısındaki acizliğini kaleme aldığı, Vatan Mersiye’sinden iki mısradır. Buradaki “mader”den kasıt anavatandır.

Osmanlının Rusya yenilgisi ve kendisini savunmadaki acizliğinin farkında olan dönemin İngiltere’si, Osmanlı Devleti’ne Rusya karşısında destek ve koruma hizmeti vermek için, Kıbrıs adasına yerleşme talebinde bulundu. Kendisini Rusya karşısında korumaktan aciz olan Osmanlı Devleti, Kıbrıs’ta Osmanlı kanunlarının geçerli olması şartı ile İngiltere’ye 1878’den itibaren, Osmanlı’ya yönelik tehditler geçinceye kadar, adada geçici(!) yerleşme izni verdi.

Maderimizi korusun diye Kıbrıs’a geçici olarak yerleşmesine izin verdiğimiz İngiltere; Osmanlı egemenliğinde söz sahibi oldu, doğu Akdeniz’i ve Süveyş kanalını kontrol altına aldı, 1914’te başlayan birinci Dünya savaşı dolayısıyla, kendisine düşman cephede olan Osmanlı’nın topraklarından, bu gün ki Arap yarımadası, ırak, Lübnan, Filistin, Mısır ve hatta İstanbul’u işgal ederek Maderimizi paramparça etmişti!

Yaklaşık 150 yıl önce, Osmanlıyı Ruslara karşı korumak amacı ile geçici olarak Kıbrıs’a yerleşen İngiltere, hala Kıbrıs’ta ve bu sayede bölgedeki menfaatlerini korumaya devam etmektedir.

Yüz elli yıl önce, güneyimizde gerçekleşen olayın tıpatıp benzeri, bu günlerde, kuzey doğumuzdaki Kafkaslar bölgesinde gerçekleşmektedir.

Rusya’nın desteği ile Azerbaycan’a ait Karabağ ve yedi bölgeyi 1994 yılında topraklarına katan Ermenistan, 2020 yılında Rusya’nın desteğinden yoksun yalnızlığı ile Türkiye ve İsrail’in Azerbaycan’a verdiği destekle, Azerbaycan’la savaşında yenilip, 26 yıl egemenliğinde tuttuğu toprakları yeniden Azerbaycan’a kaptırmıştır.

Bu yenilgi Ermenistan-Rusya ittifakına ağır darbe vurmuş ve Ermenistan, bağımsızlık ve istikbalinin devamı için, AB ve ABD’nin desteğine yönelmiştir.

Bunun farkında olan Rusya; Ermeni Ortodoks Kilisesi, Rusya yanlısı siyasiler ve askerler vasıtasıyla, iktidardaki Paşinyan Hükümetine baskı ve hatta darbe yapmak istemişlerse de sonuç alamamışlardır.

Rusya’nın baskılarına karşın Ermenistan Başbakanı; Azerbaycan ve Türkiye ile tarihi anlaşmazlıklarını sonlandırmak, Çin üzerinden başlayıp Avrupa’ya giden ticaret yolundan pay almak, Türkiye üzerinden Avrupa ve Amerika’nın olduğu batı dünyasına açılarak ülkesinin refah seviyesini yükseltme düşüncesiyle, Rusya ve İran’ın tehditleri ile Rus yanlısı Ermeni Kilisesi’nin “yapma” feryatlarına rağmen, ABD’nin Ermenistan’ı koruma ve kollama teklifine “evet” dedi.

Bu çerçevede Ermenistan; kendi topraklarındaki Zengezur bölgesinden geçen ve Azerbaycan-Nahcıvan arasında karayolu bağlantısını sağlayacak Zengezur koridoru olarak bilinen antlaşmaya onay verdi.

Adına Uluslararası Barış ve Refah için Trump Yolu (TRIPP) denen ve 08 Ağustos 2025 günü, Azerbaycan-Ermenistan-ABD arasında imzalanan antlaşma şartlarına göre, yolda Ermenistan yasaları geçerli ve fakat yolun kontrolü 99 yıl süre ile ABD silahlı güçlerinde olacak, ayrıca yolun altyapı yatırımları ve işletmesini ise ABD liderliğindeki bir konsorsiyum üstlenecektir. (150 yıl önce, Osmanlı ve İngiliz hükümetlerinin Kıbrıs hakkındaki antlaşmasına ne kadar da benziyor!)

Trump Yolu; Azerbaycan’ı karayolu ile kendisinden 43 Km’lik mesafe ile ayrı olan toprağı Nahcıvan’a ve oradan da Türkiye üzerinden Avrupa ve Akdeniz’e bağlayacak. Bu yol aynı zamanda, batının Orta Asya’ya çıkış noktası, doğudan da Çin’den başlayıp Rusya’nın güneyi, İran’ın kuzey sınırlarından, Avrupa’ya giden en kısa ve önemli bir transit yol olacaktır.

Bu yol, Türkiye ve Azerbaycan’ın hayali, İran ve Rusya’nın kâbusu ve fakat ABD’nin ganimete çöküşü oldu!

Bu antlaşma ile Ermenistan bağısızlığı ve refahını ABD’nin şefkatli(!) kollarına bırakmışken, Rusya ve İran ile yıllardır var olan hukukuna da darbe vurmuş oluyor.

İran bu gelişmelere, (kabiliyetini aşan bir ifadeyle) Trump Yolu’nu engelleyeceği tehdit ve beyanında bulunmuş olsa da, soğukkanlı Rusya’nın antlaşmaya tepkisi ile Kafkasya’ya yerleşip Rusya’yı güneyden kuşatan, egosu yüksek ABD’nin, Rusya ve bölge ülkeleri üzerindeki etkisinin ne olacağını da zaman gösterecektir.

Bu antlaşma ile Ermenistan, Anayasası ve bağımsızlık bildirgesinde yer alan; Azerbaycan’a ait Karabağ’ın, Türkiye’ye ait, Erzurum, Sivas, Van, Bitlis, Elazığ ve Diyarbakır’ın Ermeni toprakları olduğuna dair, iddialarından vazgeçeceğinin taahhüdünü de vermektedir.

Ayrıca bu antlaşma ile 1992’deki Karabağ savaşından bu yana kapalı olan Türkiye-Ermenistan sınırı yeniden açılacaktır.

Oluşturulacak yeni yol ile Orta Asya ve Avrupa arasındaki lojistik, ticaret ve enerji akışlarında merkezi konumda olan Türkiye’nin, Azerbaycan ile Hazar Denizi üzerinden, Orta Asya’daki ülkelere ekonomik, siyasi ve hatta askeri erişimleri, maalesef ABD’nin kontrolü ve denetiminde olacak!

Tarih, çok iyi bilinmesi ve içerdiği tecrübeler dolayısıyla ciddiye alınması gereken önemli bir bilim dalıdır. Bunun farkında olmayan toplumlar ve devletler, tarih olur ve ancak tarih kitaplarında yer alırlar.

150 yıl önce, Maderimizi tarumar eden İngiltere’yi Kıbrıs’a yerleştiren Osmanlı Devleti’nin yöneticilerine, hatalı politik tercihlerinden dolayı, geçmiş ve günümüz insanı, pişmanlık ve öfke içerikli siyasi rahmetler okudu. Kalbi temennimiz; politik tercihlerinden dolayı, ABD’nin Irak’a, Suriye’ye ve Kafkaslara yerleşmesi ile Vatanın böğrüne yerleşebilecek olası hançerelerden dolayı, çağımız yöneticilerinin de, gelecekte pişmanlık ve öfke içerikli siyasi rahmetlere maruz kalmamalarıdır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.