VİDEO - Diyarbakır Barosu Mülteci Hakları Komisyonu: Göçmenlere yönelik nefret suçları artıyor

VİDEO - Diyarbakır Barosu Mülteci Hakları Komisyonu: Göçmenlere yönelik nefret suçları artıyor
Göçmenler haftasına ilişkin açıklama yapan Diyarbakır Barosu Mülteci Hakları Komisyonu, Türkiye’de son yıllarda göçmenlere yönelik nefret suçlarının attığına dikkat çekti.

Mahsum Kara

TİGRİS HABER - Diyarbakır Barosu Mülteci Hakları Komisyonu, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla Diyarbakır Barosu Adli Yardım Binasında basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ve Mülteci Hakları Komisyonu üyeleri katıldı.

Basın açıklamasını Diyarbakır Barosu Göçmen Komisyonu Başkanı Ahmet Mullamuhammed okudu.

Savaş ve ekonomik sorunlar göçe zorluyor

Dünya genelinde artan çatışma, şiddet ortamı, insan hakları ihlalleri ve ekonomik krizler nedeniyle göç edenlerin sayısı her geçen gün arttığını ifade eden Mullamuhammed, "Uluslararası korumaya gerek duyan ve göç etmek zorunda kalan insan sayısının artması, uluslararası geçiş güzergâhı olması sebebiyle Türkiye’yi doğrudan ilgilendirmektedir. Türkiye’nin yıllardan beri içinde bulunduğu sosyo-ekonomik ve benzeri sorunların kaynağı olarak, tek amacı yaşamak ve yeniden hayata adım atmak olan Mültecilerin gösterilmesiyle karşı karşıyayız" diye konuştu.

Mültecilere statüsü verilmiyor

"Türkiye’ye Doğu ülkelerinden iltica talebinde bulunan kişilere sığınmacı statüsü verilmekle beraber, Batı ülkelerinden iltica talebinde bulunan kişilere ise mülteci statüsü verilmektedir" diye Mullamuhammed şunları söyledi:

"Bu iki statü arasında hakların tanınması noktasında çok büyük farklılıklar mevcuttur. Mültecilere sağlanan hakların çoğu sığınmacılara tanınmamaktadır. Bu bağlamda doğu-batı ayrımına gidilmesi hak ihlallerinin ortaya çıkmasına neden olduğundan, Mültecilere sağlanan hakların sığınmacılara da uygulanması gerekmektedir. Sığınmacı politikası ile mülteciler, Uluslararası sözleşmelerde düzenlenen ana haklarından olan Barınma, Eğitim, Sağlık, Serbest dolaşım ve Çalışma hakkı gibi temel hak ve özgürlüklerden faydalanamadıkları gibi, bu politikanın mültecilere bir imtiyaz olarak gösterilmesi kabul edilemez."

Mültecileri geri gönderme vaatleri yanlıştır

Türkiye’deki mültecilerin uzun süredir nefret suçlarına maruz karanlığını söyleyen Mullamuhammed, "Bu tarz suçlarla mücadele amacıyla etkin bir yargılama faaliyetinin yürütülmemesi nedeniyle, mevcut nefret suçu ve söylemi artarak devam etmektedir. Geçtiğimiz seçim sürecinde, siyasi partilerce propagandalarında, mültecilerin geri gönderilmesi vaadinde bulunulmuştur. Uluslararası sözleşmelerde ve bizzat Türkiye’nin de taraf olduğu Cenevre sözleşmesinde mültecilerin geri gönderme yasağı açık bir şekilde düzenlenmiş olsa da, yıllardan beri idare tarafından çiğnenen bu yasak hukuka aykırı olmasına rağmen seçim süreçlerinde vaat konusu haline getirilmiş, insan haklarının ihlal edileceği göz ardı edilerek kamu vicdanı yaralanmıştır" ifadelerine yer verdi.

Depremzede mültecilerin ikamet sınırlandırması kalkmalı

Depremden dolayı zarar gören mültecilere değinen Mullamuhammed, "Depremzede mültecilere yönelik kayıtlı olduğu kent dışında 60 günlük ikamet sınırlaması kaldırılmalı. Depremden etkilenen on bir ilde yaşayan mülteciler; yaşamlarını yeniden kurabilecekleri, hak ve hizmetlerden yararlanabilecekleri, barınabilecekleri, çalışabilecekleri, eğitim ve tedavi görebilecekleri kentlerde koşulsuz ve hak kaybına uğramadan ikamet edebilmesi sağlanmalıdır. .Bu anlamda mülteciler için ikamete/kayda kapalı iller, ilçeler, mahalleler; öncelikli olarak depremden etkilenmiş tüm mültecilere açılmalıdır" diye kaydetti.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.