“SULARA ZARAR VERMEDİK, ASLA DA VERMEYECEĞİZ”
“BURCLARI GEÇMİŞTEN GELECEĞE KÜLTÜR MEKANINA DÖNÜŞTÜRDÜK”
Ramazan YAVUZ-ÖZEL HABER
TİGRİS HABER - Diyarbakır’ın tarihi Surlarının İç kale bölümündeki bazı Burçların sanatsal hediyelik ürünlerin satıldığı mekanlara dönüştürülmesinden sonra Sur’a çıkan bazı merdivenlere mekan işletmecileri tarafından çeşitli renklerde dekoratif Led aydınlatmalar döşendi ve etkileyici bir görüntü oluştu.
Tarihi Diyarbakır Surlarının Saray kapı semtindeki İçkale bölümü kentte ilk yerleşim yeri olarak kabul ediliyor ve Surların kalbi durumunda bulunuyor. 72 dönümlük bir alandan oluşan, 20 burç ve 4 kapının yer aldığı İç Kale’de Amida Höyüğü, Artuklu Sarayı, Hz. Süleyman Camisi ve 27 Sahabe Türbesi, St. George Kilisesi, Artuklu Kemeri, Aslanlı Çeşme, Atatürk Müzesi, cephanelik, jandarma binası, eski cezaevi, kolordu binası ve eski adliye binası yer alıyor.
8 yıl önce çevresi gecekondulardan arındırıldıktan sonra yeşil alan olarak düzenlenen Hz. Süleyman Camisi ve 27 Sahabe Türbesi'nin de bulunduğu İç kale, bu özelliği ile kentin açık hava müzesi konumuna dönüştü. İnanç ve kültür turizmi açısından kentte ziyaret edilen ilk mekanlardan biri haline gelen İç kale müze kompleksi , Hz. Süleyman Cami ve 27 sahabe türbesi özellikle hafta sonları ülkenin dört bir yanından gelen binlerce yerli ve yabancı turistin akınına uğruyor.
ARAÇ GİRİŞ YASAĞINA YİNE UYULMUYOR
Genelde gündüz saatlerinde zaman zaman gezdiğim İç Kale’yi geçen gün gece geç saatlere kadar turladım. Gece olmasına rağmen halen turist grupları Hz. Süleyman Camisi ile 27 sahabe türbesini ziyaret edip namaz kılıyor, dua ediyordu. Saray Kapı girişinde alana araçların girişinin yasak olduğunun yazılı olduğu tabela bulunmasına rağmen yine de araçlar girip çıkıyor yayalara güç anlar yaşatıyordu. Aslında bir süre önce bu sorunu haberleştirmiştim. Ve Tigris’te yer alan haber üzerine Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı tarafından Saray kapı önünde bir zabıta ekibi görevlendirilmişti ve araçları alana sokmuyordu. Ancak, bu kez onları görmedim. Mesai bittiği için mi gitmişler bilmiyorum. Eğer bu uygulama sürüyorsa gece bir saate kadar bir ekibin daha bu kapıda görev yapması gerekiyor. Çünkü özellikle çocuklu aileler bu araç giriş çıkışından hayli rahatsız.
BURÇLARDA HEDİYELİK EŞYALAR SATILIYOR..
Son aylarda Hz. Süleyman Caminin karşısındaki bazı burçlar Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tarihi dokusuna dokunulmamak kaydıyla kiraya verildi. Bu burçları kiralayan işletmeciler ise buralarda ağırlıklı olarak sanatsal eserler ve hediyelik eşyalar satıyor. Kiraya verilen sanatsal ve hediyelik eşya satılan bu burçları da gezdim. Burçların içi tarihi dokusuna dokunulmadan dizayn edilmişti. Geçmişte özellikle taş yapılı evlerimizde sıkça bulunan ve unuttuğumuz bir çok eşyayı burada gördüm.
SURLARA DEKORATİF AYDINLATMA
Akşam karanlık basınca da Hz. Süleyman camisinin karşısındaki Surların en uc noktasındaki burcun etrafı ile Surlara çıkan 3 merdiven aniden çeşitli renklerde ışıl ışıl oldu. Bu bölümlere dekoratif şerit ledler çekilmişti. Ortam rengarenkti ve göze çokta hoş görünüyordu. Gece olmasına rağmen Surlara çıkanlarda vardı ve çıkarken de genelde ışıl ışıl olan bu merdivenleri kullanıyor, merdivenlerde ayrıca bol bol da hatıra fotoğrafı çekiyordu. Bunun yanı sıra bazı burçlar da içten aydınlatılmış ve daha görünür hale gelmişti.
Alanda gezdikten sonra şerit ledler çekilerek aydınlatılan merdivenlerden Surlara çıktım. Şerit Ledler güvenlik gerekçesiyle daha önceden merdivenlere döşenmiş olan demir korkuluklara monte edilmişti. İnsanlar daha önce gece bu merdivenlerden Surlara çıkabilmek için cep telefonunun fenerini yakmak zorunda kalıyordu. Şimdi ise demir korkulukların da verdiği güven ve aydınlatmalar sayesinde insanlar bu merdivenleri daha rahat şekilde kullanıyordu. Sorduğumda merdivenlere bu şerit Ledleri burçları kiralayan işletmecilerin çektiğini öğrendim.
“SURLARA ZARAR VERMEDİK, ASLA DA VERMİYECEĞİZ”
Burçlardan birini Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan kiralayarak hediyelik eşya satılan yer olarak işleten Ahmet Budak, Burçların iç elektrik tesisatının Bakanlık tarafından çekildiğini burcun hemen yanında bulunan merdivenlerdeki demir korkuluklara ise Surlara inip çıkanlara kolaylık olsun ve daha güzel bir ortam oluşsun diye led ışık çektiklerini söyledi. Ahmet Budak’ın kiraladığı burcu da geziyorum içerisi gerçekten çok güzel. Çok fazla sanatsal eser ve hediyelik eşya yok. Yani ortamı boğmamış. Her şey raflarda dizili halde. Burcun üst katında ayrıca şark odasını da düzenlediklerini söyleyen İşletmeci Ahmet Budak, “Burcun içindeki elektrik tesisatını bakanlık kendisi çekerek bizeteslim etti. Bizde raflarımızı getirip dizdik. Raflarımıza hediyelik eşyalarımızı bıraktık. Yukarda ise Şark odamız var. Gelen insanlar orada yerel kıyafetlerini giyip resim çekiyorlar. İnsanlara hizmet veriyoruz. Surlara hiçbir şekilde zarar vermedik vermeyeceğiz de. Gece karanlık olduğu için insanlar Sur’a çıkamakta sıkıntı yaşıyordu. Bizde hem göze hitap etsin hem de merdivenleri aydınlatıp insanlara yararlı olsun diye daha önceden bulunan demir korkuluklara şerit ledler çektik. İnsanlar beğeniyor ve ilgilerini de çekiyor. Şimdi daha sağlıklı bir şekilde Surlara çıkıp iniyorlar” dedi.
“EYLÜL VE EKİM’DE TURİST SAYISI DAHA ARTIYOR”
İçkale Müze kompleksi ile Hz. Süleyman ve 27 sahabe mezarını ziyaret etmeye gelenlerin gün geçtikçe arttığına dikkat çeken Ahmet Budak, yerli ve yabancı turistlerin alanı gezdiklerini de ziyaret etiğini belirterek, “özellikle Eylül ve Ekim aylarına inanç ve kültür turizmi daha da artıyor. Türkiye’nin bir çok il’inin yanı sıra yurt dışından da gelen turist grupları burayı ziyaret ediyor” diye sözlerini tamamlıyor.
“BURASI KAFE DEĞİL, GEÇMİŞTEN GELECEĞE KÜLTÜR MEKANI”
Ahmet Budak’la ayak üstü sohbet ettikten sonra Burcun üst tarafındaki Şark odası denilen yeri de geziyorum. Bayağı güzel bir yer. Oda gibi üç ayrı göz var burada ve dikkat çekici. İçerde iki bayan kentin kültürünü, gelenek ve göreneklerini yansıtan eşyaları düzenliyor. Yerlerde minderler var. Duvarlarda çok eskilerden kalma kilimler. Yani ortam bayağı güzel. Şark odası denilen yerdeki eşyaları dizayn eden Mihriban Eza, “Burası kafe değil ve bu gözle bakılmasını da asla kabul etmiyoruz. Burası sanatsal ve kültürel değerlerimizi, geleneklerimizi yansıtan bir mekan. Geçmişten günümüze kadar gelen güzelliklerimiz var burada. Bizim tek isteğimiz gençlerimiz unutulmuş gelenek ve göreneklerini burada yaşasınlar. Burası düşünce, eğlence, tefekkür, odasıdır. Kültürümüzü, geleneklerimizi anlama, algılama odasıdır. Gençler geldiklerinde şalvar giysinler, yöresel kıyafetlerini giysinler, geçmişleriyle bütünleşsinler. Güzel kitaplarımız var onları okusunlar. Konseptimizde geçmişe ait unutulmuş bazı değerlerimizi tekrardan yaşatmak var. Mesela şehriye geceleri düzenlemeyi düşünüyoruz. Geçen Perşembe ve Cuma günleri eş dostun isteği üzerine Zincir tatlısı dağıttık. Bundan sonra da bu geleneği sürdürmeyi düşünüyoruz. Herkesi de bu etkinliklerimize davet ediyoruz” diyor
BURADA DAİMİ POLİS EKİBİ OLMALI
Konuyu kapatmadan önce aklıma gelmişken şunu da ekliyeyim. Bence bu çokta önemli. Alanda gezdiğimde görüştüğüm bazı vatandaşlar güvenlik konusunda kaygılarını dile getiriyordu. Özellikle gece geç saatlerde kendini bilmez bazı kişilerin zaman zaman rahatsızlık veren davranışlar sergilediğini belirterek, “Zaman zaman polis ekipleri geziyor ama bu yetersiz. Bir polis ekibinin burada sürekli devriye gezmesini istiyoruz. Özellikle gece burada mutlaka bir ekip sürekli bulunmalı” dediler.