TİGRİS HABER - Uçum, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) 400 veya daha fazla milletvekilinin onayıyla kabul edilse dahi, anayasanın halk oylamasına sunulmadan yürürlüğe girmemesi gerektiğini vurgulayarak, "Referandumsuz yeni anayasa olmaz" dedi.
Siyasi Gündemde Anayasa Fırtınası
Türkiye, son yıllarda art arda yaşanan siyasi gelişmelerle çalkalanırken, gözler bir kez daha anayasa değişikliği tartışmalarına çevrildi. CHP’nin yerel seçimlerde birinci parti olarak çıkmasıyla başlayan süreçte, muhalefet cephesine yönelik operasyonlar hız kazandı. CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilmesi, siyasi tansiyonu iyice yükseltti.
CHP’li belediyelere yönelik operasyonların devam ettiği süreçte, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin PKK ile ilgili yaptığı "silah bırakma" açıklamaları da gündeme damgasını vurdu. Bu çerçevede yürütülen çözüm süreci benzeri bir yaklaşımın yeniden masaya geldiği yorumları yapıldı.
Erdoğan’ın Adaylığı ve Yeni Anayasa Hamlesi
Gözler, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerine çevrilmiş durumda. Mevcut anayasa çerçevesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden aday olmasının mümkün olmadığı yönündeki değerlendirmeler, yeni bir erken seçim ya da anayasa değişikliği ihtimalini gündeme getiriyor. İktidar kanadı, bu ihtimaller doğrultusunda yeni anayasa konusuna ağırlık verirken, ana muhalefet partisi CHP ise mevcut yasalar çiğnenerek yeni bir anayasa sürecine girilemeyeceğini belirterek masaya oturmayacaklarını net şekilde ifade ediyor.
Mehmet Uçum’dan Halk Vurgusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anayasa danışmanlarından Mehmet Uçum, kaleme aldığı yazısında demokratik rejimlerde anayasa yapım sürecinin halk iradesiyle tamamlanması gerektiğini savundu. Uçum şu ifadeleri kullandı:
“Demokratik bir toplumda halk, sistemi sürekli olarak daha ileriye taşımak ister. Yeni anayasa bu yüzden halkın dinamik gündeminin bir parçasıdır. Bu bağlamda Meclis, halkın anayasal beklentilerine saygı duymalı ve nihai kararı millete bırakmalıdır. TBMM’den 400 veya daha fazla oyla geçse dahi, anayasanın halk tarafından onaylanması gerekir.”
Uçum, referandumun zorunluluğunu iki ana gerekçeyle açıkladı:
- Halkın anayasal meşruiyet üzerindeki asli kurucu rolünü yerine getirmesi,
- Meclisin hazırladığı anayasa taslağının halkın beklenti ve siyasi tahayyülüne uygun olup olmadığının denetlenmesi.
Uçum’un yazısının sonunda verdiği mesaj ise oldukça netti:
“Referandumsuz yeni anayasa olmaz.”