Şeyh Said ve arkadaşları 96 yıl önce bugün Diyarbakır’da idam edildi

Şeyh Said ve arkadaşları 96 yıl önce bugün Diyarbakır’da idam edildi
Türk tarih kitaplarında “Şeyh Said İsyanı” olarak bilinen 1925 tarihli ayaklanmanın üzerinden 96 yıl geçti. Aradan 96 yıl geçmesine rağmen Şeyh Sait ve arkadaşlarının mezar yeri hala açıklanmadı.

Tigris Haber - Özel

TİGRİS HABER -  Şeyh Said’in torunu Abdulilah Fırat, dedesinin 96. Ölüm yıl dönümü nedeniyle Tigris Haber’e konuştu. Fırat, “Dedem, Kemalist sisteme karşı mücadele etti. Ama halkı onu bilemedi. Halkı ona yardım etmedi, Mustafa Kemal’e taraf oldular. Kürtlerin ileri gelenlerinden bir tek hıyanet etmeyen dimili aşiretidir” dedi.

Şeyh Said ve 46 arkadaşı 96 yıl önce bugün hukuksuz bir yargılamanın ardından Diyarbakır’daki Dağkapı meydanında idam edilmişti. Ancak aradan 96 yıl geçmesine rağmen Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yeri henüz açıklanmadı. Şeyh Said’in torunlarından Abdulilah Fırat, idam edilen dedesinin yaptığı son konuşmaları Tigris Haber’e anlattı.

Bu milletle ne intikam alınır nede hedefe varılır

Fırat, dedesi Şeyh Said’in mücahit kardeşlerine hitaben yaptığı konuşmayı aktararak, “Ben milletimi cihada davet ettim ama ittihat etmediler, çağırdığımız zaman cevap vermediler. Bu milletle ne intikam alınır nede bir hedefe varılır. Bizim milletimizin aşiret ve tarikat reisleri Diyarbakır havzasında Mustafa Kemal Paşa’nın askerleriyle birlikte bizimle cenk ettiler. Milletimizi cihada çağırdım büyük çoğunluğu bizimle hareket etmediler. Dediklerimi duymadılar ve sahiplenmediler. Nasihat ettim Allah’ın ayetlerini hatırlattım kabul etmediler. İlahi emir ve hikmetleri anlattım onlardan kaçındılar. Ey Kürt milletinin topluğu ben Allah’ın nizamına ittihat ettiğim halde çoğunluğunuz bana isyan ediyorsunuz. Kemalistler Allah’a isyan ettikleri halde ona ittihat ediyorsunuz. Ey bize muhalefet eden insanlar bu dünya yılan gibidir, dokunuşu yumuşak zehri öldürücüdür.”

Ey Müslümanlar, Kürtler, şerefli ölümden korkmayın

Şeyh Said’in İslami bir kıyam yaptığını belirten Fırat, “Şeyh Said’in fikriyatı ve düşüncesi bellidir. Ezilmiş bir milletin istikbali için cihat etti, Bunda saklanacak bir şey yoktu. Tamamen İslamiydi, Kafir ve mürşitlere karşı cihadın Müslümanlara farz olduğu söyleniyor ama Cihadın şekli ve gücü herkese göre değişiklik arz eder. Bazen Müslümanlar elleriyle, bazen dilleriyle, kimisi de hem malıyla hem canıyla cihad yapmıştır. Şeyh Sait, Mazlum halkın zulümden kurtulması için malıyla canıyla her şeyiyle gayret etti ama halkı kendisine sahip çıkmadı. Olmayınca da netice böyle oldu. Ona sadece çok eski dostları birde dimili aşireti sahip çıktı. Bu aşiretin tümü Şeyh Sait’e iştirak etti. Ama bir aşiretle bu mücadele olmuyordu. Fikri ve davası açıktır. Mahkeme tutanakları her şeyi anlatıyor. Taviz vermeden fikrini müdafaa etmiştir.”

Mücadelesi mağlubiyet değildir

Ölüm yıl dönümüne ilişkin konuşan Fırat, “Şeyh Sait mutlaka şehit olmuştur. Bundan büyük bir makam yoktur. Şahadeti dini ve milleti içindir. Bundan büyük bir şeref yoktur, onunla iftihar ediyoruz. Elhamdülillah sisteme boyun eğmedi. Zalimlere karşı bu yola çıktı. O zengindi, büyük bir tarikatın temsilcisiydi, 75 yaşında Hınıs’tan çıktı ve mücadele etmek üzere gitti. Mücadelesi mağlubiyet değildir, galibiyettir. Kemalist sisteme karşı mücadele etti. Ama halkı onu bilemedi. Halkı ona yardım etmedi, Mustafa Kemal’e taraf oldular. Kürtlerin ileri gelenlerinden bir tek hıyanet etmeyen dimili aşiretidir. Diğerleri hıyanet ettiler” ifadelerini kullandı.

 

 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.