VİDEO - DİSİDER: Barınma hakkı, temel insan hakkıdır
Mümin AĞCAKAYA
TİGRİS HABER - Diyarbakır Sanayici Ve İş Dünyası Derneği (DİSİDER) konut, kira ve arsa fiyatlarındaki aşırı artışlarla ilgili basın toplantısı düzenledi.
Yapılan açıklamada, son aylarda, özellikle büyüyen şehir merkezlerinde yaşanan kontrolsüz konut ve kira artışlarının yalnızca ekonomik değil; aynı zamanda ciddi bir sosyal krizin habercisi hâline geldiği belirtildi.
Yönetim kurulu üyeleri ile birlikte basın toplantısı düzenleyen DİSİDER Başkanı Şeyhmus Akbaş, Barınma hakkının, temel insani bir hak olduğunu belirterek şöyle dedi;
Sosyal krizin habercisi
“Son aylarda, özellikle büyüyen şehir merkezlerinde yaşanan kontrolsüz konut ve kira artışları yalnızca ekonomik değil; aynı zamanda ciddi bir sosyal krizin habercisi hâline gelmiştir.
Ne yazık ki bugün bu hak giderek erişilemez hâle gelmekte; özellikle konut fiyatlarındaki artış ve kredi faizlerinin yüksekliği, artık sadece dar ve sabit gelirli vatandaşları değil, orta sınıfı da derinden etkilemektedir.
Öte yandan, arsa ve konut piyasasındaki spekülatif artışlar; ihracatçı ve sanayici üretimi teşvik etmesi gereken sermayeyi sanayiden koparıp, emlakçılığa yönlendirmektedir.”
Spekülatif piyasa gerçeği
DİSİDER olarak yaptıkları analizlerden elde ettikleri verilere göre, inşaat malzemeleri ve işçilik maliyetlerinde kayda değer bir artış yaşanmamış olmasına rağmen, konut, kira ve özellikle arsa fiyatlarındaki fahiş yükselişler ekonomik gerçeklerle açıklanamayacak boyutlara ulaştığını aktaran Akbaş, “Bu tablo, spekülatif ve manipülatif bir piyasa gerçeğini ortaya koymaktadır. Bu kontrolsüzlük yalnızca bireyleri değil; şehirlerin sosyal dokusunu, adil yaşam hakkını ve ekonomik sürdürülebilirliği de derinden sarsmaktadır. Özellikle enflasyonu körüklemekte ve ekonomik istikrarı tehdit etmektedir” dedi.
Konut yatırım aracı değil
“Konut bir yatırım aracı değil, herkes için erişilebilir, güvenli ve insanca bir yaşamın temelidir” diyen Şeyhmus Akbaş, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Bu nedenle, tüm sektör paydaşlarını sorumlu, duyarlı ve adil bir duruşa davet ediyoruz. Kâr elbette önemlidir; ancak toplum odaklı çözümlere bugün her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır. Aksi hâlde yalnızca konut satışlarında değil, genel olarak inşaat sektöründe de ciddi sorunlar yaşanacak, süreç içinden çıkılamaz bir hâl alacaktır.
Bu çerçevede, Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) deprem konutlarında sergilediği başarılı uygulamaların, sosyal konut üretiminde de sürdürülmesi gerektiğine inanıyoruz.”
Yerinde dönüşüm yasası
30.06.2025’te sonlanan yerinde dönüşümün tekrardan gözden geçirilmesi gerektiğine vurgu yağan Akbaş, bu konuda önerilerini şöyle aktardı;
“Hazine ve TOKİ’ye ait arsaların yapıkooperatiflerine,konut üreten firmalara öncelikli ve uygun fiyatlarla tahsis edilmesi, hem TOKİ’nin yükünü hafifletecek, hem fiyat istikrarı sağlayacak, hem de konut krizine kalıcı çözümler üretecektir.”
Yerel yönetimlerin sorumluluğu
Yerel yönetimlere de bu süreçte önemli sorumluluklar düştüğünün altını çizen Akbaş, bu konuda da önerilerini şöyle sıraladı;
“Arsa rantının önüne geçilmeli, uydu kentler oluşturulmalı ve ucuz konut üretim mekanizmaları hızla devreye alınmalıdır. Bu adımlar yalnızca bugünün sorunlarını değil, yarının şehirlerini ve toplumsal huzurunu da doğrudan etkileyecektir. Disider olarak, bu süreçte üzerimize düşen her türlü sorumluluğu almaya hazır olduğumuzu ifade etmek isteriz.
Çünkü biz inanıyoruz ki: Barınma hakkı kutsaldır. Ve bu hakkın korunması, hepimizin ortak sorumluluğudur.”




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.