Xanî'nin gözünden Kürt erkekleri…

Xanî'nin gözünden Kürt erkekleri…
Salname Ehmedê Xanî'nin son sayısında yer alan yazıda, Xanî'nin bu eserinde Kürt toplumunda yer alan 7 farklı erkek karakterini işlediği belirtilerek, Mem'e aşk taşıyıcılığı görevini verdiğini ve Mem'in özgür insan modeli olduğu vurgulanıyor.

DİYARBAKIR - Salname Ehmedê Xanî'nin hazırlayıcılarından biri olan Bahar Gültekin, Ehmedê Xanî'nin eserleri üzerinde inceleme ve araştırmalar yapıyor. "Ehmedê Xanî'nin geride bıraktığı eserler, yani kültür mirası o kadar büyük bir zenginlik ve edebi içeriğe sahip ki, belki de bir insanın tek tek araştırıp anlamaya ve anladığını kaleme alıp anlatmaya ömrü yetmez kanaatindeyim" diyen Gültekin, özellikle Xani'nin “Mem û Zîn” eseri üzerinde yaptığı incelemeler sonucunda yazılar hazırlıyor. Gültekin, Salname Ehmedê Xanî'nin son sayısında Mem û Zîn'deki erkek karakterleri ele alıyor. Xani'nin yaşadığı çağın o zaman diliminde yaşayan Kürtleri ve komşularını komple kavrayan kültürel etkileşimin ortaya çıkardığı avantaj ile dezavantajın farkında olan, iktidarın ne denli yalandan ibaret olduğunu çözen tek şair ve edebiyatçı unvanına sahip olduğunu belirten Gültekin, "Toplumsal olarak, sınıf, grup, klan, kabile ve cinsiyet ayrımcılığını gören ve Xanî her zaman ilkesel ve ahlaki bazda ezilen tarafın yanında yer almış, kalemini onlardan yana kullanmıştır. Xanî genellikle topluma, toplumun birimlerine, toplumsal olaylara, toplumsal gelişme ve ilerlemeye, dönemine nispeten sahip olduğu ileri bakış açısıyla öne çıkmaktadır. Onun bu bakış açısı çağımızın gelişmiş düşünürlerce kanatlanan bilimsel gerçekleriyle örtüşmektedir" diye belirtiyor. 

Kürt toplumu Mem û Zîn destanında kalıcı bir esere dönüşür

Xanî'nin Kürt toplumuna ilişkin düşünce ve deneyimlerini Mem û Zîn destanında kalıcı bir esere dönüştürdüğünün altını çizen Gültekin, bunu şu şekilde açıklıyor: "Xanî, Mem û Zîn de yedi tane erkek karakteri yaratmış ve hepsine ayrı ayrı kişilik özellikleri ve görev sorumluluk veriyor. Aslında eserin büyük çoğunluğu hatta ana teması bu karakterler üzerinden yürütülüyor. Çok farklı kişilik ve ahlaki değerlere sahip bu yedi karakter, destanda çatışan iki ayrı kültür yan yana gelip çatışan iki ayrı dünya gibidirler. Bir tarafı iktidar sahipleri ve buna bağı iktidar kültürün namert siyasetin sahipleri diğer tarafta ise mertliğin, fedakarlığın, samimiyetin, dürüstlüğün, dost canlısı, Gurgin, Çeko, Arif, Tacdin, Memo’dur."

İktidar kültürünü ve sahiplerini Zeydin, Beko elinden anlatır

İktidar kültürünü ve sahiplerini Zeydin ve Beko elinden tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermeye çalışıldığının belirtildiği yazıda, Xani özellikle Mir Zeyidin'in zıtların birliği üzerine kurulu bir şahsiyet olduğunu da görmenin mümkün olduğu vurgulayarak, "Aynı şey beyin vasıf ve adları için de geçerlidir. Rahmet ve rahim olduğu kadar kahredici, cezalandırıcı iktidar kimliğine de sahibidir. Xanî bu konuda beyi çok güzel anlatmaktadır:
'Beyler yılanların şahının soyundandırlar/ Zehir sahibi ve mühür sahibidirler/ Mühürleri bastıkları zaman bil ki zehirdir/ Sevgi gösterdikleri zaman da bil ki, hışımdır/ Akıllı adamlar, yılanlardan sakınırlar / Gafil insanlar onlara dost ve ahbap olurlar/Onların yanında ne kadar kadirli ve nazlı de olsan/ Onlarla her ne kadar oynasan, laubali de olsan/ Azıcık senden değişiklik göründü mü?/ Tamamıyla sana sırt çevirirler’ der.” 




'Xanî, Memo'yu aydınlığa ulaştırmaya çalışıyor'

Xanî'nin destanda Memo'yu büyük aşk yolculuğuna çıkarttığını söyleyen Gültekin, Mem'e, aşkın taşıyıcısı görevini verildiğini ve çok acılar çekildiğini ve acı çekmeyi nimetten saymaya başladığını belirterek, "Değişime dayanamayan bir insanı çiğ, pişmemiş, ham, dayanıksız biri olmakla eleştiriyor. Çok büyük değişimi, dönüşümü geçiremeyen insanın ya da toplumun aşk derecesinde sevip kucaklama büyüklüğü olmaz, demeye getiriyor. Aşk ve sevgi olmasa birlik bağı yani manevi birlik olmaz. Zaten beyi ve tayfasını bu yönlü eksi görüyor ve içten içe herkesi cahil olduğunu düşünüp, buna isyan ediyor. Xanî, Memo'yu aydınlığa ulaştırmaya çalışıyor" diye açıklıyor. 

Mem'in kirli siyaset sahiplerini tanımadığını bu sebeple Beko'nun oyununa geldiğini yazan Gültekin, destanın sonunun Memo'nun zaferiyle bitiğini ve Memo'nun özgür bir insan sembolü olduğunu ve emir aldığı, itaat ettiği tek merkezin aşkın dünyası olduğunu vurguluyor. 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.