“Yaşatma yeminimiz var”

Doğu ve Güneydoğu Bölge Tabip Odaları, Suriye'nin Afrin bölgesinde başlatılan Zeytin Dalı Harekatı’na dair basın açıklaması düzenledi.

Doğu ve Güneydoğu Bölge Tabip Odaları olarak; savaşın karşısında oldukları “Zeytin Dalı’nın” barışı temsil ettiği vurgulandı.Hiç bir savaş gerekçesinin yaşamdan daha kutsal olmadığına dikkat çeken Doğu ve Güneydoğu Bölge Tabip Odalarının açıklaması şu şekilde;

“Savaş en önemli halk sağlığı sorunudur”

“Biz hekimler, yaşatmak için yemin etmiş, yaşama adanmış meslek grubunun üyeleriyiz. Doğal olarak savaşa çağrı yapan ve güzellemeler sunan bir tutumun karşısında yer aldık, yer almaya devam edeceğiz. Savaş ölümlerin yanı sıra ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getiren en önemli halk sağlığı sorunudur.Savaş; öldürür, insanların yaşam alanı ve doğayı bir bütün olarak tahrip eder; öncelikle kadınları, çocukları etkiler ve toplumların hafızasında sonraki nesillere de aktarılan derin yaralar oluşturur.”

“Hiçbir amaç yaşamdan daha kutsal olamaz”

“Sağlık ve Yaşam için çırpınan hiç bir sağlıkçıya savaş kabul ettirilemez; hiç bir gerekçe bahane olamaz. Kimse bunu baskıyla da söyletemez. Savaş gerekçesi yapılan hiç bir amaç yaşamdan daha kutsal olamaz. Uluslararası hukuka ve meşruiyete aykırı hususlar olduğu TİHV tarafından da vurgulanan Afrin Harekatı konusunda sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek 100 ü aşkın insan göz altına alınmıştır. Savaşı övmek ve propagandasını yapmak suç kapsamında olması gerekirken BARIŞ ı talep etmek, güvenliğin halkların barış içinde yaşamasını sağlamakla mümkün olacağını ifade etmek suç olarak gösterilmeye çalışılmaktadır. Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasal Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme 20. Maddeyi hatırlatıyoruz ve ülkemizde savaşın gerekçelendirmesi için yapılan propagandanın aslında suç kapsamına dahil olduğunu vurguluyoruz.”

“Her savaşta en çok zarar gören sivillerdir”

''Zeytin Dalı'' ancak barışı temsil edebilir ve ancak savaşın olmadığı barışçıl bir ortamda çocukların ölümlerini engelleyebilir. Savaşta sivillerin zarar görmüyor olduğunu söylemek; yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz acı deneyimlerin tümüyle görmezlikten gelmektir. Her vicdan sahibi kişi savaşın bir yıkım olduğunu bilir. Unutulmamalıdır ki her savaşta en çok zarar gören sivillerdir.  Halkların ortak ve demokratik yaşam iradesine saygılı olunmalıdır. Toplumu ayrıştırmaya ve barış isteyenleri ötekileştirmeye yönelik uygulamalara son verilmelidir.”

“Tüm halkları barış için mücadele etmeye çalışıyoruz”

“Sonuç olarak savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı savunuyoruz. Bunun için de herkesi savaş politikalarına karşı durmaya, toplumsal barışa sahip çıkmaya, savaşların son bulduğu tüm halkların kendi özgür iradeleri ile barış içerisinde yaşayacakları bir gelecek ve barış için mücadele etmeye çağırıyoruz.”

HABER MERKEZİ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri