VİDEO - Diyarbakır’ın 67 yıllık tek organik tuzcusu
Ramazan YAVUZ-ÖZEL HABER
TİGRİS HABER - Diyarbakır Sur İçi’nin Melik Ahmet caddesinde kendisi bir Ebru sanatçısı ve hattat olan Kadri İşler, 1958 yılında dedesi Hüseyin tarafından açılan daha sonra da babasının devraldığı tuzcu dükkanında sadece tuz satmıyor, vitrindeki Teraryum çeşitleri, kapı önündeki kaktüsler, dükkanın iki kapısındaki başta Yeşilçam sanatçılarının replikleri olmak üzere ünlü şair ve yazarların unutulmaz sözlerinin bulunduğu kartpostallarla dikkat çekiyor.

SUR’UN 67 YILLIK TEK ORGANİK TUZCUSU..
Tarihi Sur ilçesindeki camiler, kiliseler, medreseler, hanlar, hamamlar gibi bazı meslek grupları var ki onlarda Sur’un bu tarihi yapısıyla adeta bütünlük oluşturuyor. Tıpkı, bakırcılar, demirciler, sobacılar, semerciler, yöresel kıyafet satan bazı mekânlar vd. Bunlardan biri de Melik Ahmet caddesindeki organik Tuz satan dükkan.
Tarihi Sin caminin hemen altında bulunan “Hacıoğlu Tuz” ismindeki dükkan tam 67 yıldır müşterilerine doğal tuz satıyor. Sur içinin yanı sıra kentin farklı yerlerinde de benim bildiğim buradan başka organik Tuz satan mekan bulunmuyor. Çünkü müşterileri kentin dört bir yanında oturanların yanı sıra bazı ilçeler ve köylerden bile buraya tuz almaya gelenlerden oluşuyor. Taştan bir yapıya sahip olan dükkanı 1958’de Hüseyin İşler açmış. Daha sonra oğlu Mehmet İşler ile birlikte bu işi devam ettirmiş. Hüseyin işler vefat edince bu işi oğlu Mehmet, uzun yıllar sürdürmüş. O da vefat edince bu kez oğlu Kadri, dededen, babadan kalan işyerini kapatmayı içine sindirememiş ve işin başına geçmiş.

TUZ PROFÖSÜRÜ GİBİ..
Kadri işler, tek başına dükkanı çevirirken babadan yadigar olan duyma ve konuşma engelli “Lalo” isimli garibana da sahip çıkmış. İsmini pek kimsenin bilmediği “Lalo”, Kadri işler sabah işyerini açar açmaz soluğu yanında alıyor, işyerinin etrafında dolanıp duruyor. Gelen müşterilerin hemen hepsi de Lalo’yu tanıyor. 40 yaşında olan Kadri işler, öyle ezbere tuz satan biri değil. İşine oldukça hakim biri. Tuzun adeta ruhunu biliyor desek yerinde olur. Kaya tuzundan, kaynak tuzuna kadar tuz’un bütün özelliklerine hakim. Organik tuz almaya gelenlere organik tuz çeşitleri, nerelerden çıktığı, içeriği, özellikleri, insan bedenine olan faydalarıyla ilgili bıkıp usanmadan dakikalarca bilgi veriyor.

HATTAT, EBRU SANATÇISI, TERARYUM USTASI, ÇİÇEKÇİ..
Kadri İşler, sadece bir Tuz satıcısı da değil. On parmağında on marifet olan biri. Bir hattat, Ebru sanatçısı, Teraryum ustası ve çiçekçi. Bunun yanı sıra tatil zamanlarında doğa ve yaban hayatı fotoğrafçısı. Toprakla da haşır neşir. Yetiştirdiği çeşit çeşit kaktüsleri de dikkati çekiyor. Dükkanın vitrininde Kadri’nin yaptığı çeşit çeşit Teraryumlar, dükkanın önünde ise farklı kaktüsler yer alıyor. Sadece tuz değil bunları da satıyor. Yani dükkanın kaderini sadece tuz satışına bağlamamış. Dükkana girdiğinizde oldukça otantik bir ortamla karşılaşıyorsunuz. Dededen, babadan kalma araç gereçler halen olduğu gibi duruyor, bazısını ise halen kullanıyor.

TUZ VE SANAT RUHU BİR ARADA..
Tuz almaya gittiğinizde zaman zaman birdeYeşilcam’ın eski filmlerindeki duygusal müzikler sizi karşılıyor. Kadri İşler, Dükkanın dış tarafındaki iki kapıyı ise Yılmaz Güney’den Tuncel Kurtiz’e, Kemal Sunal’dan, Şener Şen’e, ünlü sanatçıların replikleri, şair ve yazarların güzel sözleri ve şiirlerinden alıntıların bulunduğu kartpostallarla donatmış. Gözü gönlü tok biri olan Kadri İşler müşterilerine karşı çok hassas. Bir kilo tuz alacak olanlara bile dakikalarca sabırla sordukları sorulara cevaplar veriyor.

Kadri İşler’i ziyaret ettiğimde “Lalo” ile birlikte kim bilir kaç yıllık olan dededen kalma makinadan organik tuzu öğütüp, eleyerek paketliyordu. Kadri İşler, Tigris haber adına sorduğum sorulara işinin yoğunluğuna rağmen sabırla cevap veriyor.

ORGANİK TUZ’A SON YILLARDA İLGİ ARTIYOR..
10-15 yıl öncesine kadar organik Tuz’a olan ilginin hayli düşük olduğuna değinen Kadri İşler, son yıllarda ise özellikle internet sitelerinde uzmanların organik Tuz’un insan bedenine olan faydalarını sürekli anlatmasından dolayı insanların sanayi tuzundan uzaklaşarak organik Tuz’a yöneldiğini anlatıyor.

DEDEDEN BABAYA, BABADAN OĞULA..
Dükkanı üçüncü kuşak olarak kendisinin işlettiğini belirten Kadri İşler, Tuz konusunda ise verdiği cevaplarla uzmanlığını sergiliyor. Tunceli, Iğdır, Çankırı, Ankara ve Himalayalardan gelen çuvallar halindeki organik Tuz’u dükkanda kendileri öğütüp elediklerini ve paketleyerek satışa hazır hale getirdiklerini belirten Kadri İşler, “ Burayı dedem 1958 yılında açmış. Dedem vefat edince babam devr almış. Babam vefat edince de ben işin başına geçtim. Bende küçüklüğümden beri buradayım. Babamın yanında çalışıyordum. Babamdan tuzla ilgili çok şey öğrendim. Dedem ve babamın zamanında tuz tüketimi çok fazlaymış. Bölgemizde hayvancılık çok yoğun olduğu için Temmuz ayından itibaren çuvallarla tuz depoluyorlar, sonbaharda ise ilçelerden, köylerden gelen insanlar kış mevsiminde hayvanlarına vermek ve kendileri de kullanmak için çuvallarla alıyormuş.

“ANALİZ RAPORU DA VAR..!”
Şimdi de çuvallar içinde organik tuzlar bize geliyor. Bu tuzların hiç biri işlem görmemiş. Nasıl çıkmışsa doğadan o şekilde geliyor. Biz makinede öğütüyoruz, eliyoruz sonra da ölçülerine göre paketliyoruz. Sattığımız organik tuzların analiz raporunu da getirtiyoruz ve insanlara sattığımız tuz'un özelliklerini anlatıyoruz. Kentin farklı yerlerinde 2-3 tane var ancak onlar toptan satış yapıyor. Daha çok sanayi tuzuyla uğraşıyor. Şifa amaçlı tuz satmıyorlar. “ diyor.

“DOĞAL TUZ BEDENİ BİR ÇOK HASTALIKTAN KORUYOR”
Tuz’un faydalarıyla ilgili bilgiler veren Kadri İşler, “son dönemlerde doğal organik tuz’a insanlar yönelmeye başladı. Doktorlar bilim adamları internette organik tuzun şifa kaynağı olduğunu söyleyince insanlarda merak uyandı ve organik Tuz’a yöneldi. Biraz geç kalındı. Keşke 1980’ler 1990’larda insanlar şimdiki gibi doğal tuza yönelseydi. Yine de iş işten geçmiş değil. Doğal tuzu kullanarak vücutlarını bir çok hastalıktan koruyabilirler.

Tuz'un bir çok faydası var. Doğal tuzlarda magnezyum ve kalsiyum oranı çok yüksek. Kalsiyum vücuttaki kramplar, uykusuzluk, halsizlik, eklem ağrıları bunlarda çok etkili olur. Aynı zamanda boğaz için tuzlu su gargara yapmak, buruna çekmek, bacakları tuzlu suyun içinde bekletmek, kaşıntılar, mantarlar için iyidir. Vücuttaki enerjiyi arttırmak için de kullanılır. Bağırsak sendromları, bağırsak polipleri, mide yanmaları, reflü, ondan sonra tuzlu suyla yıkanıp vücuda enerji verme, nazardan korunma gibi. Tuz insan bedenini hem dıştan hem de içten koruyor. Ama hangi Tuzlar?. Markette satılan değil tabiki. Doğal ve organik olan Tuzlar bunu yapar. Tuz’un kullanım alanı çok fazla. Sanayide, kışın karlı yollarda, kimyada, endüstride, tekstilde kullanım alanı çok fazla” diyerek dile getiriyor.

“ALTINLA TAKAS EDİLMİŞ, ROMALILAR MAAŞ OLARAK TUZ ÖDEMİŞ..”
Tuz’un tarihçesi ve önemine de değinen Kadri İşler, “Organik Tuz, Kaya ve Kaynak tuzları olarak ikiye ayrılıyor. Kaynak tuzu 8 metre yerin altından sıvı halde çıkarılır. Sonra buharlaştırılıp katı hale getirilir. Kaya Tuzu da kayalardan çıkarılır. 2 bin yıldan beri bu bölgelerde Tuz çıkarılıyor. Tarihçesi Asurlulara kadar gidiyor. Asurlular ve sonra Romalılar bu bölgeden çok tuz çıkarmışlar. Bir zamanlar tuz savaşları da olmuş. Eski Roma’da maaş olarak tuz verilmiş çalışanlara. Yani Tuz o kadar değerli. Hatta Tuz, Altın tozu ile takas bile edilmiş. O yüzden tuz çok değerli bir şey. Tuz insanlara çok basit geliyor ama Tuzsuz bir yaşam ve dünya olamaz zaten. Terimiz göz yaşımız, burundan akan sıvımız, yemeklerimize kattığımız tuz, sanayide kullanılan tuzlar. Tuzun kullanılma alanları saymakla bitmez."
"BENDEN SONRA BU İŞİ KİMSE YAPMAZ..”
Kendisinden sonra bu işi sürdürecek kimsenin olamayabileceğine de değinen Kadri İşler, "Benden sonra bu işi devam ettiren olur mu bilmiyorum. Sanırım bu işin burada son temsilcisi ben olacağım. Elimden geldiğince devam ettireceğim. Ama ne kadar sürer bilmiyorum.”diyerek konuşmasını tamamlıyor.




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.