VİDEO - Ev emekçiliğinden fotoğrafçılığa

VİDEO - Ev emekçiliğinden fotoğrafçılığa
Duvarlar arasına hapsolmak istemeyen Nurşen Aydın, kolundaki bilezikleri satarak fotoğraf makinesi satın alıyor.

Özel Haber/ Mümin Ağcakaya

TİGRİS HABER - Duvarlar arasına hapsolmak istemeyen Nurşen Aydın, kolundaki bilezikleri satarak fotoğraf makinesi satın alıyor. Daha önceden ev emekçisiyken altı yıldır fotoğraf sanatçılığı yapan Nurşen Aydın, bu tutkunun kendisinde yarattığı değişimleri Tigris Haber Gazetesine anlattı.

ev-kadini-fotografci-11.jpg

Diyarbakırlı bir ev emekçisiyken önce telefonla fotoğraf çekmeye başlayan iki çocuk annesi fotoğraf sanatçısı Nurşen Aydın’a bir arkadaşının, ‘Madem fotoğraf çekmesini seviyorsun, neden kendine bir fotoğraf makinesi almıyorsun?’ demesinden sonra fotoğraf çekim tekniklerini öğrenmek için Halk Eğitim Merkezinin açtığı fotoğrafçılık kurslarına katılıyor.

Hobi olarak fotoğrafçılığa başlamasının hikâyesi

Nurşen Aydın önceleri bir hobi olarak başladığı fotoğrafçılığının ilginç bir hikâyesi var. Aydın, hikâyenin nasıl başladığını söyle anlatıyor; “Ailevi sebeplerden dolayı sıkıntılar yaşadığım için bir dönem psikiyatri tedavisi gördüm. Doktorun bana dediği şey; ‘Neden kendinize bir hobi edinmiyorsunuz’ oldu. O zaman ne yapacağımı, nasıl bir hobi edineceğimi düşünemedim. Eve geldiğim zaman doktor bana ne demek istedi. Bu yaştan sonra nasıl bir hobi edinebilirim.” Diye fotoğrafçılığa başlıyor ve zamanla bu işi benimseyen ve kendine güveni gelen Aydın her şeye rağmen devam ettirmekten vaz geçmiyor.

ev-kadini-fotografci-12.jpg

Kolundaki bileziği satarak ilk fotoğraf makinesini alıyor

Eşinden kendisine bir fotoğraf makinesi almasını istiyor. Fakat eşi, ‘Fotoğraf da ne?’ diyerek almıyor. Bunun üzerine Nurşen Aydın; “Fotoğrafın beni psikolojik olarak iyi edeceğini bildiğim için o an hiç gözümü kırpmadan altınımı bozdurdum. Lensleriyle birlikte ilk makinem olan Canon’u aldım.” Diye o süreci anlatan daha iyi öğrenmek için Nurşen Aydın ikinci kez fotoğrafçılık kursuna katılıyor.

Daha iyi fotoğraflar çekmek için sosyal medyadan araştırıyor. Fotoğrafçı arkadaşlarından bilgiler ediniyor. Doğa, mimari yapılar, portreler çekmeye başlayan Aydın, ilk aldığı fotoğraf makinesinin yetersiz gelmesi üzerine onu satıyor ve yerine üst model makine almak için bir altınını daha bozduruyor.

ev-kadini-fotografci-9.jpg

Nefes almaya başlıyor

Bu konuda eşinin kendisine yeterli yardımda bulunmadığını fotoğrafa ilk başladığında sadece fotoğraf makinesi çantası aldığını anlatan Aydın karşılaştığı zorlukları; .”Hafta sonları dışarı çıktığım zaman kızıyordu. ‘Kadın dediğin evde oturmalı, çocuklarına bakmalı’. Diyordu. Fakat oğlum ve kızım büyümüştü. Yani evde zaten çok oturduk, çok şeyler yaptık ama ben fotoğrafın bana iyi gelebileceğini düşündüğüm için bu yolda yürüdüm.” Diyen Aydın hafta sonları dışarı çıkmanın biraz da olsa evden uzaklaşmanın nefes almasına katkısının altını çizerek; “Diyarbakırlıyız ama Diyarbakır’ı hiç tanımamışız. Sadece evin içinde büyümüş insanlar olarak yaşadık. Diyarbakır’da, Ulucami’de yaşlı amcaları hiç görmedim. Keçi Burcuna, Diyarbakır’ın sokaklarına, Ben u Sen’e, Hz. Süleyman’a sadece görmek için gidip gelmişiz. Ama şimdi oraların her karesini bildiğim için; sadece fotoğraf çekmek için değil o amcalarla sohbet etmek, sorunlarını dinlemek, mimiklerini izlemek, fotoğraflarını çekmek için gidiyorum.”

ev-kadini-fotografci-13.jpg

Fotoğraf aşktır, huzurdur.

“Bir yerde oturup Hewsel’e karşı çay içmek çok güzel bir duygudur. Mutlu olmak için sebep çoktur. Bana göre fotoğraf aşktır, huzurdur.

İnsanların yüzlerine baktığın zaman onların yaşanmışlığını hissedebiliyorsun. Vizörden baktığın zaman insanları çektiğimde o kadar mutlu oluyorum. Fotoğraf çekmediğim zamanlar da bir o kadar mutsuzum. “

“Eve gittiğimde acaba o fotoğraflardan hangi kareler net diye bakıyorum. Net kavramını bile bilmeyen bir insandım ama şimdi kendimi geliştirdim. Çekilen bir fotoğrafta kadraj mı eğri, bilebiliyorum.

“Diyarbakır’da çok iyi bildiğim abilerim, arkadaşlarım var. Onlardan yardımlar da alıyorum. Destek de oluyorlar. Fotoğrafla hiç bilgisi bir insan olarak başladım. Şu an makinemi elime aldığım zaman; o bendeki huzuru o bendeki mutluluğu asla hiçbir şeye değişmem.

Fotoğraflarım arşivimde onları nasıl değerlendireceğimi şu an bilmiyorum. 2-3 binden fazla fotoğrafım var. İlerde bir sergi açmak hayalimdir.

ev-kadini-fotografci-3.jpg

Fotoğraf aşkı nasıl olur?

Önceden sabah dışarı çıkmak mı asla ama şimdi bazen sabahın sekizinde altısında bir kare yakalayabilmek için o karanlıkta yola koyuluyorum. Bu insana o kadar mutluluk veriyor ki, Diyarbakır’a kar yağdığında, insanlar uyurken, yolar kapalı olduğunda yürüyorum. Bazen sabahın köründe, o kareyi yakalamak için saatlerce bekliyorum. İstediğim fotoğrafı yakaladığım zaman bana mutluluk veriyor. Fotoğraf aşkı böyle bir şey olsa gerek. Bu durum karşısında aileden, annemden çekip duruyorsun diyerek tepkilerini gösteriyorlar. Ama onlar bunun bana verdiği mutluluğu bilmiyorlar. Bana göre en büyük mutluluk, en büyük aşk fotoğraf çekmek.

1234.jpg

‘Altın bilezik kolumda olacağına makinem olsun çok daha güzel.’

Bazen fotoğraf çekmeye keşke daha önceden başlamış olsaydım diye düşünüyorum. Bu konuda çok da mutluyum. İyi ki de fotoğraf çekmeye o arkadaşım beni yönlendirdi. Altın bilezik kolumda olacağına makinem olsun çok daha güzel. O bileziği kendim için bozdurdum, kendim için başardığım belki de tek şeydir. Bir ev kadını olarak Benim durumumda çok az insan var. Hele ki altını bozdurup fotoğraf makinesi almak bunu insanlara anlattığım zaman bana ‘Sen deli misin, insan altını bozar mı’ diyenler de oluyor. Ama bozulur. Şu fotoğraf makinesini aldığım zaman hiç gözümü kırpmadan kolumdaki bileziğimi bozdurdum. Bu durumdan dolayı hiç de içim acımadı.

123.jpg

Fotoğrafla hayatı ve düşünceleri nasıl değişti?

Fotoğrafla benim hayatım değişti. Düşüncelerim değişti. Artık insanları daha iyi tanıyabiliyorum. Hayatımda fotoğraf olmadığı zaman düz bir insandım, çevremdeki insanlar sayılıydı. Şimdi her yönüyle fotoğrafın beni değiştirdiğine inanıyorum. Kendi adıma psikolojik olarak bana çok iyi geldi. Evli kadınlar kendine bir hobi edinmeli. Şimdi bir kadının hobi edinmesinin kadının ruh sağlığı açısından çok iyi olduğunu düşünüyorum. İnsan istediği zaman her şey oluyor. Kendi başıma ayakta durmayı kendime ilke edindiğim için bu riske girdim. Asla pişman değilim.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.