Ramazan YAVUZ-Özel Haber
OTOPARK SORUNU DEVAM EDİYOR..
TİGRİS HABER - Tarihi Sur ilçesi, etrafını çeviren kuş bakışı Kalkan balığı şeklindeki 5.5 kilometrelik Surları, İç Kalesi, Hz. Süleyman ve 27 sahabe türbesi, camileri, medreseleri, kiliseleri, hanları, hamamları, taş evleriyle inanç ve kültür turizmiyle son yıllarda yerli yabancı turist akınına uğruyor.
Tarihi mekanları bir çok sanatçının sergi ve klip çekim alanına dönüşen Sur ilçesi, eğitim ve öğretimde yarı yıl tatili sona ermesine rağmen hemen her gün onlarca turist gruplarını ağırlamaya devam ediyor. Özellikle hafta sonları yoğunluğun had safhaya çıktığı Sur’da otopark yetersizliği yine en büyük sorun olmaya devam ediyor. Tarihi ilçeyi görmeye gelenler sokak aralarındaki otoparklarda yer bulamadıkları için araçlarını Surlara yakın caddelerde park ediyor. Rehberlerinin öncülüğünde tarihi mekanları gezen turistler, bir taraftan bol bol hatıra fotoğrafı çektirirken gruplarından kopmamak için ise ha bire koşuşturmak zorunda kalıyor.
GEZME İŞİ AKŞAM SAATLERİNDE YOĞUNLAŞIYOR
Havaların gündüz saatlerinde halen biraz kırılsa da sıcak olmasından dolayı kenti görmeye gelenlerin büyük bölümü gezme işini genelde akşam saatlerine bırakıyor. Akşam saatlerinde tarihi mekanları gezmeye çıkan yerli ve yabancı turistler gece geç saatlere kadar gezilerine devam ediyor. Kentin özellikle Hz. Süleyman ve 27 sahabe türbesi ile Gazi caddesindeki Ulucami, Hasanpaşa Hanı, Sülüklü Han ve Dört ayaklı minare yoğunluğun arttığı yerlerin başında geliyor. Dört Ayaklı minare’den Yeni Kapı’ya kadar olan eskiden Hançepek denilen bölgede de aileler gezmenin keyfini yaşıyor. Hz. Süleyman Cami ve 27 sahabe türbesini ziyaret eden bazı gruplar, Kurşunlu cami güzergahı üzerinden Dört Ayaklı minareye ulaşıyor.
DÖRT AYAKLI EN POPÜLER YER…
Dört Ayaklı minare kentin en popüler yerine dönüşmüş durumda. Kenti görmeye gelen bütün turist grupların gezi proğramların da yer alıyor. Gece veya gündüz fark etmeksizin hemen her saatte gruplar Dört Ayaklı minareyi ziyaret ediyor. Rehberler dört ayaklı minarenin tarihiyle ilgili bilgi verirken son olarak etrafında ve ayaklarının altından 7 kez dönülmesi halinde dileklerin gerçekleşeceği inancını anlatınca ilgi daha da artıyor. Yaşlı, çoluk çocuk hemen herkes ha bire minarenin ayaklarının altını turlarken dilek tutuyor.
Geçen akşam Yenikapı’dan Balıkçılar başına giderken yine kalabalık bir gruba denk geldim. Rehber, 7 kez minarenin etrafında dönülmesi veya ayaklarının altından geçilmesi halinde dileklerin gerçekleşeceğine inanıldığını ballandırarak anlatıyordu. Gruptakiler adeta birbiriyle yarışırcasına ha bire kimi minarenin ayakları altından kimi ise etrafında dolanarak bir şeyler mırıldanıyordu. İçlerinden bir kadın gülerek arkadaşlarına “daha önce geldiğimde 7 kez etrafını gezdim dilek tuttum, ama şimdiye kadar bir sonuç yok” demesine rağmen yine de ha bire minarenin etrafında dönüyordu.
HZ.SÜLEYMAN’DA GECE PİKNİĞİ
Dört ayaklı minare’nin yanı sıra yine en çok ziyaret edilen yerlerden biri Saraykapı’daki İçkale Müze kompleksi ve Hz. Süleyman camisi ve 27 sahabe türbesi. Bu mekan gündüz olduğu kadar gece de çok kalabalık. Buradaki Surlara gündüz saatlerinin yanı sıra gece geç saatlere kadar vatandaşlar çıkıp gezerken, bir çok aile ise gecenin geç saatlerine kadar yeşil alanda piknik yapmanın keyfini yaşıyor.
KALDIRIMLARDA KÖZDE ÇAY VE KÜRTÇE ŞARKILAR
Sur’da özellikle Gazi caddesi gündüz olduğu kadar gece de çok kalabalık. Sokak müzisyenleri özellikle gece saatlerinde kaldırımlarda konumlanıyor. Sanırım onlarda gece turist yoğunluğunu görünce gündüzden çok geceyi tercih etmeye başlamış. Çay içmek için daha önce Ulucami’nin önündeki alan gece de dolup taşıyordu. Sokak müzisyenleri de ağırlıklı olarak burayı tercih ediyordu. Ancak geçen gece gezdiğimde Ulucami’nin önü boştu ve alanda çay içmek için kurulan kürsüler yoktu. Çay ocaklarının dibine kadar çekilmişti bu kürsüler. Sanırım alanı çok kapladıkları için uyarı almışlar. Bu nedenle Kalabalık özellikle Nebi caminin önündeki közde çay yapan mekanlarda yoğunlaşmıştı. Gün boyu gezdikten sonra ciğercilerde, paçacılarda, lahmacuncularda karınlarını doyuranlar çay keyfini ise bu kaldırım üstlerindeki közde çay yapan mekanlarda gideriyordu. Nebi caminin biraz ilerisinde közde çay yapan yerdeki kaldırıma kurulan sokak sanatçısının söylediği Kürtçe şarkılar dinleyenleri büyülüyordu. Yoldan geçenler ha bire caddedeki kürsülere oturarak bir taraftan demli çaylarını içerken diğer taraftan ise Kürtçe türküleri dinlemenin keyfini yaşıyordu.
DEMLİ ÇAYDAN SONRA HALAYA DURDULAR..
Ha bire gelen demli çaylardan içenlerden bazı gençler ise kendini tutamayarak Kürtçe parçalar eşliğinde halay çekince oturanların yanı sıra yoldan geçenlerinde bayağı ilgisini çekiyordu. Halay faslından sonra meydanı bu kez dengbêjlerin seslendirdiği şarkılar gitar eşliğinde söyleniyordu.
Sokak sanatçısının yanında oturup mikrofonu kapan bir genç, Kürt dengbêjlerin şahı olarak kabul edilen Şakiro’nun ünlü birkaç eserini okuyunca ha bire alkış aldı.
İŞYERLERİ ARTIK GEÇ SAATLERE KADAR AÇIK..
Ben Sur’dan ayrılırken saat 22.00’ı geçiyordu. Ben ayrılırken halen aileler Sur’a geliyordu. Sur, özellikle son yıllarda artık geceleri de aynen gündüz gibi kalabalıklaşıyor. Ve bu nedenledir ki işyerleri de artık karanlık biraz çökünce eskisi gibi kepenklerini kapatmıyor. Bu da insan sirkülasyonunu daha da arttırıyor. Esnafların da yüzünü güldüren bu durum daha da artarak devam edecek gibi görünüyor.
Fotoğrafların devamı için tıklayın