VİDEO - Diyarbakırlı işçiler: Sadaka değil hakkımızı istiyoruz

VİDEO - Diyarbakırlı işçiler: Sadaka değil hakkımızı istiyoruz
Kamu çerçeve protokolü (KÇP) görüşmelerinde hükümetin yüzde 16’lık düşük zam teklifine karşı Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), açıkladığı eylem programının ilk adımı bugün hayata geçti.

Ardıl BATMAZ

TİGRİS HABER - İşçiler, sabah iş yerlerine 500 metre kala servislerden inerek iş yeri önlerinde bildiri okudu.

diyarbakirli-isciler-1.jpeg

Diyarbakır'daki eylem ise, Türk-İş'e bağlı Yol İş Sendikası tarafından Karayolları 92. Şube Şefliği ve Karayolları Bölge Müdürlüğü önünde gerçekleştirildi.

"MAAŞLARIMIZLA BİR HAFTAYI BİLE ÇIKARAMIYORUZ"

İşçiler adına açıklamayı Yol İş Sendikası Diyarbakır 1 nolu Şube Başkanı Bülent Yentürk okudu. Açıklamada, kamuda çalışan işçiler olarak, 2025-2026 yılını kapsayan Toplu iş sözleşme sürecinde hükümet tarafından sunulan teklifin kabul edilemez olduğuna dikkat çekildi. "Sözleşmeye karşı, tepkimizi hep birlikte dile getirmek için toplanmış bulunuyoruz" diyen işçiler, iş yerlerinin önünden hükümete çağrıda bulundu:

diyarbakirli-isciler-2.jpeg

"Kamu Toplu iş Sözleşme sürecinde biz işçiler, sosyal diyaloğa dayalı, şeffaf ve çözüm odaklı bir yaklaşım görmek istedik. Ama ne yazık ki siz, işçinin sabrını sınadınız. Üç ay boyunca masaya hiçbir teklif getirmediniz. Uyardık: "Geçim şartları her geçen gün zorlaşıyor" dedik, görmezden geldiniz. Sabırla çözüm bekledik. En sonunda ise zar zor, lütufmuş gibi bir teklif sundunuz. Bu teklifiniz, bırakın kabul etmeyi, emeğimizi yok saymaktır. Bu nedenle, verdiğiniz rakamları burada dile bile getirmeyeceğiz. Ne siz o teklifi vermiş olun, ne de biz duymuş olalım. Maaşlarımızla bir ayı değil, bir haftayı bile çıkaramıyoruz. Kiralar uçmuş, faturalar gelirken ellerimiz titriyor. Uykularımız kaçıyor. Çocuklarımızın beslenmesini, kitap defter masrafını karşılayamıyoruz. Geçim sıkıntısı bugün kamu işçisinin en yakıcı sorunu haline gelmiştir. Zordayız, geçinemiyoruz."

"SADAKA DEĞİL HAKKIMIZI İSTİYORUZ"

Hükümetin en kısa zamanda işçi ve emekçinin hakkını vermesini, adil ve kabul edilebilir bir çözümle süreci sonlandırmasını talep eden işçiler, bu meselenin yalnızca kamu işçisinin meselesi değil herkesin meselesi olduğunu belirtti. "Emekçiyi oyalamak, belirsizlik içinde bekletmek sosyal barışa zarar verecektir" denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Biz işçilerin beklemeye oyalanmaya belirsizliğe tahammülü kalmamıştır. Emekçi üstüne düşen görevi yapmıştır, yapmaya da devam etmektedir. Bizi yönetenler sosyal devletin gerektirdiği görevini yerine getirmelidir. Masa susarsa, meydanlar konuşur. Bu işin sonu greve kadar gider. Artık yeter, sadaka değil, hakkımızı istiyoruz. Onurlu bir yaşam, adil bir ücret, güvenceli bir gelecek istiyoruz."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum