Mümin AĞCAKAYA
TİGRİS HABER - Açıklmada, "Kamu emekçilerinin kaderini iktidarın ve onun memur kolu haline gelen sendikaların orta oyununa terk etmeyeceğiz!" denildi. Kamu emekçileri, "Sefalette anlaşanlar değil, emek mücadelesi kazanacak” diyerek, yapılan ücret düzenlemelerine tepkilerini dile getirdiler.
DSİ bölge müdürlüğü önünde yapılan ortak açıklamayı, ESM (Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası) Diyarbakır Şube Başkanı Serdar Keskin'in okudu.
Yapılan ortak açıklama şöyle;
“Ülkemiz uzun süredir ekonomik, siyasal, sosyal fay hatlarının daha da kırılgan hale geldiği, sarsıntıların, bunalımların her alanda derinleştiği bir süreçten geçiyor. Vahşi kapitalist sistemin hayat bulduğu her ülkede olduğu gibi ülkemizde de bu bunalımların, krizlerin faturası hep emeğe, emekçilere kesiliyor. Sermaye yanlısı politikaları esas alan, ülkenin tüm kaynaklarını güvenlikçi harcamalara, rant projelerine ve talan ekonomisine tahsis eden bir siyasal iktidarın hâkim olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Dolayısıyla bu emek karşıtı sermaye yanlısı düzende emekçilerin payına düşen hep daha fazla yoksulluk, güvencesizlik ve geleceksizlik olmaktadır.
Nitekim bugüne kadar her iki yılda bir kurulan masada bizim hakkımız aranmamış, iktidar ile “yetkilendirdiği” konfederasyon arasında danışıklı dövüş oyunları sahnelenmiştir. Hemen her seferinde maaşlarımızdaki artış TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarına bağlanmıştır. Geçtiğimiz 14 yılda kamu emekçileri ve emeklikleri olarak sadece insanca yaşamaya yetecek ücret talebimiz değil yıllardır yaşadığımız en temel problemlere dahi bir çözüm üretilmemiştir.
Ülkeyi yönetenler yıllardır sözde farklı farklı ekonomi programlarını hayata geçiriyorlar. Derviş Programı, Nebati Programı, Nas Programı, şimdi en son Şimşek Programı…Adları değişse de bu programların tamamı sermayenin, patronların çıkarlarını temel alan programlardır.”
Gerçek anlamda TİS masası yok
Kamu emekçilerinin ortak açıklaması şöyle devam etti;
“Kamu emekçileri olarak çalışanı, emeklisi ile birlikte ailelerimizi de kattığımızda 25 milyonluk devasa bir kitlenin geleceğini yakından ilgilendiren önemli bir sürecin arifesindeyiz. 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci temmuz ayı ortası itibari ile başlayacak, 1 Ağustos’ta toplu sözleşme masası kurulacak. 14 yıldır “toplu sözleşme” adı ile sürdürülen bu sistemde kaybeden taraf her zaman hangi sendikanın üyesi olursa olsun tüm kamu emekçileri ve emeklileri olmuştur. Çünkü ortada gerçek anlamda bir TİS masası yoktur. İktidarın “sendikamız” dediği bir yapının ‘kraldan çok kralcı’ yöneticileri 7 milyona yakın kamu emekçisi ve emekli adına masaya tek “yetkili” olarak oturtulmuştur. Kamu emekçileri olarak, ülkemizin taraf olduğu ILO sözleşmeleri başta olmak üzere uluslararası sözleşmelerle tanınan grev hakkımız yıllardır yok sayılmaktadır.
Hepinizi İnsanca Yaşamaya Yetecek Bir Ücret, Güvenceli İstihdam- Güvenli Gelecek, Demokratik- Adil Bir Çalışma Yaşamı, Halktan Yana Bir Kamu Hizmeti, Grev hakkımızın önündeki engellerin kaldırıldığı Gerçek Bir Toplu Pazarlık Sistemi için tüm konfederasyonları, sendikaları Kamu emekçilerinin birlikte ortak mücadele etmeye, omuz omuza vermeye çağırıyoruz."