‘Ya rabbim Kore, ABD’yi vursun’

‘Ya rabbim Kore, ABD’yi vursun’
ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etme kararı Diyarbakır’da binlerce kişi tarafından protesto edildi.

ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etme kararı Diyarbakır’da binlerce kişi tarafından protesto edildi.

‘Ya rabbim Kore, ABD’yi vursun’

Ulu Cami’de okunan hutbede ABD ve İsrail lanetlendi, Amerika’yı füze ile vurması için Kuzey Kore’ye dua edildi. Cuma namazı ve protesto nedeniyle tarihi cami dolup taştı, yer bulamayan birçok vatandaş olup bitenleri çevredeki yüksek binalarda takip etti.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma ve Tel Aviv'deki büyükelçiliklerini Kudüs'e taşıma kararı Diyarbakır’da yoğun bir kalabalık tarafından protesto edildi. İslam aleminin 5.haremi şerifi olarak kabul edilen tarihi Ulu Cami’deki hutbede ve protesto eyleminde dikkat çekici ifadeler kullanıldı. İslam düşmanı olarak değerlendirdiği ABD ve İsrail’e beddua eden imam Osman Yağmur, Kur’anı Kerim’deki “ Allah bir zalime başka bir zalimi müsallat eder”  ayetine atıfta bulunarak ABD ile füze gerginliği yaşayan Kuzey Kore’nin Amerika’yı vurmasını temenni etti. İslam dünyasının yaşadığı sorunların Müslümanlar arasında birlik ve beraberlik olmamasına bağlayan Yağmur, İslam dünyasının içindeki korku, ümitsizlik, dağınıklık ve kargaşaları, kardeş kavgasını aşması halinde bu zülüm ve baskıların son bulacağını dile getirdi.

Sur İçi’nde tarihi bir gün

Ulu Cami’de tarihi bir Cuma günü yaşandı. Camiye ve avluya sığmayan binlerce Müslüman cami avlusu, cadde ve sokakta namaz kılmak zorunda kaldı. Vatandaşlar, imam Osman Yağmur’un okuduğu duaya eşlik etti. İmam Yağmur, Müslümanlara dua, Amerika ve İsrail’e ise beddua etti. Yağmur’un bedduaları arasında , “Ya rabbim zalim Amerika’yı kahru perişan eyle. Amerika’nın vurmakla tehdit eden Kuzey Kore’nin en ağır silahlarla Amerika’yı imha etmesini sağla” ifadeleri yer aldı.

Camida bulunan vatandaşlar da bu bedduaya coşkulu şekilde ‘amin’ diyerek destek verdi. Yağmur, Kudüs fatih’i olarak bilinen Kürt İslam Komutanı Selahaddini Eyyübi’nin mücadelesinden örnekler de verdi. Cuma namazı ve protesto nedeniyle Sur İçi semtinde sokaklar dolup taştı, tarihi bir gün yaşandı.

‘Kudüs İslamındır, İslamın Kalacak’

Cuma namazından sonra aralarında; Memur-Sen, Mustazaflar Cemiyeti, Özgür Kudüs Platformu, İHH İl Temsilciliği, Özgür Der ve İhvan Der'in de bulunduğu Diyarbakır İslami Sivil Toplum kuruluşları, Sur ilçesinde İslam'ın 5. Harem'i Şerif'i olarak kabul edilen tarihi Ulu Cami'de kılınan cuma namazının ardından ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasını protesto etti.

Sık sık tekbir getiren protestocular, ellerinde "Kahrolsun Trump", "Kudüs düşerse İstanbul düşer, İstanbul düşerse ümmet düşer", Kahrolsun siyonizm" ve "Kudüs'ü ezansız, namazsız ve Müslümansız bırakma Allah'ım" yazılı pankartlar taşıdı, "Müslüman uyuma Kudüs'e sahip çık", "Kahrolsun İsrail", "Hamas'a selam, direnişe devam", "Kudüs İslam'dır İslam kalacak" ve "Mescid-i Aksa onurumuzdur" sloganları attı.

Erdoğan flamaları taşındı

Bazı katılımcıların ellerinde Türk ve Filistin bayrakları, bazılarının ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafını taşıması dikkat çekti.

Sivil toplum kuruluşları adına açıklama yapan Barış Oktay, Kudüs'ün İslam ve Filistin toprağı olduğunu belirtti. Kudüs'ün, İsrail'in toprağı olmadığına, hiçbir zaman da olmayacağına işaret eden Oktay, Kudüs'ün Müslümanların özlemi, sevdası, göz bebeği ve onuru olduğunu vurguladı.

‘Siyonist İsrail’e teslim edilemez’

Oktay, Müslümanların bir parçası olan Mescid-i Aksa ve Kudüs'ün asla "Siyonist İsrail"e terk edilemeyeceğini ifade ederek şunları söyledi:"ABD Başkanı Trump, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığını ilan ederek yeni bir Haçlı Savaşı başlatmıştır. Trump'ın bu hadsiz kararı hiçbir zaman tanınmayacak ve elbette karşılıksız kalmayacaktır. Yüzyılı aşkın süredir Filistinlilere karşı şiddet uygulayan Siyonist çetenin yayılmacı politikalarını nasıl yürüttüğünü ve büyük İsrail ideali için her türlü yola başvurduğunu biliyoruz. Fakat bugün ABD'yi arkasına alarak her türlü vahşeti sergileyen İsrail’i cesaretlendiren sadece arkasına aldığı güç değildir. Bundan daha fazlası ümmetin suskunluğu ve içine düştüğü zillet halidir. Eğer Müslümanlar başlarındaki diktatörleri defedip, birlik olmuş olsalardı bugün bunlar yaşanmayacaktı. Ancak içinde bulunduğumuz bu durumda bile asla Kudüs’ü siyonizme teslim etmeyeceğimizi herkes bilmelidir."

 "Bu karar gayri meşrudur"

Kudüs'ün sahipsiz olmadığını, kendilerine Hazreti Süleyman, Hazreti İsa, Hazreti Muhammed, Hazreti Ömer ve Selahaddin-i Eyyubi’nin emaneti olduğunu dile getiren Oktay, bu emanete sahip çıkmak için mücadele edeceklerini aktardı. Oktay, şöyle konuştu:"ABD Başkanı Trump’ın ülkesinin İsrail Büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma kararı 21. yüzyılın en büyük siyasi suçlarından biridir. Uluslararası hukuka, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına, ahlaki normlara, tarihsel birikime ve sahadaki gerçeklere aykırı bu karar gayri meşrudur ve asla tanınmayacaktır. Statüsü ve tapusu tarihle sabittir ki Kudüs İslam'ındır. Trump gibi hadsiz cahiller bu gerçekliği değiştiremezler. Eğer bu adımla yapılmak istenen Müslümanların sabrını ve tepkisini ölçmekse, bizler topyekun birer Selahaddin olarak Kudüs’ün özgürlüğü için sefere çıkmaya hazır olduğumuzu buradan bütün haçlılara ilan ediyoruz. Kudüs asla sizin siyasi popülizminize kurban edilecek bir mesele değildir ve bütün dünya bunu böyle bilmelidir. İslam ülkeleri bu adıma karşı gerekli mücadeleyi vermeli ve bu kararı geçersiz kılmalıdır. Bunun için tüm diplomatik yollar kullanılmalı, Müslümanların sesini duyurmalıdır. Dünya sadece ABD'den ibaret değildir. Bu doğrultuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği 'Kudüs tüm Müslümanların kırmızı çizgisidir' ve 'Dünya beşten büyüktür' ifadeleri bizler için elbette sevindiricidir, değerlidir ve desteklenmelidir."

Hristiyan ve Yahudi din adamlarını ve düşünürlerini bu tarihi haksızlık karşısında tutum takınmaya davet ettiklerini belirten Oktay, Kudüs'ün bütün inançlar için ortak tarih, ortak coğrafya, ortak kültür ve hepsinden öte ortak kader ve birlikte yaşamak demek olduğunu kaydetti.

Yapılan açıklamanın ardından kalabalık geniş güvenlik önlemleri altında tekbirler eşliğinde dağıldı.

Haber: Saffet AZBAY

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.