Sınırlar ve kentler arasında yaşam mücadelesi...

Sınırlar ve kentler arasında yaşam mücadelesi...
Suriye'de yaşanan savaştan dolayı yurtlarını bırakarak göç eden sığınmacılar, kentler ve sınırlar arasında yaşam mücadelesi veriyor...

DİYARBAKIR - Suriye'de üç yılı aşkın bir süredir rejim ve rejim karşıtı güçler arasında yaşanan şiddetli çatışmalar nedeniyle Suriyeli yüzbinlerce insan, çatışmalarda zarar görmemek için Türkiye'nin de arasında olduğu farklı ülkelere sığınmacı olarak geldi. Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın sayılarını 700 bin olarak ifade ettiği Suriyeli sığınmacılar çoğunlukla Urfa, Mardin, Antep ve Diyarbakır illerine yerleşti. Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesinde Ben u Sen Mahallesi'ne göç eden Ahmed ailesi, Diyarbakır'da zor koşullar altında yaşam mücadelesi veren ailelerden sadece biri.

Sınırlar arasında yaşam

Savaş başlamadan önce Humus kentinin Beyade köyünde yaşayan Ahmed ailesi bir yıl içinde Humus'ta hayatın çok zorlaştığını belirtti. Aile üyelerinden anne Hatice Ahmed, savaş nedeniyle Halep'e yerleştiklerini söyledi. Savaşın Halep'te de yayılmasının ardından Efrin'e, Efrin'in de çeteci grupların saldırısına maruz kalması nedeniyle Kilis'e göç ettiklerini belirtti. En son Kilis'ten Diyarbakır'a geldiklerini ifade eden anne Ahmed, "Üç aile birlikte kalıyorum. Benim 5 çocuğum var. Eşim bir kafede çalışıyor. Diyarbakır'a gelince inşaatlarda kaldık. Diyarbakır halkı bize yardım edip, kiralık ev buldu. Şimdi o evde yaşıyoruz. Aylık olarak 200 TL kira parası ödüyoruz. Kira paramızı da bir aile ödüyor. Biz de elektrik ve su parası ödüyoruz" dedi.

“Hergün bombardıman yapılıyordu”

Diyarbakır'a savaştan kaçarak geldiklerini belirten anne Ahmed, Suriye'de yaşanan savaşın en çok çocukları psikolojik olarak etkilediğini söyledi. Ahmed, "Esad'ın askerleri köyümüze tanklarla girdi. Sonra ÖSO askerleri de onlarla savaşmak için geldi köye. Savaş nedeniyle köy savaş uçaklarıyla bombalandı. Ailemin her biri başka yerlere gitti. Hepsi savaştan kaçtı. Çocuklarım uçaklardan çok korkuyor. Diyarbakır'a geldikten sonra çocuklarım, tekrar savaş uçaklarının saldırısı olur diye Suriye'ye dönmek istemiyorlar. En küçük çocuğum 3 yaşında. O savaş uçaklarını gördü. Biz Diyarbakır'a geldikten sonra sürekli uykudan çığlıklar ile uyanıyor. Çocuklarımın psikolojileri bozuldu. Çocuklar savaşı çabuk unutamıyorlar" diye konuştu.  

“Aynı evde üç aile kalıyoruz”

Ahmed, bazı ailelerin de Urfa ve Antep'e mülteci olarak kaldığını kaydederek, onların durumlarının iyi olmadığını aktardı. "Buranın halkı bize çok yardım etti" diyen Ahmed, "Halep'te korktuğumuz tek şey uçaklardır. Geceleri uçaklar gelip bizi bombalıyordu. Bombalardan kaçmak için, çocuklarla birlikte gece yarısı ormana gidiyorduk" dedi.

 Suriye'ye dönmek istemediklerini ancak yardımlar olsa da burada da çok zorlandıklarını belirten Ahmed, Diyarbakır'da aynı evde üç aile kaldıklarını ifade etti. Ahmed, kardeşinin çocuğunun hasta olduğunu ve hastaneye yatırdıklarını belirtti. Komşularının maddi ve manevi anlamda kendilerine destek sunmasının güç verdiğini belirten Ahmed, hiçbir çareleri kalmadığı için Türkiye'ye gelmek zorunda kaldıklarını söyledi. Savaş bitmeden Suriye'ye dönemeyeceklerini belirten Ahmed, Suriye'deki akrabalarını özlediğini, evinin ne durumda olduğunu merak ettiğini dile getirerek, "İnsanın kendini iyi hissedeceği yer yurdudur" diyerek özlemini ifade etti. 

sinirlar-ve-kentler-arasinda-yasam-mucadelesi----(2).jpg

sinirlar-ve-kentler-arasinda-yasam-mucadelesi----(3).jpg

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.