Mümin AĞCAKAYA
TİGRİS HABER - Ancak kentin bir köşesinde, fırınlarda çalışan emekçiler 50 dereceyi aşan sıcaklıkta alın teriyle geçim mücadelesi veriyor. Onlar, ekmeğini sıcağın tam ortasında yoğuran ve pişiren görünmeyen işçiler.
Sıcak da yakıyor, geçim derdi de
Fırın işçilerinin çalıştığı ortamda sıcaklık dışarının çok daha üstünde. Fırın başında en az 60 dereceyi bulan sıcaklığa rağmen üretim durmuyor. Ter içinde çalışan işçiler için bu sıcağın tek alternatifi klima değil, mücadele. Ancak bu koşullarda bile fırınlar serinletilmiyor; çünkü işçinin sağlığı değil, üretim temposu esas alınıyor.
Günde 12-13 saat çalışan fırın emekçileri, her gün yaşamın ve geçimin yükünü sırtlanıyor. Kimi kira ödüyor, kimi borçla boğuşuyor, kimi ailesini geçindirmeye çalışıyor. Tüm bu yüklerin ortasında, sıcaklık artık dayanılmaz bir ayrıntıdan ibaret.
"Kar yağsın da üşüyelim"
Fırın işçisi Ahmet Ocaklık, sıcağın değil, geçim sıkıntısının esas yakıcı mesele olduğunu söylüyor:
“Birkaç günlüğüne bir deniz kenarına gitsek ya da bir köyde dere başında ayaklarımızı suya soksak... Ama tatil bizim neyimize? Hayal bile kuramıyoruz. Günde 12-13 saat çalışıyoruz. Bazen aramızda şunu söylüyoruz: Keşke kar yağsa da bir gün üşüsek. Ama çalışmak zorundayız. Hayat pahalı, sorumluluklarımız ağır. Bu sıcağı da unutturuyor geçim derdi...”