Tunceli'deki Tozkoparan Höyüğü'nde arkeolojik kazı
İlçeye bağlı Tozkoparan köyünde yer alan ve binlerce yıllık tarihin izlerini taşıdığı değerlendirilen Tozkoparan Höyüğü'nün, 2017'de yapılan incelemelerde köy yerleşim alanında kalmasından dolayı üzerine evlerin yapılarak tahribata uğradığı belirlendi.
Bu durum üzerine harekete geçen İl Kültür ve Turizm ile Tunceli Müzesi Müdürlüğü, höyüğün kaçak kazı yapılma ve yer yer tahribata uğrama riskini göze alarak bir rapor hazırladı. Raporun Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne sunulması ve kurtarma kazısının bakanlıktan onay almasının ardından Tunceli'de 1968 yılından sonra ilk defa bilimsel metotlar kullanılarak arkeolojik kazı çalışması başlatıldı.

Mimari kalıntılar, çanak ve çömlek parçaları ile çocuk iskeleti ortaya çıkarıldı
Tunceli Müzesi başkanlığında 2021 ve 2022 yıllarında yürütülen Tozkoparan Höyüğü kurtarma kazısı çalışmalarında mimari kalıntılar, çanak ve çömlek parçaları ile çocuk iskeleti ortaya çıkarıldı. Yaklaşık 2 yıllık aranın ardından Tozkoparan Höyüğü'nde yeniden başlanan kazıda, müzede görevli Özgür Şahin, Sedat Oylu, Ümit Demirtaş ve Yağmur Kılınç Turuncular'ın da aralarında bulunduğu yaklaşık 10 kişilik ekip tarihi dokuya zarar vermemek için çalışmalarını titizlikle sürdürüyor.

"Yaklaşık 6 bin 350 yıl öncesine ait kalıntılar elde ettik"
Müze müdürü ve kazı başkanı Kenan Öncel de Tozkoparan Höyüğü'nün yerini 2017 yılında tespit ettiklerini ve birinci derece arkeolojik sit alanı olarak tescillediklerini hatırlattı. Höyükte 2021 ve 2022 yıllarında kazı yaptıklarını anlatan Öncel, "Höyüğümüzde büyük tahribat vardı ve tahribatın en fazla olduğu en alt kısımdan kazı çalışmalarına başladık. Höyüğün üst kısmında ise bir açma ve sondaj yapmıştık. En üst kısımda milattan önce birinci bine tarihlenen bir yerleşim yerini tespit etmiştik ama şu an yaptığımız üçüncü sezon kazı tabakalarında milattan önce 4 bin 350'ye tarihlenen yani günümüzden yaklaşık 6 bin 350 yıl öncesine ait kalıntılar elde ettik." dedi.
Öncel, kazı çalışmalarında 10 kişilik ekibin görev aldığını belirterek, "Höyükte bir çocuk mezarı tespit etmiştik ve kemiklerde yaptığımız DNA testlerinde çocuğun 4 bin 350 yıl önce yaşadığını belgelemiştik. Ayrıca kazılarda anıtsal bir yapıyla karşılaştık ve üst üste birçok tabakayı aynı anda gördük." ifadelerini kullandı.




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.