Sur'da yıkım, öfke ve göç...

Dilek SEZER

 Her şeye rağmen evini terk etmeyerek kalan vatandaşlar ise olayların son bulmasını istiyor.

Diyarbakır’da, Ulu Cami başta olmak üzere birçok tarihi cami, kilise, han, sur, hamam ve çarşıların bulunması nedeniyle adeta kentin kalbi konumunda olan Sur İlçesi, 7 Haziran seçimlerinden sonra aralıklarla süren sokak çatışmalarıyla gündemden düşmüyor. En son geçtiğimiz gün ilan edilen 4 günlük sokağa çıkma yasağı ilçede bir kez daha büyük tahribatlara neden oldu. Çatışmalar nedeniyle bir çok tarihi yapı ve ev kullanılamaz hale gelirken, halk ise bir yandan yaralarını sarıyor, bir yandan göç hazırlığı yapıyor. Sur’daki bir çok evin önünde kamyonlara yüklü eşyalar bulunuyor. Tarihi ilçe bir yandan insanlar yaralarını sarmaya çalışırken bir yandan da göç sürüyor.

Çatışmaların yoğun olarak yaşandığı Hasırlı mahallesinde güvercin besleyen bir genç, "Buralarda artık kuşlar bile özgürce uçamaz. 50 kuşum havadayken tarandı. Hepsi öldü. Bu görüntülerden bıktık. Artık ilçemizde bu tür olayların son bulmasını istiyoruz” dedi.

Başka bir mahalle sakini ise, “Yasak nedeniyle sularımız kesildi, susuzluktan ölecektik. Bu zulüm artık son bulsun. 1990’larda bile böylesi bir uygulamayla karşılaşmadık. Hükümet yetkililerine sesleniyorum Filistin’deki zulme sesiniz yükselirken kendi evinizdeki zulme neden sağırsınız? Çocuklarımız ölüyor. Bu ölümlere artık son verin” çağrısında bulundu.

Yasak sonrası evine çuvallarla gıda taşıyan yaşlı bir amca ise, “Kabus dolu 4 gece yaşattılar. Yasağın kalktığını anons ederken bile 'Türk’ün gücünü gördünüz' diyorlardı. Elektriksiz, susuz, aç ve perişan halde bize bunu reva görenleri Allah’a havale diyoruz."

1521 yılında inşa edilen Kurşunlu Camii, UNESCO tarafından bu yıl Hevsel Bahçeleri ile birlikte Dünya Mirası Listesi’ne kabul edilen Sur’daki en önemli yapılardan biri. Asırlardır ayakta kalan bu yapının üzerindeki izler, ismiyle özdeşleşmiş durumda.