'Zulme karşı barış' mitingi!

'Zulme karşı barış' mitingi!
Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingi, İstasyon Meydanı'nda başladı.

Mitinge HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ve HDP milletvekillerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Öte yandan Polis miting alanında ve çevresinde yoğun güvenlik önlemi aldı.

Miting katılımcıları arasında Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Berdan Öztürk, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hacer Özdemir, HDP’nin bölge milletvekilleri, çeşitli siyasi parti temsilcileri ve Barış Anneleri Platformu yer aldı.

Miting alanında kurulan sahneye "Barış tecrit edilmez" pankartı asıldı. Alanda 'Kardeşliğin dünyasını emekle ve mücadeleyle kuracağız', 'Ölüme karşı yaşam' ve 'Zulme karşı barış' sloganlarının yazılı olduğu pankartlar asıldı.

TEMELLİ'DEN BAKAN SOYLU'YA: İSTİSMAR BAKANI

İstasyon Meydanı'nda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin hedefinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu vardı. İçişleri Bakanı Soylu'ya "suistimal bakanı" diyen Temelli, "Bu suistimal bakanı nerede bir şey olsa kalkıp HDP'yi suçluyor. Kalkmış Eş Genel Başkanımızı tehdit ediyor. Haddini bil haddini... Bu suçluluk psikolojisidir. Sen önce göz yumduğun suçların hesabını ver. Suruç'un hesabını vereceksin. Şenyasar ailesi herkesin gözü önünde, kameraların önünde katledildi. Hala katliamı yapanlardan bir kişi bile yakalanmış değil" dedi.

Temelli, Soylu'nun Cumartesi Anneleri'ne yönelik sarf ettiği sözlere de sert tepki gösterdi. Temelli, "Çocuklarının kemiklerini arayan annelere hakaret ediyor bu bakan. 'Tilkinin şahidi kuyruğudur'. Böyle bir iktidarın ancak böyle bir bakanı olur" diye konuştu.

‘EN BÜYÜK KAYNAK İSRAFI SAVAŞ EKONOMİSİ’

HDP milletvekilleri ve üyelerinin cezaevinde olduğunu söyleyen Temelli, “Bugün binlerce arkadaşımız cezaevinde. Bu haksız hukuksuz iktidarın girdabında suçsuz yere cezaevinde. Onlar özgür oluncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

“Bu ülkeyi her geçen gün sorun yumağına sürüklüyorlar” diyen Sezai Temelli, şöyle devam etti:

“Ekonomik kriz için dış güçleri neden yapıyorlar. Sen değil miydin o dış güçlerle kol kola giren? Bu ekonomik durumu halkların başına bela eden sen değil miydin? Bunun nedeni Erdoğan rejimi. Bunu sen de biliyorsun. Ülkede ne kadar yer varsa özelleştirdiniz. Bu borçları kim aldıysa bununda fedakarlığı da o yapacak. Bu borçları biz ödemeyeceğiz. Halkın kaynaklarını nasıl çarçur ettiysen krizin faturasını da onlar ödeyecekler. Buna karşı sesimizi yükselteceğiz. Özelleştirmelerden nasıl ortaya çıktığı Telekom’dan belli. Alan şirket Telekom’u soydu gitti. Buranın yönetiminde olan kişi Cumhurbaşkanı yardımcılığı yapıyor. En büyük kaynak israfına savaş ekonomisi ile yaptılar. Bunu meşrulaştırmak için Kürt halkına savaş ilan ettiler. Onlar bizi ayrıştırsa da barış diyeceğiz. Eğitime sağlığa bütçe diyeceğiz. Bunun bizden alınmasına izin vermeyeceğiz.”

“BARIŞ ANNELERİ EŞİT YAŞAM İÇİN İSTASYON MEYDANI’NDA”

Dünya Barış Günü’nde 10 ülke dışında bütün dünyada savaş yaşandığına dikkat çeken Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinen Azad/TJA) aktivisti Ayşe Gökkan ise, 3. Dünya Savaşı’nın yaşandığını ve bunun kadınlara karşı olduğunu söyledi.

Gökkan, Öcalan’ın 2013 yılında Diyarbakır Newrozu’na gönderdiği mesajı okuyarak, “Kadınlar hiçbir zaman tecridi kabul etmeyecektir” dedi. Kadınların bütün barış süreçlerine destek verdiğini de dile getiren Gökkan, “Bütün Kürt kurum ve kuruluşları, kanaat önderlerine çağrıda bulunuyoruz, gelin birliği sağlayalım. İmralı tecridi Kürt halkı, Türkiye halkları ve Ortadoğu halklarına yönelik bir tecrittir. Tecrit kara bir mühürdür” diye konuştu.

Ardından çeşitli kentlerden gelen Barış Anneleri, mitinge katılanları selamladı. Barış Anneleri adına konuşan Halime Işık, barış, çözüm ve eşit yaşam için İstasyon Meydanı’nda olduklarını belirttiği annelerin ‘barış’ istediğini söyledi ve ekledi: “Anneyim diyen herkes barışa sahip çıkmalı.”

“Bütün sorunların tek nedeni tecridin ağırlaştırılması”

DTK Eş Başkanı ve Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk konuşmasına 1 Eylül’ün tarihçesini hatırlatarak konuşmasına başladı.

Öztürk, Abdullah Öcalan’ın ağır tecrit altında olduğunu söyleyerek, şunları dile getirdi: “Ancak bugün İmralı Adası’nda amansız bir direniş var. Amaçları Sayın Öcalan’ın fikir ve düşüncelerini ortadan kaldırmaktı. Ancak bir hücrede kaleme aldığı kitaplarla, Ortadoğu’da barışın sağlanması için projelerini yazdı.”

İktidarın bütün toplumu sessiz kılmayı amaçladığını belirten Öztürk, “Yaşanan bütün sorunların tek nedeni, İmralı Adası’nda tecridin ağırlaştırılmasıdır” dedi.

Öztürk, son olarak “Bize düşen tecridi parçalamak, mücadeleyi yükseltmek, halklara özgürlüğü sağlamaktır” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.