Sur’un emektar boyacıları

Sur’un emektar boyacıları
Tarihi Suriçi’nin 36 yıllık emektarlarının kış çilesi

Mevsim Kış, dondurucu soğuklardan insanın dışarıya çıkası yok ama onlar 36 yıldır Suriçi’ndeki tarihi Nebi Camii önündeki mesailerini bir gün olsun aksatmadan ayakkabı boyamaya devam ediyorlar.

Dile kolay, dondurucu soğuk altında 36 yıl…

15. Yüzyıldan kalma tarihi Nebi Camii’nin duvarının dibine dizilmiş ayakkabı boyacıları. Her biri on yıllarını vermiş Nebi Camii önünde ayakkabı boyacılığına. Soğuk sıcak, yaz kış demeden günlük 20 30 TL kazanç için tarihi cami önünde ayakkabı boyuyorlar. Kiminin var 5 çocuğu kiminin var 10 çocuğu ama hepsinin derdi ortak; gencecik işsiz çocuklarının geçimi için ayakkabılara fırça sallamak. Dile kolay 36 yıl, soğuk, sıcak demeden her gün, 20 30 TL için o duvar dibinde beklemek.

“Soğuktan hem elleri hem de işleri kesiliyor”

Tarihi Suriçi’ndeki Nebi Camii önünde, günlük 20 30 TL kazançla geçim sağlamaya çalışan ayakkabı boyacılarına kış ayazı bir başka işliyor. Boya sandığı önünde, teneke içinde yaktıkları ateş ile ısınmaya çalışan 36 yıllık emektarların soğuktan hem elleri hem de işleri kesiliyor. Kış mevsimi soğuk yüzünü ayakkabı boyacılarına herkesten farklı gösteriyor. Elleri, dizleri soğuktan buz kesen ayakkabı boyacıları için kış demek, geçim derdinin daha da ağırlaşması demektir.

Kaderleri, kederleri, dertleri, çileleri ortak; dondurucu soğuk altında geçim derdi için ayakkabılara boya çalan, fırça sallayan emektar insanların bir günlük mesaileri…

 

“Bir lokma da olsa helal ekmek çoluk çocuğuma götürebiliyorum”

Adem Dalgıç, “ 36 yıldır buradayım ve cami duvarı dibinde ayakkabı boyacılığı yapıyorum. Boya dışında ara sıra iş çıktıkça ayakkabı tamiri de yapıyorum. İşler iyi Allah’a şükür, idare ediyoruz, geçinip gidiyoruz. Bir lokma da olsa helal ekmek çoluk çocuğuma götürebiliyorum.”

“Günde kazandığımız 20 30 TL para mıdır?”

Seyithan Çapan, “ 36 yıldır buradayım ama işler her zamankinden kötü. 5 çocuğum var ve bu işten başka hiçbir gelirim yok. Zar zor ancak geçiniyoruz. Havalar soğudukça bizim işler azalıyor. Bu soğukta kim gelir buraya. Günde kazandığımız 20 30 TL para mıdır?”

“Bu soğukta akşama kadar burada oturup iş yapmak kolay değil”

Mahmut amca, “34 yıldır burada bu işi yapıyorum. 7 çocuğum var, buradan kazandığım 30 40 TL ile geçinmeye çalışıyoruz. Kış geldi havalar soğudu, ayakkabı sandığı önünde ateş yakıp ısınmaya çalışıyorum. Tansiyon hastasıyım, bu soğukta akşama kadar burada oturup iş yapmak kolay değil.”

“10 çocuğum var, 3’ü evde işsiz”

Mehmet Yılmaz, “ 35 sene oldu buradayım. Bir günde üç beş ayakkabı boyamakla geçim mi olur? 10 çocuğum var, 3’ü evde işsiz. Hepsi de askerliğini yapmış ama işsizler evde yatıyorlar. Emekliyim ama yine de bu soğukta buraya gelip çalışmak zorundayım. Evim yok, kiradayım, çalışmaya mecburum. Ayakkabı boyası, ayakkabı tamiri artık günlük ne iş çıkarsa yapıyorum.”

“Eskiden buralara günde 1000 tane yabancı gelirdi, şimdi ise gelen bir tek yabancı yok”

Dursun Yakışık, “ 80’den beri burada ayakkabı boyuyorum. Şimdi geçim çok daha zor, işler eskisi gibi değil. Eskiden buralara günde 1000 tane yabancı gelirdi, şimdi ise gelen bir tek yabancı yok. İnsanlar buraya gelmeye korkuyorlar. Tabii ki, geçen sene gibi değil buralar, şimdi daha sakin ama yine de gelen yok. 6 çocuğum var, 4’ü çalışmıyor. Benim günlük boyacılıktan kazandığım 20 30 TL ile geçinmeye çalışıyoruz. Bu soğukta burada oturmak kolay değil. Soğukta oturmaktan dizlerim romatizma oldu. Kışın bizim işler düşüyor, en ufak bir yağmur yağsa işler kesiliyor. Yaz olsa neyse, kışın tamir işleri de azalıyor.”

Ali Abbas YILMAZ / Özel haber

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.