
Mehmet Mercan
Yaş Destanı üzerine tartışma
Geçtiğimiz günlerde bir garip tepki yansıdı bazı TV ekranlarına.
Garip olmanın ötesinde, cahilce ve de kasıtlı bence.
Efendim olay şu; İzmir’de ikamet etmekte olan bir karı-koca, yetkililere başvurarak ses sanatçısı İbrahim Tatlıses’in okuduğu YAŞ DESTANI’nın “müstehcen” olduğu gerekçesiyle yasaklanmasını istemişler…
Piyasada nice ahlaksızca sözler içeren yerli ve yabancı şarkı, türkü dolaşırken ve bunların çoğu TV ekranlarında erotik kliplerle “fink atarken” en az 150 yıllık bir geçmişe sahip, baştan sona felsefi olan bu edebiyat şaheseri destanın böylesine suçlanmasına ne denir varın siz düşünün.
Belli ki, şikayetçi karı koca edebiyat cahilidirler. Ya da kendi hesaplarınca isimlerinden söz ettirmek için ÇAMUR sıçratmayı yeğlemişler.
Ne kadar ayıp ve çirkin…
……….
Biliyorsunuz, ünlü Yaş Destanı, özbeöz Diyarbakır’ın malıdır. Ve 1810-1860 yılları arasında yaşadığı varsayılan Alı Pınar’lı halk ozanı Mehmet Emin’e aittir.
Deyişlerinde ve türkülerinde “Aşık Hasan” mahlasını kullanan Mehmet Emin, bu destanında bir insanın doğumundan 100 yaşına kadar, daha doğrusu ölümüne kadar geçen evreyi anlatır.
Ozanımızın yaşadığı dönemlerde bu tür destanların yazılması moda olsa gerek. Çünkü, aynı dönemde yaşadıkları bilinen Pir Sultan Abdal’ın Karacaoğlan ve Kul Hüseyin’in de benzer yaş destanları vardır.
Ancak bunlar, Aşık Hasan’ın destanı kadar ünlenmemişlerdir.
Yaş Destanı, Aşık Hasan tarafından köylerde, kahvelerde, halk ozanları yarışmalarında, halk meclislerinde söylene söylene günümüze kadar gelmiş. Diyarbakır’lı Şark Bülbülü Celal Güzelses de bu destanı 1940’lı yıllarda taş plaklara okuyarak ününü devam ettirmiştir.
Celal Güzelses, aslı 12 kıta olan destanın ancak 7 kıtasını plaklara okuyabilmiştir. Çünkü, o yıllarda taş plakların kapasitesi ancak bu kadardı.
Aşık Hasan’ın Yaş Destanı;
Mevlam bir adama çocuk verince,
Bahçada bitmiş bir fidana benzer.
Büyüyüp de bir yaşına girince,
Sanki kokulu güldana benzer.
Diye başlıyorken, Celal Güzelses destanın 4’ncü kıtasından başlar okumaya;
10 yaşında konca güldür açılır
On birinde ab-ı hayat saçılır
On ikide boyu, beli seçilir
On üçünde gözler mestane benzer…
……………
Ünlü Halk Ozanı Karacaoğlan’ın da bir “Yaş Destanı” yazdığı biliniyor.
Yedi kıta olan Karacaoğlan’ın yaş destanın ilk kıtası daha değişiktir ve şöyle başlar;
Dokuz aylık yoldan sefere geldim
Dünya denen yere indirdin beni
Koymadın bir zaman murad alayım
Geldiğime pişman ettirdin beni
…………………
Yaşamı ile ilgili pek fazla bilgiye sahip olmadığımız, ancak Pir Sultan Abdal döneminde yaşadığı ve ŞAH yanlısı olduğu bilinen Kul Hüseyin’in Yaş Destanı
12 kıtadır ve 100 yaşına götürür yaşamı.
Adem oğlu dünyaya gelince
Taze açılmış fidana benzer
Bir yaşına kadem basınca
Bülbül gibi şakır gülşene benzer
……………….
Büyük ozan Pir Sultan Abdal’ın destanına giriş Kul Hüseyin’inki ile benzerlik görülse de değişiktir. 6 kıta olan destan da “Yüz yaşında talan geldi savurdu, Uçup gider kuşa benzer misali…” dizeleri ile son bulur.
Destan şöyle başlar;
Adem oğlu şu dünyaya gelince
Yeni açmış güle benzer, misali
Anasından doğup, kırkı çıkınca
Kalaylanmış tasa benzer misali.
……………..
Şimdi gelelim asıl konumuza;
Bakalım, İzmir sakini karı-kocanın acaba bu ünlü ozanları yasaklamaya güçleri yetecek mi?
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.