Sur’da ve borçsuz ev istiyoruz!

Sur’da ve borçsuz ev istiyoruz!
Halk Sur’dan çıkmak istemiyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin Diyarbakır’da açıkladığı ‘Sur Eylem Planını’ değerlendiren Sur’lu vatandaşlar, Sur’dan çıkmak istemediklerini ve borçlanarak ev almak istemediklerini söylediler.

Sur Dabanoğlu Mahallesindeki evi yıkılan ve yetkililerin kendilerini bilgilendirmediğini ifade eden Mehmet Doğan, “Burada bize zulüm ve haksızlık yapıldı. 50-60 bin TL değerindeki evimi yakıp yıktılar, psikolojimi bozdular. 500 milyar da verseler evimi vermem. Geçmişimi ve geleceğimi yok ettiler. Normal şartlarda devlet evimi isteseydi bedavaya bile verirdim ama şuan milyarlar da verseler vermem. TOKİ’ye de gidip kalmam. Sur içinin biraz dışında ev verseler kabul edebilirim. Ama devlet beni 1 kuruş borçlandırmadan verirse alırım” diye konuştu.

Bakanlığın Sur mağdurlarını bilgilendirmek için açtığı irtibat bürosunun konuyla ilgili net bilgiler veremediğini vurgulayan Gazetemiz Tigris Haber çalışanı ve Sur mağduru Ali Vuranel, “Çevre ve Şehircilik Bakanı Diyarbakır’da yaptığı konuşmada, Sur’da evi yıkılan ve evini Sur’da yeniden yapmak isteyen vatandaş Koruma İmar Planına göre kendi evini yapsın dedi. Peki, devletin vatandaşa yıkılan evinin değeri olarak ödediği para ile koruma imar planına göre ev yapmak mümkün müdür? Koruma imar palanına göre yapılacak evin tüm masraflarını devlet karşılayacak mı? ” diye sordu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Diyarbakır Sur’da evleri yıkılanlarla ilgili eylem planında Sur halkına 3 seçenek sundu. İstanbul ve Mardin gibi yerlerde TOKİ’nin yaptığı evlere yerleşmeleri, evlerinin yerine yine TOKİ aracılığıyla ev yapmaları ve yıkılan evlerinin değerinin hesaplanıp ödenecek para karşılığı tapu devri. Seçenekleri Sur’lulara sorduk.

 

Valilik toplantılara kimi çağırıyor

Sur’da evi yıkılan Ayhan Ulaş, “Ben ne İstanbul’da, nede Şanlıurfa’da ev istemiyorum. Sur dışında hiçbir yere gitmem. Tapumu da kimseye vermiyorum. Kendi sokağımızda ve mahallemizde evimizi istiyoruz. Bakan sözde Sur’da evi yıkılanlarla toplantı yapıyor, ama evi yıkılan kimse toplantılara çağrılmıyor. Valilik acaba evi yıkılanları mı? Yoksa yıkılmayanları mı çağırıyor. Hangi halkla toplantı yapılıyor. Evi yıkılan bütün komşularım da aynı şeyi düşünüyor. Sadece torpili olanlarla mı görüşüyorlar. Ben aylardır evimden ayrı bir yerde yaşıyorum. Ne arayan var ne soran. Sadece bir kira yardımı yapılıyor. Sözde gıda yardımları da dağıtıyorlar ama bundan da haberimiz yok” dedi.

Sur’a yakın bir yerde olursa kabul edebilirim

Sur Dabanoğlu Mahallesindeki evi yıkılan Mehmet Doğan, “Bakanlığın sunduğu 3 seçenekte bize ters. Ben şuan evimin 10 km uzağında bir yerde kalıyorum. Emekli maaşı ile 6 nüfus geçindiriyorum. Olaylar başladığında evimizden bir kibrit çöpü almadan çıktık. Aylardır göçebe hayatı yaşıyoruz. Evimiz yok olunca umutlarımızda yok oldu. Baktım evde bir şey  yok, 30 bin TL kredi çektim. Televizyon, dolap, halı ve battaniye gibi bazı eşyalar aldım. Şimdi devlet TOKİ’den ev verelim diyor, 6 nüfusum var bunların şehre her geliş gidişleri masraf olacak. Çünkü Sur içindeyken ulaşım sorunum yoktu. İstanbul’da bir semtten diğer semte gitmek için değil emekli maaşı, bankacı olsan bile para yetiştiremezsin. Ben Sur içinde evimi istiyorum. Sur’a yakın bir yerde evimi dayayıp döşerlerse belki kabul ederim. Ama onun dışındaki seçenekleri kabul etmiyorum” şeklinde konuştu.

500 milyarda verseler evimi vermem

Sur’la ilgili Valilik ve Bakanlığın zaman zaman toplantılar yaptığını ancak hiçbirine kendilerinin davet edilmediğini belirten Doğan, “Sanırım bu toplantılara evleri yıkılmayanlar davet ediliyor. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu geldiği zaman gidip dinlemiştik. Onun dışındakiler ne çağırıyor nede biz gidiyoruz. Hiçbiri bizi bilgilendirmiyor. Burada bize zulüm ve haksızlık yapıldı. 50-60 bin TL değerindeki evimi yakıp yıktılar, psikolojimi bozdular. 500 milyar da verseler evimi vermem. Geçmişimi ve geleceğimi yok ettiler. Normal şartlarda devlet evimi isteseydi bedavaya bile verirdim ama şuan milyarlar da verseler vermem. TOKİ’ye de gidip kalmam. Bu devirde herkesle komşuluk yapılmaz. Dediğim gibi Sur içinin biraz dışında ev verseler kabul edebilirim. Ama devlet beni 1 kuruş borçlandırmadan verirse alırım” diye konuştu.

Evlerimiz niye yıkıldı?

Yaşanan olaylardan dolayı hem devletten hem PKK’den nefret ettiğini söyleyen Doğan, “Her gün oturup düşünüyorum, bu savaş niye oldu, evlerimiz neden yıkıldı. Hala bu savaş neydi anlamış değilim. Devlet evimizi ne zaman verir bilmem. Lice’de evleri yıkılanlara 25 yıl sonra vermiştiler, herhalde bize de 20 yıl sonra verirler. Kira yardımları devam ediyor ama bu yeterli değil. Anahtar teslimine kadar tüm giderler karşılanmalı. Devlet şefkatli elini uzatmalı. Çünkü bize göre devlet büyük babadır ve çocuğunu ezmemelidir. Şuan Sur’daki mağdurların çoğuna yardım yapılmıyor. Gerçek mağdurlara yardım yapılsın. Valilikten yardım almıyorum, sadece Kayapınar belediyesinin bir yardımı oluyor. Keşke şuan evimde olsaydım hiçbir yardım istemezdim, o zaman devlete ben para verirdim” dedi.

Evimi bulamadım

Evi yıkılan Naile Ulaş ise, “Bakan Sur eylem planını açıklıyor ama haberimiz olmuyor. Bizim evlerimizin geleceği ile ilgili bu toplantıları kiminle yapıyorlar anlamış değilim. Bizim ne işimiz var İstanbul ve Mardin’de. Ben tapumu da vermiyorum.  Sundukları seçeneklerin hiçbiri bizim sorunumuzu karşılamıyor. Bizi çağırmıyorlar bu nedenle hiçbir bilgimiz yok. Sadece onları televizyonlardan dinliyoruz. Geçtiğimiz günlerde görevlilerle birlikte gidip hasar tespiti yaptık. Saatlerce evimi bulamadım. Çünkü evimden geriye bir tuğla birle kalmamıştı. Psikolojimiz bozuldu. Bir an önce Sur’a gidip evimde kalmak istiyorum” diye konuştu.

Sur’da ev yapılsın

Çarşıya Şewiti esnafı Süleyman Canaşan, “ Mecliste 550 Milletvekili hiçbirinden vatandaşa hayır yok. Sağcısı solcusu, Türk’ü Kürt’ü, dincisi, dinsizi hepsi kendi rantı peşinde. Çevre ve Şehircilik Bakanı geldi, bir şeyler söyledi gitti. Vatandaşa İstanbul’da ev verecekmiş. Benim bu sözden anladığım gariban halkı dağıtmaktır. Kürt kimliği yok edilmek isteniyor. Halbu ki, Çanakkale’de savaş kazanıldığında sadece Türkler yoktu, Kürtler de vardı. Sur’daki vatandaşa, Koruma İmar Planına göre kendi evini yapması için olanak sağlanacakmış diye de bir şeyler söylüyorlar. Böyle olursa iyidir, evi yıkılan vatandaş kendi evini Sur’da yapsın. Elbette ki, halk böyle bir seçenekten memnun kalır.   Devlet eğer Sur’daki vatandaşa kendi evini yapması için olanak sağlarsa bu herkes için en güzeli olur.”

Laf değil, icraat istiyoruz

80 yaşında ve ismini vermek istemeyen bir vatandaş ise, “Başbakan Davutoğlu da geldi, bir sürü de vaat verdi. Sonra ne oldu, vatandaşa verdiği sözler havada kaldı, kendisi de koltuğundan oldu. Vatandaş lafa değil icraata bakar. Çevre ve Şehircilik Bakanı da geldi ve üç seçenekten bahsetti gitti. Söylediklerinin ne kadarını yapar bilmiyorum ama bugüne kadar buraya gelip konuşanlar sözlerinin %20’sini yapsaydı memleket bu halde olmazdı. Bu toprağın en eski insanlarından biriyim. Bugün buraya Bakanlar geliyor ve hükümet adına konuşup gidiyor. Biz vatandaş olarak bu laflara inancımızı yitirdik. Laflara güvenmiyoruz, icraatı olan varsın yapsın. Her şeyden önce memlekete bir barış, huzur lazım. Şimdi bir barış olsa kötü mü olur. Cumhurbaşkanı bugünkü üslubunu değiştirsin. Ülke bir kafayla yönetilemez. Daha önce Diyarbakır’da en çok milletvekilini onlar çıkarmıştı. İnsanlar barış bekliyordu. Şimdi ne oldu da bunlar oldu. Şimdi bir iki milletvekiline düştüler, herkes bundan kendine pay çıkarmalı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Diyarbakır’da konuşmuş, vatandaşlar Sur’da evini yapabilir diye. Kimse Sur’dan gitmek istemez. TOKİ evlerine kim gider. Ne şehrin dışındaki ne de başka bir şehirdeki TOKİ evlerine ne diye gidelim. Devlet vatandaşa imkan versin herkes Sur’da kendi evini yapsın.”

Binada oturanlar ne yapacak?

Gazetemiz Tigris Haber çalışanı ve Sur mağduru Ali Vuranel, “Sur benim, ailemin, annemin, babamın doğup büyüdüğü bir yerdir. Tabii ki, Sur’dan gitmek istemem. Burası benim dünyamdır. Çevre ve Şehircilik Bakanı Diyarbakır’da yaptığı konuşmada, Sur’da evi yıkılan ve evini Sur’da yeniden yapmak isteyen vatandaş Koruma İmar Planına göre kendi evini yapsın dedi. Peki, devletin vatandaşa yıkılan evinin değeri olarak ödediği para ile koruma imar planına göre ev yapmak mümkün müdür? Koruma imar palanına göre yapılacak evin tüm masraflarını devlet karşılayacak mı?  İkinci bir konu ise, ben Sur’da 6 katlı bir binanın 5. Katında oturuyordum. Şimdi evim kamulaştırıldı ve bugün olmazsa yarın evim yıkılacak. Şimdi bizim binada 6 daire var ve herkes Sur’da ev istiyor. Koruma imar planına göre bu insanlar nasıl ev yapacak? Müstakil evi olup yıkılan eski evinin yerine Koruma İmar Planına göre ev yapacak peki, 6 katlı apartmanda oturanlar ne yapacaklar?

Borçlanmak istemiyorum

Bu olaylar olmadan Sur’da yaşıyordum ve yine Sur’da kalmak istiyorum. Şehircilik Bakanı açıkladı, isteyene evinin bedelini vereceğiz diyor. Peki, Sur’daki evimin bedeli olarak devletin bana ödediği parayla başka bir yerde borçsuz ev alabilecek miyim? Bakan demiş ki, TOKİ’nin evlerinden vereceğiz ve vatandaş bir miktar da borçlanacak. Benim zaten bir evim vardı, evim yıkılıyor ve ben yine ev borcu altına girmek zorunda kalacakmışım. Vatandaş zaten bu olaylardan büyük mağduriyet yaşadı, bir de ev borcu mu ödeyecek. Benim evim yıkılıyorsa yerine ev isterim ama borçsuz ev isterim. Sur’da ev sahibi olanlar için durum bu haldeyken, Sur’da kiracı olanlar için ise zaten Sur’da kalmak hayal oldu. Sur’daki bir kiracı, Sur dışında bir TOKİ’de peşinat yatırarak ve borçlanarak ancak ev sahibi olabilecek. Yan, Sur’daki kiracıya Sur’dan ev yok.

Bilgi alamıyorum

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Sur’da açmış olduğu irtibat bürosuna gittim ve evimin durumu ile ilgili bilgi almak istedim ama onların da bu konuda bilgisiz olduklarına tanık oldum.  Vatandaşa bilgi vermek için Bakanlık tarafından açılan irtibat bürosundaki çalışanların dahi konu ile ilgili net bilgileri yok. Onlar da birkaç ay sonra durumun netleşeceğini söylediler. ”

Ali Abbas YILMAZ / ÖZEL

 

 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.