VİDEO - DTSO, Baro ve Tabipler Odası: İnfazda eşitlik olmalı

VİDEO - DTSO, Baro ve Tabipler Odası: İnfazda eşitlik olmalı
Diyarbakır’daki Sivil Toplum Örgütleri,   Meclis’te görüşmeleri süren infaz yasasında eşitlik talebinde bulundu. Bölge milletvekillerine çağrıda bulunan Ticaret Odası Başkanı Mehmet Kaya, düzenlemenin tüm  kesimleri kapsaması gerektiğini belirtti.

Yılmaz Yigitler - Özel

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) infaz düzenlemesi teklifi mesaisi başladı. Meclisin 70 maddeden oluşan ve 11 kanunda değişiklik yapan teklifin, bu hafta görüşerek yasalaştırılması bekleniyor. Düzenlemede; terör, cinayet, uyuşturucu ticareti, kadına şiddet ve cinsel suçlar haricinde, cezanın yarısı oranında infaz uygulanacak ve söz konusu suçlar hariç bir defaya mahsus olmak üzere denetimli serbestlik 3 yıl olacak. Uyuşturucu dışındakiler hariç olmak üzere, 0-6 yaş grubu çocuğu bulunan kadın ve 70 yaşını bitirmiş hükümlüler için denetimli serbestlik süresi 4 yıl olacak. 

Ağır hasta, engelli veya kocama nedeniyle hayatını yalnız idame ettiremeyen 65 yaş üstü hükümlüler de denetimli serbestlikten yararlanacak. İnfaz indirimi ve 3 yıllık denetimli serbestlik nedeniyle ilk etapta 45 bin kişi yararlanacak. Ayrıca, salgın hastalık nedeniyle açık cezaevinden konutta cezaya geçecek olanlarla bu sayı yaklaşık 90 bine ulaşacak. Mecliste görüşmeler devam ederken, Diyarbakır’daki sivil toplum örgütleri ile yasayı görüştük.

Bölge milletvekillerine çağrı: Duyarlı olun

mehmet-kaya-001.jpg

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, infaz yasasında toplumsal duyarlılığın önemsenmesi gerektiğini söyledi.

Düzenlemenin toplumsal barışa katkı sunması gerektiğini belirten Kaya, “Düzenleme yapılırken Koronavirüs salgınının tutuklu ve hükümlülerdeki etkisi göz önünde bulundurulmalı. Dönüp rakamlara baktığımızda, gerek siyasi tutukluların ve mahkumların bu kapsamdan çıkarılması ve af kapsamına giren suçların türüne baktığımıza uyuşturucudan tutun bir çok kamuoyu zarara uğratan yapılar var. Ama Türkiye’nin siyasi atmosferinde düşüncesini ifade eden bununla ilgili yazan, çizen, gazeteci, akademisyen, siyasi, demokrasiyi ve domokratikleşmeye katkı sağlayan siyasilerin bu kapsam dışında tutulması toplum vicdanını rahatsız etmekte. Biz Diyarbakır Ticaret Sanayi Odası olarak da bölge milletvekillerine bir mektup yazarak bunu ifade ettik. Evet komisyondan geçmiş olmasına rağmen biz inanıyoruz ki bunun daha kapsayıcı olması mecliste sağlanacaktır. Çünkü bu şekilde çıktığı noktada istemediğimiz bir şeyler yaşanabilir. Korunanın mahkum ve tutuklulara bulaşıp orada oluşabilecek bir travma doğrusu 90’lı yılların Diyarbakır cezaevindeki yaşanan travmanın daha sonra topluma yansımasına benzer bir durumun oluşmasına sebep olacak. Bugün AK Parti iktidara geldiğinde özellikle belirttiği şey, Diyarbakır cezaevi gibi cezaevlerindeki hukuk dışı uygulamaların toplumda yaratığı derinleşmesiyle Kürt Sorunu daha çözümsüz hale gelmiştir. Kendileri de bunu ifade ettiler. Bugün aynı dutumla karşı karşıyayız yani koronavirüs infaz yasasında yararlanmayan siyasi mahkumlara boşalttığı taktirde tam buna benzer bir durum gelişecek. Hem birçok insanımızı kaybedeceğiz hem de infaz ve af diye ifade edilip getirilen yasa tam tersi bir etki gösterecek. Toplum vicdanını rahatsız edecek. Onun için biz, bölge milletvekillerine bu konuda duyarlı olmaları ve mecliste kapsayıcılığın genişlemesine yönelik çağrımız olacak. Umarız mecliste istenilen çağrıya cevap verip ve siyasi mahkumları da kapsayacak şekilde bir düzenlemeye gider” şeklinde konuştu.

'Yaygın ölümlerin yaşanması kaçınılmaz olacaktır'serif-demir-001.jpg

Tabipler Odası Başkanı Şerif Demir ise, sağlık ve erişim hakkının mahkumlar için en temel hak olduğunu belirterek, “Salgını önlemenin en etkili yolu karantina, izolasyon ve sosyal mesafeye uygulamasıdır. Hapishane koşulları ve uygulamalar göz önüne alındığında tutuklu ve hükümlülerin gerekli fizik uzaklığı korumaları mümkün değildir. Olabilecek olası bir bulaş sonrasında bütün tutuklu ve hükümlülerin COVİD-19 hastalığına yakalanması ve cezaevi koşullarında sağlık hizmetlerine erişimde yaşanacak sıkıntılar da göz önüne alındığında yaygın ölümlere varan sonuçların ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır. Sağlık hizmetlerine erişim ve yaşam hakkı, mahpuslar için de en temel haktır. COVİD-19 salgınına karşı gerekli önlemleri almaya ve başta hasta, çocuk ve kadın tutuklu/hükümlüleri olmak üzere tüm mahpuslar İçin infaz düzenlemesinde eşitlikçi olmaya davet ediyoruz” dedi.

Cezaevlerinde trajediler yaşanabilir

cihan-aydin-004.jpg

AK Parti ve MHP’nin desteği ile hazırlanan ve bugün meclise sunulan infaz yasasını değerlendiren Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın açıklamalarda bulundu.

Sosyal medya hesabı üzerinden konuyu değerlendiren Aydın, “Korona alınan tedbirlere rağmen birçok yere yayıldı. Yüzlerce kişi yaşamını yitirdi, binlerce kişi hastalığa yakalandı ve ne yazık ki hastalık gittikçe yayılıyor. Bunların tümünü bir arada değerlendirdiğimizde risk grubundakilerin cezaevindekiler olduğunu söylemek mümkün. Bu virüsün bulaşma riski var. Şuan Türkiye’de 300 bin tutuklu var. Cezaevleri kapasitelerinin üstünde bunları barındırıyor. Eğer bir tedbir alınmazsa cezaevlerinden çok ciddi trajediler ve dramlar yaşanabilir. Bu konuda mutlaka tedbirlerin alınması lazım. Şuan Türkiye Büyük Millet Meclisinin önünde olan İnfaz Yasasının eşitlikçi bir uygulama ile bütün mahpusların faydalanabileceği bir noktaya getirilmeli. Cezaevlerinde büyük dramlar yaşanmadan mutlaka tedbir alınması ve infazda eşitliğin sağlanması lazım” ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.