VİDEO - Diyarbakırlı Diyetisyenden bayram öneri ve uyarıları

Mahsum Rençber/Özel Haber

TİGRİS HABER - Ramazan ayı buyunca yeme ve içme alışkanlıkları yer değiştirdi. Gündüzleri aç ve hareketsiz kaldık, geceleri de kısa sürede hem yemek hem uyku hem de hareketlerimizi yapmak zorunda kaldık. Bu alışkanlık ve tüketimin düzene girmesi için Diyetisyen Dilan Kağa Daş, Tigris Haber aracılığıyla vatandaşlara öneri ve uyarılarda bulundu.

En önemlisi su

Daş ramazan da yemek vakitlerimizin değişmesi sebebiyle dikkat etmemiz gerektiğine vurgu yaparak, şunları söyledi.

“Özellikle ramazan bayramı için konuşacak olursak, ramazan ayı buyunca gündüz yemekten gece yemeğe geçiliyor. Gece yemeğine geçildiği için de orada bir zaman dilimi var. İftar vaktinden sabah ezanına kadar olan sürede, uykuyu, yemeği, içmeyi, hareketi her şeyi oraya sıkıştırmak gerekiyor. Bu zaman bize yetmiyor, yetmediği için de bazı şeyler eksik kalıyor. Suyu eksik tüketiyoruz, öğün sayısını az yapıyoruz. Sahura kalkmıyoruz, ya da hareket etmiyoruz, az uyuyoruz, hepsinde bir eksilme oluyor. Ama ramazan bayramına yeme eğilimimiz artarak giriyoruz. Yeme potansiyelimiz artıyor bu eksikliklerden kaynaklı. Burada hem kilo artışlarının önüne geçmek için hem de oluşabilecek bazı sağlık sorunlarını önlemek için dikkat etmek gerekiyor.”

Su tüketimi çok önemli

Diyetisyen Dilan Kağa Daş, bayramda yapılması gerekenleri bir bir sıraladı.

“Özellikle üzerinde durmamız gereken şey su tüketimi. Ramazan ayında ilk göz ardı edilen su oluyor. Vakit az, yapılacak çok şey var. Yemek yemek gerekiyor, uyumak gerekiyor, hareket etmek gerekiyor, suyu biraz arka plana atıyoruz yada çok çay içiyoruz. Bu yüzden vücudun kaybetti sıvıyı yerine koyabilmek adına bayramda su tüketimi çok önemli. Gün içerisinde 2 2 buçuk litre su tüketmek gerekiyor. Bu miktar kiloya göre değişiyor. İçtiğimiz kahve ve çaya dikkat etmeliyiz, bunlar suyun yerine geçmiyor. Hatta içtiğimiz kahve ve çay kadar su miktarını artırmamız gerekiyor.”

Tatlı tüketimine dikkat!

Tatlı tüketirken çeşit ve porsiyona dikkat etmemiş gerektiğine değinen Daş, “Ramazan bayramın da neredeyse her evde tatlı pişiyor. Misafirliğe de çok gidiliyor. Günde 4 tane misafirliğe gittiğimizi düşünürsek, her yerde de bir porsiyon olmasa da yarım porsiyon bile olsa, neredeyse 2 porsiyonu aşıyoruz. Bu yüzden tatlı tüketimi de çok önemli. Tamamen tüketmeyin demiyoruz ama tüketilecekse bile, ya şireli olmayan sütlü veya meyveli tatlılar tüketilsin. Günde bir porsiyon. Mümkünse her gün değil gün aşırı olacak şekilde olsun. Kesinlikle öğün yerine konulmamalı, örneğin öğle yemeği yemedim onun yerine tatlı yiyeyim olmaz.” dedi.

Yavaş yiyin çok çiğneyin

Yemekten zevk almak için yavaş yiyin ve çok çiğneyin. “Ramazan buyunca yaptığımız bir hataya dikkat etmek gerekiyor. Biz bunu ramazan ayı buyunca söyledik. Yavaş yiyin ve çok çiğneyin. Bu çok kıymetli. Bir şeyi çok hızlı yemek, ne kadar doyduğunu hissetmemek demek. Sinyal o kadar geç gidiyor beyne ve vücut doyduğunu hissetmiyor. Bunun için ne kadar yavaş yersek ve çok çiğnersek yediğimiz yemekten de zevk alırız.”

Sahur alışkanlığına dikkat!

Sahur alışkanlığının bitmesi için, acıktığınızda su içilmesi gerektiğini savunan Daş, “Dördüncü önerimiz, sahur alışkanlığını devam ettirmemek gerekiyor. Birçoğumuz sahura kalktık ve gece o saatlerde yeme isteği duyacağız muhtemelen. İlk günlerde o saatlerde yeme isteği duyduğumuzda bir bardak su içip uyursak, bunun üstesinden gelebiliriz. Ama ben bir yoğurt yiyeyim, bir meyve atıştırayım dersek bu alışkanlık haline gelebilir. Buda kilo artışlarının ve bazı sağlık problemlerini beraberinde getirebilir.” İfadelerini kullandı.

Hareket etmek önemli!

Kiloların önüne geçmek için yürüyüş yapılması ve asansörden uzak durulması gerektiğini söyleyen diyetisyen, “Maalesef ramazan ayında kimse çok hareket edemedi. Gündüz aç olduğumuz için gecede yemekten sonra yorgunluk çöktüğü için, misafir geldiği için, hareket edemedik. Ama bayramda gündüz yemeğe geçiyoruz. Artık daha enerjik ve vaktimiz daha bol. Bu yüzden bayramda olabildiğince hareket etmemiz lazım. Bunu içinde merdiven inme çıkma, asansörü kullanmama, markete giderken araba kullanmayıp yürüsek, otobüsle bir yere giderken bir durak erken inmek, bunun gibi küçük detaylar faydalı olacaktır. Ağır bir spor yapmamıza da gerek yok.” dedi.

Et tüketilsin ama kararında

Her şeyde olduğu gibi et tüketiminde de porsiyona dikkat edilmeli. “Bayramda et tüketiyoruz, tüketelim de sorun yok. Ama her şeyde olduğu gibi ette de porsiyon çok önemli. Öğlen et yedik, akşam et yedik bir de sabah kavurmalı yumurta yiyoruz. Tabi ki olmaz. Tek öğünde çok yağlı olmayacak şekilde tüketirsek sorun olmaz. Bir de etin yanında hem pirinç hem ekmek hem de başka şeylerde tüketmekte olmaz.”

Çocuklarda şeker ve tatlı tüketimi

Daş, “Çocukların fazla şeker tüketmesinin önünü almak için özellikle kahvaltı yaptırılmasını önerdi.

“Çocukların şeker yemesi konusunda en dikkat edilmesi gereken şey, kesinlikle çocuklara kahvaltı yaptırılması gerekir. Uyanır uyanmaz şeker yedirilmemesi gerekiyor. Eğer kahvaltı yaptırılırsa çocukları tükettiği şeker miktarı da azalır. Öğlen yemeği ve diğer öğünlerinde atlatılmaması gerekiyor. Bu sayede daha az şeker tüketmiş olur. Annelere de önerim, mümkünse sütlü veya meyveli tatlı yapsınlar. Misafirlere ikram ederken porsiyonu biraz küçültsünler. Bu hem anneler hem de misafirlere fayda sağlar. Ama bizim yöremizde ne kadar çok ikram edersen o kadar çok misafirperver sayılıyorsun, hâlbuki karşı tarafa kötülük yapmış oluyoruz.”