VİDEO - Ahşabın gizemli dünyası
Mümin Ağcakaya
TİGRİS HABER - Ahşap ustası Sedat Özdemir’in hikâyesi 1998 yılında mobilyacı dükkânına çırak olarak adım atmasıyla başlıyor. Mesleğini seven Sedat Özdemir o zamandan beri de mobilya, ahşap işleriyle uğraşıyor. Çırak olarak başladığı işin ustası oluyor. Son 4 yıldır da çalışmalarını daha zenginleştirmek için epoksi de kullanmaya başlıyor. Tigris Habere konuşan ahşap ustası Sedat Özdemir; ahşabın gizli dünyasını, ahşabın kendisine neler anlattığını, işine epoksili de dâhil etmesiyle nasıl ürünler ortaya çıkardığını anlattı;

AHŞAP VE EPOKSİ BİRBİRİNİ TAMAMLIYOR
“Ağaçla epoksi birleşiminde çok güzel tasarımlar ortaya çıkıyor. Epoksi ahşaba çok güzel ve farklı bir hava katıyor. Çok estetik ürünler ortaya çıkıyor. Birbirini tamamlıyor.

Elimizden geldiği kadar bütün bilgi ve becerilerimizi kullanarak farklı objeler ve tasarım eşyaları üretmeye çalışıyoruz. Bu mesleği çocukluktan beri ahşapla uğraşmak hoşuma gittiği için devam ediyorum. Zaten bir işi sevemezsen güzel işler ortaya çıkaramazsın.

AHŞAP AYRI VE DOĞANIN SESSİZ BİR DÜNYASIDIR
Gençlerimize bu mesleği de sevdirmeye çalışıyoruz. Ahşapla uğraşmak ayrı bir zevktir. Ahşap ayrı bir dünya ve doğanın sessiz dünyası gibidir.

Ahşaba bizim bakmamızla insanları bakışı farklı. İnsanların çoğu yakacak olarak görürken biz bundan ne tür objeler çıkarılabilir diye bakıyoruz. Biz kullandığımız ahşapları ormanlarda, ömrünü tamamlamış, kurumuş olan ağaçlardan, yıldırımın çarpıp devirdiği ağaçlardan seçiyoruz. Onları alıp büyük önce makinelerde tasarımlara göre doğrayıp, istifleyerek iyice kurumaya bırakıyoruz. Atölyede işlenebilecek hale gelene kadar birçok işlemden geçiyor. Zahmetli bir uğraş ama ortaya çıkan ürünler bu yorgunluğu çekmeye değiyor.

AHŞAP DA KESİTİNDE KİMLİĞİNİ GÖREBİLİYORUZ
Ağaca baktığımız zaman bundan neler elde edebileceğimizi, ne tür aksesuarlar ortaya çıkarılacağını anlıyoruz. Zaten işinde ustalaşmışsan ahşap sana kendisinden neler çıkarılabileceğini söylüyor.

Ahşabın kesitinde ortaya çıkan damarlarının her birinin farklı desenleri, çizgileri var. Adeta onun kimliğini ortaya koyuyor. Ağacın kesitlerine baktığımız zaman yaşadığı süreçte nasıl bir ortamda büyüdüğü, yaşadığı yıllarda geçirdiği kuraklık ya da yağışlı mevsimleri anlatıyor.

Her damar çizgisi bir yıla tekabül ediyor. Damarlar arası geniş olursa o yıl fazla yağmur yağmış ve su sıkıntısı çekmediğini anlatıyor. Eğer damarlar arası mesafe kısa ise o yıl kurak geçtiğini ve az su aldığını gösteriyor.

BİR ASRA DOKUNMAK
O kesitten bir masa oluşturduğun zaman önünde en az bir asırlık tarih elinin altında duruyor. O ağacın dokusuna bakınca seni en az bir asra kadar götürüyor.

İnsanların yüzlerine baktığımızda kırışıklıkları nasıl bir hayat yaşadığının ipuçlarını veriyorsa; ağaçların kesitleri de öyle.
Ağacın kesitleri üzerindeki çizgileri estetize ettiğinizde çok güzel ürünler ortaya çıkıyor. Doğanın kendisi sanatsal bir öz kazandırıyor zaten biz sadece buna bazı dokunuşlarda bulunarak daha da güzel işlerin ortaya çıkmasını sağlıyoruz. Bu açıdan baktığımızda en büyük sanatı doğanın kendisi yaratıyor. Bir yerde biz ondan öğreniyoruz. Yani en büyük yaratıcı doğanın kendisidir. Doğanın yarattığı bu eserlere daha farklı estetik yaratımlar kazandırmak ustanın yeteneğine kalıyor.
HER KESİTTE SAKLI BİR DÜNYA VARDIR
Ağaç dışarıdan bakınca birçok kişi için sadece yakılacak ya da herhangi bir işte kullanılacak kütük gibi görülüyor. Ama o kütüğü dilimlediğimizde içinde gizli ve saklı bir dünya ortaya çıkıyor. Her ağacın farklı bir dünyası ortaya çıkıyor. Ağaç kendisinden neler elde edilebileceğini anlatıyor.
AĞAÇTAN BİR KESİT İNSANIN KİMLİĞİ GİBİDİR
Okumasını bilirsen. Çünkü onlarda canlıdır. O yüzden ağacın dokusu, kokusu, görüntüsü birbirinden farklılıklar gösteriyor. Tıpkı insanın kimliği gibidir. Beni sıradan bir odun olarak yakıp küle çevirme diyor. Bu yüzden sadece bir kütük olarak bakmıyoruz.
O kesitleri görünce kafamızda nasıl tasarımlar yapacağımızın ipuçları da ortaya çıkıyor. Önce tasarımı oluşturmak gerekiyor. Kesit beni sanata çevir diyor. Aslında ustayı yönlendiriyor. Ona göre ağacı işleme tabi tutuyorsun. Yoksa yapacağın yanlış işlemle tasarımı boşa çıkarabilirsin.
İçyapısının çizgilerinin, motiflerinin farklılıklarından dolayı yaptığın bir masanın aynısını bir daha yapmak mümkün değildir.
Bu çalışma da özen ve itina isteyen bir iştir. Diyarbakır’da ahşaba meraklı olan genç arkadaşlarımız var. İleride bu işin meraklılarına öğretmek için bir workshop düzenlemeyi de düşünüyoruz.”




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.