ZİHİNSEL RADYASYON VE SUÇLAMA

Bêjdar Ro Amed

Zihnimizi ne kadar tanıyor, biliyor ve gözlemliyoruz? Zihin nedir ve ne gibi bir içeriğe sahiptir? Zihinsel radyasyon derken neyi kast ediyoruz?

Radyasyon Nedir?

Radyasyon bir düzensizlik halidir, olanın bozulmasıdır. Radyasyon oluştuğunda oluşan bu radyasyon haline zehirlenme ya da bozulma diyoruz. Radyasyon örneğini dünya yaşamını, insan zihnini ve burada gerçekleşeni anlamak için ele alıyoruz. Bunu üreten ve bu hale getiren de zihnin içeriksel yapısıdır. Zihnin yapısı çatışmacı içeriğiyle yıkıcı etkilere yol açmaktadır. İnsan yaşamı, bu olumsuz etkiyle düzenlenip kurumsal hale geldiğinden, her anımız problemlerle doludur. İnsan ilişki ve kurumlarına baktığımızda , bu ilişki ve kurumlarında yer alan insanlar en önce birbirlerini zedeler, birbirlerini yer, birbirlerine karşı konumlanır ve birbirlerine karşı tüketici olurlar. Sorunu olan, sorun olarak gördüğü muhatabı ile ilişkiye geçmez, sorunu kendisinde de görmez. Bu problem içinde sorunu daha da derinleştirecek tutum ve davranış içinde olur. Aile kurumundan herhangi bir sosyal, hukuki, siyasi, ekonomik, eğitim vb. kurumlarda bu eksenli bir konumlanma vardır ve belirgindir. Birbirini tüketen bu ilişkiler, parçalanma ve dağılmayı getirir. Oluşan bu anlayış ve alışkanlıklar görmeyi engeller. Binbir tuzakla örülü olan bu algılar; yaşamı, içinde bulunan kurumu ve ziyadesiyle dünya yaşamını çileli hale sokar. Hep birilerini suçlama ise gelinen durumun düzeyini gösterir.

Suçlama

“Eğer başkalarındaki bilinçsiz davranışa direnir ya da onunla savaşırsanız , siz kendiniz bilinçsiz hale gelirsiniz.” J. Krişnamurti

Suçlama bir sorgulama değildir. Anlamın oluşumu ve derinliği için sorgulama elzem bir girişimdir. Suçlama böyle bir girişim değildir. Suçlama bir inceleme ve araştırma girişimi de değildir. Bir keşif ise hiç değildir. Keşfin, anlamsal hayatta güzel bir yeri vardır. Suçlama ise bir zihinsel bozulmadır. Bu da olumsuz bir içeriğe sahiptir. Suçlamanın olduğu yerde, yaşamsal anlama yer bırakılmamıştır.. Suçlama hem suçlayanı hem de yaşamı böler. Bu bölünmenin olduğu yerde canlı hayat son bulur ve yerine yapay olan bir yaşam oluşur. Bu da bir dağılma halidir. Bu durum içsel çöküntü ve kaygılarla hareket eden bir durum yaratır. Suçlama algısıyla yaşayan insan, kendini haklı çıkarabilmek için çırpınır, haklılığının onayını almak için birilerine sığınarak onun esiri haline gelir. Hatta örgütlenmelere kadar gider. Dedikodu da bu sığınma ve örgütlenmenin malzemesi olur.

Radyasyon Hali

Suçlamanın yaydığı zihinsel titreşim ve dalgalar, radyasyon olarak çürümelere, zehirlenmelere yol açar. Suçlama algısının oluştuğu zihinde (niyet ne olursa olsun) kopma başlar. Bu, zihin-düşünce yapısı rasyonaliteyi ortadan kaldırır ve görmeyi engeller. Suçlamanın içeriği iyi veya kötü olabilir, doğru ya da yanlış olabilir, haklı veya haksızca olabilir. Mesele bu değildir. Önemli olan suçlayıcı konumunda olanın oluşturduğu zihinsel titreşim ve ön kabullü yargısal dalgalardır. Bu titreşim ve dalgalar bölmeye ve anlamı ortadan kaldırmaya hizmet eder.

Yaşamsal Kılmak

Bir şeyi görünür ve yaşamsal kılmak suçlayarak değil, inceleyerek, sorgulayarak, keşfederek ve paylaşarak mümkündür. Hayat; yaşamak, anlamak ve sevmektir. Hayat budur. Bu yoksa, yaşam da yoktur. İlişki ise askıya alınmıştır. Yaşam ve ilişkiyi anlamlı kılan, ona olan ilgidir. İlgi, yaşamsal olmanın temeli ve onu görmenin inceliğidir. Yaşamsal olan insan sever, inceler ve bir üst aşamaya taşır. Kabul etmeliyiz ki İlişkiye geçmeden, paylaşım içinde olmadan ve bunu dikkate almadan yaşamı sevmekten bahsedemeyiz. İlişkiye önem verdiğimizi söyleyemeyiz. Böyle bir insan içsel olarak bölünmüş, dağılmış, SORUNLAR yaşayan ve zihni dağınık olan insandır. Zihinsel radyasyon ise bu konumda olan insanı ifade eder. Bu da yaşam, ilişki ve paylaşımın ortadan kaldırılmasıdır. Oysa yaşam; ilişki ve paylaşım demektir. Paylaşım ise ön kabulü olmayan yaşam ve ilişkiyi anlatır. Bu da en zor olan problemlerin bile çözümüdür. Yaşamsal kılmak budur.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.