VİDEO-Diyarbakır surlarını ve gabrielin anısını yaşatmak

DİTAV Amida Akademi Söyleşilerinde; Surları kurtaran arkeolog Albert Louis Gariel üzerine konuşuldu.

Mümin AĞCAKAYA

TİGRİS HABER - DİTAV Amida Akademi Söyleşilerinde; Surları kurtaran arkeolog Albert Louis Gariel üzerine konuşuldu. DBB Eş Başkanı Serra Bucak ve DÜ.Rektör Yrd. Zerzevan Kalesi Kazı Başk. Prof.Dr.Aytaç Coşkun’un konuşmacı olarak katıldığı panelin moderatörlüğünü yazar Şeyhmus Diken’in yaptı.

"Gabriel'e Vefa" sergisi kapsamında DİTAV'da düzenlenen panele katılan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Serra Bucak, yerel yönetimlerin, koruyucu ve inşa edici rolüne dikkat çekerek, Diyarbakır Surlarını yıkımdan kurtaran Gabriel’in, kurtardığı Tek Beden Burcu’na isminin verilmesini gündeme getireceklerini kaydetti.

Arkeolog Albert Louis Gabriel’in anısına adı Tek Beden Burcuna verilmesi gündeme gelecek

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Serra Bucak, “Gabriel’e Vefa” sergisi kapsamında Albert Louis Gabriel’i anmak amacıyla Amida Akademi buluşmaları çerçevesinde Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı'nda (DİTAV) düzenlenen panele katıldı. Moderatörlüğünü Şeyhmus Diken’in üstlendiği panelde, Eşbaşkan Bucak ve Dicle Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Zerzevan Kalesi Kazı Başkanı Prof. Dr. Aytaç Coşkun konuşmacı olarak yer aldı.

'İyi ki bu kente gelmiş'

Eşbaşkan Bucak, arkeolog Gabriel’in kente katkılarının önemine dikkat çekerek şöyle konuştu:“Gabriel, 1932 yılında iyi ki bu çok kültürlü kente gelmiş ve Diyarbakır Surlarını bize emanet etmiş. 2000’lerin başından bugüne kadar bu mirasa sahip çıkan bir kent birikimi var. Kültürel mirası yalnızca Diyarbakır ölçeğinde değerlendirmiyoruz. Kültürel mirasımızı ne kadar az tanıyor oluşumuz ve sahip çıkmayışımız aslında birbiriyle bağlantılı. Mezopotamya dediğimiz coğrafya, Neolitikten bugüne kesintisiz yaşamın, toplulukların, ilk keşiflerin ve ilk buğdayın hikâyesinin başladığı yer. M.Ö. 9 binlere dayanan Çayönü-Ergani yerleşim yerlerine ilişkin kazılar hâlâ devam ediyor. Bu, hepimizin burada kök salmasının, yaşamında ve uzmanlık alanında bu coğrafyaya bağlanmasının sebebidir. Sizin gibi değerli hocalarla ve niceleriyle, Diyarbakır Surları yeniden hayat buldu; miras hikâyesi açığa çıkarıldı."

'Hikayeler sahiplenilmediği sürece köklerle ilişki kurulamıyor'

1932’de surların yıkım sürecini de hatırlatan Eşbaşkan Bucak, “O dönemin valisi, salgın hastalık ve kentin nefes alamadığı bahanesiyle surların yıkımına girişiyor. 98’i ayakta kalan 101 burcun, 3, 4 ve 6 numaralı olanları Gabriel engelleyene kadar yıkılıyor. Anlatılmayan bu hikâyeler, sahiplenilmediği sürece, bu ülkenin en büyük meselesi, kendi kökleriyle ilişki kurmasına izin verilmeyen bir gerçeklik olarak kalıyor. Ermeni, Süryani, Kürt...Bu toprakların belleği görmezden geliniyor.”

‘Kültürel miras sahip çıkmayı büyütmek istiyoruz’

Bugün de Türkiye’nin pek çok yerinde kültürel mirasa sahip çıkmanın kıymetinin yeterince anlatılamadığına dikkat çeken Eşbaşkan Bucak, "Oysa yerel yönetimler, bir kentin kültürel mirasından günlük yaşamına kadar her şeyin koruyucusu ve inşa edicisidir. Biz, Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri başta olmak üzere, artık yalnızca Amed’in değil, insanlığın ortak mirasına daha güçlü sahip çıkmak için bir dizi görüşmeler yürütüyoruz. Hem Bakanlıkla hem Alan Yönetimi Başkanlığıyla, zaman zaman burayı ziyaret eden UNESCO heyetlerine sunmak üzere çalışmalar yapıyoruz. Geniş bir sivil komisyon yoksa, bir kent sahipsiz kalır. Biz bu sahiplenmeyi büyütmek istiyoruz" diye konuştu.

Eşbaşkan Bucak, ayrıca Gabriel'in kurtardığı Tekbeden Burcu'na isminin verilmesini gündeme getireceklerini kaydetti. Büyükşehir Belediyesinin

Alan Yönetim Başkanlığı bünyesinde söz sahibi olması gerektiğini ifade eden Eşbaşkan Bucak, kentin dinamikleri ile şekillenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Diyarbakır’a âşık olan akademisyen

Diyarbakır’a ilk geldiğinde gördüğü tarihsel zenginlikler karşısında kente aşık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aytaç Coşkun ise Gabriel'in hayat hikâyesi ve çalışmalarını anlatarak kentin kültürel mirasına sunduğu katkıdan söz etti. Büyükşehir Belediyesinin kentteki kültür varlıkların korunması ve görünmesine dair desteklerinden de söz eden Prof. Dr. Aytaç Coşkun; bölgede katıldığı çalışmaları anlatarak bilinen tarihin ne kadar geriye doğru gittiğini anlattı. Çok eski zamanlarda Çermik de bulunan Sinek Çayı çevresinde insanların tarihe nasıl iz bıraktıklarını, ayrıca şimdi Ilısu Barajı altında kalan Körtük Tepe kazılarında ortaya çıkan arkeolojik verilerin tarih açısından ne kadar önem taşıdığını anlattı. Aytaç ayrıca Surların ve Hewsel bahçelerinin UNESCO kalıcı listesinde yer almasının önemine dikkat çekti ve Diyarbakır Belediyesinin çalışmalarına verdiği katkılardan dolayı teşekkür etti.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Kültür-sanat Haberleri