Ardıl BATMAZ-Şirvan Oktay GÖRER
TİGRİS HABER - DTSO Başkanı Mehmet Kaya, fuarın durumu ile ilgili bilgi verdi. Kaya, fuar alanının yetersiz kaldığını, ancak buna rağmen büyüme yaşandığına dikkat çekti.
Fuarın açışına DTSO Başkanı Mehmet Kaya, Tarım Orman önceki Bakanı Mehdi Eker, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Doğan Hatun, ilçe belediye eş başkanları, bürokratlar, STK temsilcileri, bankaların temsilcileri katıldı.
Açılışta ilk konuşmayı DTSO Başkanı Mehmet Kaya yaptı. Kaya, “Bugün 14 bin metrekarelik bir fuar alanımız var, ancak katılımcı talebi 16 bin 200 metrekareyi buldu. Bu başarıyı, odamız bünyesinde kurduğumuz fuar şirketiyle yaptığımız iyi bir çalışma sayesinde elde ettik. Tarım Fuarı oldukça önemli bir etkinlik. Bugünkü fuarımızda 6 ayrı panayır alanı bulunuyor ve 300 marka yer alıyor. Katılımcıların önemli bir kısmı ülkemizin farklı bölgelerinden geldi. Toplamda 66 farklı tarımsal ürün başlığı altında stantlar açıldı” dedi.
Son 3 yılda, katılımcı ve firma sayısı açısından %15 ila %20 arasında bir büyüme yaşandığına dikkat çeken Mehmet Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Bu başarı, beraberinde başka başarıları da getirmeli. Çevre illerimizin birçoğunda daha modern fuar alanları var, ancak oralarda fuar yapılamıyor. Fuar düzenlemek, kentin yöneticilerinin bu işe kafa yormasını ve şehrin iç dinamiklerinin harekete geçmesini gerektirir. Biz bunu başarabildik, fakat mevcut fuar alanımız artık yetersiz kalıyor. Bu kent, yeni ve daha büyük bir fuar alanını hak ediyor. Doğru bir ivme yakalamışken bunu büyütmeliyiz. Barış ortamının sürmesiyle bu büyümenin en çok faydasını biz göreceğiz. 140-150 bin civarında ziyaretçi bekliyoruz. 18 ilden katılımcı ve ziyaretçi programı yapıldı. 2 tane de yurtdışı katılımcımız mevcut."
Eski Bakan Eker: Türkiye’nin Önder'e ihtiyacı var
Açılışa katılan eski Bakan Mehdi Eker, Sırrı Süreyya Önder’e Allah’tan acil şifalar diledi, “ Türkiye’nin ona ihtiyacı var. Hepimizin ona ihtiyacı var. Bu süreçteki yapıcı rolü istisnai bir öneme sahip” dedi.
Eker, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Çok acılar yaşadık, çok hüzünler, çok kederler gördük. Gözyaşı döktük; annelerimizin, babalarımızın yürekleri yandı. Ama bugün gerçekten çok önemli bir noktadayız. Artık arkamıza bakıp acıları yarıştırma zamanı değil; geleceğe bakıp barış ve kardeşlik içinde bir gelecek inşa etme zamanıdır. Biz de bunun için gayret gösteriyoruz. Bu umudun, bu gayretin rüzgârı sonbaharda bütün Mezopotamya’yı, bütün Diyarbakır’ı, bütün bölgeyi sarmış durumda. Her yerde bu umudun yeşerdiğini görüyoruz. Tıpkı şu anda bölgedeki arazilerde gördüğümüz gibi: yer yeşil, gök mavi, umut verici. Sırrı Süreyya Önder’e Allah’tan acil şifalar diliyorum. Türkiye’nin ona ihtiyacı var. Hepimizin ona ihtiyacı var. Bu süreçteki yapıcı rolü istisnai bir öneme sahip. Kendisine şifa diliyor, dualarımızı gönderiyoruz. İnşallah en kısa zamanda sağlığına kavuşur ve kaldığı yerden sürece katkı vermeye devam eder. Bu kutlu sürecin bu defa mutlaka başarıya ulaşmasını yürekten temenni ediyorum.”
Doğan Hatun: Fuar daha verimli hale getirilmeli
Kaya ve Eker’den sonra konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun ise şunları söyledi;
"Bu fuar merkezini daha büyük ve daha verimli bir noktaya taşımaya hazırız. Coğrafyanın en bereketli yerinde yaşıyoruz. Bu kentin emanetini, bizden sonraki nesillere aynı güzellik ve bereketle devretmek için, bereketli topraklarımızı ve su kaynaklarımızı korumak zorundayız. Tarım arazilerinin, tarım arazisi olarak kalmasını sağlamak hepimizin ortak sorumluluğudur. Son bir yılda 14 hayvan içme suyu göleti inşa ettik. 100 kilometrelik sulama kanalı için protokol imzalama aşamasına geldik. Belediye olarak kentimizde, kentimiz için tüm kurumlarla iş birliği yapmaya hazırız. Aynı zamanda, kentimizin turizme de ihtiyacı var. Bu fuar, sadece tarıma değil, turizme de büyük katkı sağlıyor. Diyarbakır, Ortadoğu'nun güvenle yaşanabilen nadir kentlerinden biri ve aynı zamanda önemli bir ticaret merkezidir.
Barış sürecini iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Gerekirse elimizi, gerekirse bedenimizi taşın altına koymalı ve bu süreci kalıcı bir barışa dönüştürmeliyiz. Bu halkın onurlu, eşit ve adil bir şekilde yaşaması için elimizden geleni yapmaya hazırız. Yerel yönetimlere düşen görev de budur. Bu kentte birlikte yaşamak mümkünken, ayrı düşmek gibi bir seçeneğimiz olmamalı."