Bucak: Halk, tercihini iradesinden yana yapacak

Tigris-Özel Haber

TİGRİS HABER - Diyarbakır Büyükşehir Belediye eş başkan adayı Ayşe Serra Bucak Küçük, 31 Mart yerel seçimlerinin çok önemli olduğunu, Kürtlerin sekiz yıldır kayyumlar tarafından gasp edilen, iradelerinin yok sayılmasına karşı bir cevap olacağını belirterek, çalışmalarını bu heyecanla yürüttüklerini söyledi.

Diyarbakır’ın 17 belediyesinin tamamına talip olduklarını söyleyen Serra Bucak, gezdikleri ilçe ve köylerden güzel geri dönüşler aldıklarını, halkın desteğini yanlarında hissettiklerini, zorlukları bilmekle birlikte önemli bir halk desteği olduğunu çok açık gördüklerini, bunun da kendilerine güç ve moral verdiğini ifade etti.

Bucak, “Amed’in uzun yıllardır çözülmemiş, tıkanıklığa bırakılmış meseleleri var. Dolayısıyla doğru bir yol haritasıyla çalışmalarımızı yürütüyoruz ve bunlar bizde coşku uyandırıyor, moral motivasyonumuzu yükseltiyor. Heyecanlıyız çünkü bir an evvel çözüme kavuşturmak istediğimiz sorunlarımız var. Böyle bir anlayışla seçimlere hazırlanıyoruz” dedi.

‘Yoksulluk önemli sorun’

Kentin önemli sorunlarının başında yoksulluğun geldiğini ifade eden Bucak, şöyle dedi;

“Türkiye genelinde ekonomik kriz var. Bu bizim bölgemizi ve kentimizi de daha farklı boyutlarıyla etkiliyor. Dolayısıyla belediyenin, yerel yönetimlerin en önemli çalışma alanlarından biri bizim açımızdan önümüzdeki beş yıl için yoksullukla mücadele olacaktır. Kentimizdeki yoksullukla mücadele ederken aynı zamanda istihdam alanları yaratma, yerel ekonomiyi kalkındırma olacaktır. Bu sorunu çözmek için de kaynak geliştirme, işbirlikleri yapmak, kentin dinamikleriyle, ekonomik dinamikleriyle, bu kentte üretim yapmak isteyen, istihdam alanı sağlamak isteyenlerle görüşme ve diyalogları geliştireceğiz.”

‘Üretimden istihdama ve pazara

Serra Bucak, kooperatifçilik konusunda şunları söyledi;

“Yerelin ekonomisini canlandırmak ve o yerelde kadınlara, gençlere istihdam yaratabilmek için önemli konularımızdan biridir. Bunu da; çalıştaylar ve konferanslarla daha da şekillendireceğiz. Yol haritası çıkaracağız. Kentin iş insanlarıyla, kooperatifçilik konularında deneyimli ekiplerle bir araya geleceğiz.

Örneğin ilçelerimize gidiyoruz. Pek çok ilçemizin tarım hayvancılık üretimi yapıyor. O ilçenin yöresel ürünleri var. Bunlar daha fazla ön plana çıkarılacak. Bu üretim kooperatiflerin üretimlerinin pazara ve istihdama dönüşümünü sağlayacak çalışmalar olabilir. Kapsamlı bir fizibilite çalışmaları yapacağız. İlçelerimizin üretim kapasiteleri nedir? Fiziki koşullarından, sosyal toplumsal koşularına kadar yerel ekonomik kalkınmayı buradan sürdürebilmek için kooperatifleri eş zamanlı ve koordineli bir çalışmayla, sonrasında da pazar ve tüketim kısmını da denetleyebileceğimiz, kontrol edebileceğimiz bir modele dönüştürmek istiyoruz.

Ama özünde bu kentte bir ekonomik kriz var, işsizlik var. Elbirliğiyle çözümler üretmemiz lazım. Gençler göç yollarına düşüyor. İlçelere, köylere gittiğimizde duyduğumuz, gençlerimiz gitmesin, gençlerimiz ilçelerimizde, şehirlerimizde kalsın diyorlar. İstihdam alanı yaratılsın diyorlar.”

Diyarbakır üreten bir kent olmalı

“Diyarbakır üreten bir kent olmalı. Ürettiği yerde doyabilen, doyduğu yerde mutlu olabilen ve kentiyle bütünleşebilen, kentinde yaşamaya devam eden, buraları terk etmeyen, göçe zorlanmayan bir toplum inşası yapmalıyız” diyen Serra Bucak, “Çok yoğun bir yoksulluk var. Bu yoğun yoksulluğu bir takım çözüm önerileriyle, hızlı çözümlerle çözmeye ayakta tutmaya çalışırken, öte yandan da orta ve uzun vadede üretim alanları yaratmak istiyoruz” dedi.

Sosyal konut

Kayyumlar atanmadan önce sosyal konut üretme iddialarının olduğunu söyleyen Diyarbakır büyükşehir Belediyesi Eş Başkan Adayı Serra Bucak, kentin şimdi bu projeye büyük ihtiyaç duyduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü;

“Şu an her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Dolayısıyla bizim bir an evvel sosyal konutları nasıl inşa edebiliriz. Konut kooperatif birliklerini burada nasıl kurabiliriz ve uygun fiyatlı konut nasıl üretebiliriz, bunun programlarını yapacağız.

Belediyenin kendi kaynakları, bütçesi buna yetmeyecektir. Çünkü kayyum sonrası bütçesel krizimiz de var. Ama muhakkak bunun için fonlar bulacağız. Bunun için uluslar arası fonlar, Avrupa Birliği fonları, BM fonları bulabileceğiz. Bu fonlar insanların kendi yerellerinde, kentlerinde daha insanca yaşamaları için yapılmış ve bunlardan faydalanabilmek için proje ekipleri kuracağız. En doğru temelde fon veren, proje veren yerlerle ilişkilenip bunu bir kaynak olarak şehrimize muhakkak getireceğiz.”

Turizm konusunda hazırlıklar yaptıklarını ifade eden Serra Bucak, “Turizm denince sadece kent merkezini düşünmüyoruz. İlçelerimizde de kutsal dediğimiz yerler, ibadethaneler var, yer altı kaynak suları var. Mağaralar var. İnsanların uzun yıllar boyunca bir mana bir maneviyat atfettiği yerler var. Buraların bakım ve onarımlarını yaparak, kentin kalkınmasına, turizmin gelişmesine katkı sunacaktır.

Diyarbakır hem kültürel mirası hem kültürel varlıkları kültür turizmi inanç turizmi açısından çok önemli bir kent. Maalesef hak ettiği noktada değil turizm. Turizm alanının muhakkak geliştirmemiz gerekiyor. Yerelin ekonomisinin güçlenmesi için turizm önemli bir kaynaktır. Biz yerel yönetimlere geldiğimizde kentin hem iş insanlarıyla hem de turizm alanında çalışma yürüten tüm dinamikleriyle bir araya gelip, şehrimizi nasıl bir turizm kenti haline getirebiliriz diye çalışmalarımız olacaktır.” Dedi.

Serra Bucak, yapacakları çalışmalarla ilgili şu ana başlıklara değindi;

Kültürel çalışmalara destek

Diyarbakır kültürü çok zengin bir kent kadim bir kent pek çok kültüre ev sahipliği yapmış bir kent, pek çok inanca ev sahipliği yapmış. Dolayısıyla kültür denince bölgede akla gelen en önemli kentlerimizden biridir Diyarbakır. Bir kültür mirası var. Kültür deneyimi, hafızası var. 20 yılı aşkın süredir bu kentte kültür üretimleri yapılıyor Müzikten tutalım Kürtçe tiyatrolara kadar, sinema üretiminden tutalım kültür festivallerine kadar gerçekten Diyarbakır kültürle bütünleşmiş, kültürü özümsemiş, kültür üretimlerini izleyen önemli bir kitlesi de var. Nüfusu kültür çalışmalarını sanat çalışmalarını sanatsal üretimleri edebiyat üretimlerini izleyen bir kitlesi ve nüfusu var. Bu anlamıyla kültür çalışmaları bizim en önemli çalışmalarımızdan bir tanesi olacak.

‘Yeniden bu kültürel hayatı canlandırmak istiyoruz.’

Kültürel çalışmaların belki bir dağınık yapısı var. Çeşitli kültür merkezleri var, inisiyatifleri var. Sanatın farklı alanları var. Belki bunları bir kültür platformunda, kültür meclisinde toplayabilecek bir anlayışla belediyenin de hem ekonomik olarak hem de fikirsel ve mekânsal olarak. Mekânda çok önemli kültür ve sanat çalışmalarında bütün bu teşfikleri ve destekleri de sunabilecek bir kültürel ortama Diyarbakır’da yeniden kavuşturmak ve kültürel üretimlerin de yansımasını şehirde görmemiz gerekiyor. Film festivalleri, tiyatro festivalleri kültür sanat festivalleri tüm bunlar bizim çalışma alanlarımızdan bir tanesi olacak.

Ana dilde sanat

Diyarbakır’ın aynı zamanda çok dillik gerçeği var. Kürtçe ana dilinde sanat üretimi, Kürtçenin gelişimi bunu da kültür sanat çalışmalarından ayırt etmiyoruz. Kürtçe tiyatro Kürtçe sinema üretimleri, Kürtçe güncel sanatlar, görsel sanatlar pek çok alanın ana dil üzerinden çok dillilik üzerinden gelişebilmesi ve çalışabilmesi için Kültür merkezleri açmak, kültür sanat fonları kurmak. Kaynak da çok önemli biz kültürel çalışmaların desteklenmesi ve kaynak oluşturulmasıyla ilgili çok uzun zamandır tartışmalar yürütüyoruz.

Kültür sanat fonları

Niçin belediye bünyemizde kültür sanat fonları ve bunu büyüten ve genişleten yine kendi döngüsünü kendi kaynağını oluşturan bir yerde kültür fonları yaratmayalım. Nihayetinde ekonomik ve mekansal destekler olmadan kültürel çalışmaların gelişmesi de mümkün olmayacaktır. Bunu gören bir yerde ve bu tecrübelere de dayanarak gerçekten Diyarbakır’ın kültür sanat yaşamının tecrübelerine de dayanarak şehrimizde kültür sanat üretimlerinin farklı festival çalışmalarını yeniden hayata geçireceğiz. Zaten şehrinde böyle bir beklentisi var. Genç arkadaşların kadınların pek çok sanatsever insanın Diyarbakır eskiden pek çok sanat çalışmasının yürütüldüğü bir kentti ve buna yeniden kavuşmasını istiyoruz diye bir talebi var. Bu talebi de çok önemsiyoruz. Ciddiye alıyoruz.

Yerelde dillere, inançlara bakmak

Yerel yönetimler derken yerelin tüm kapsayıcılığıyla beraber düşünmek durumundayız. Yerelde yaşayan tüm dillere, inançlara, anlayışla, böyle bir felsefeyle bakmak ve yerel yönetimler çalışmamızı bu felsefe çerçevesinde oluşturmamız gerekiyor ki kapsayıcılığımızı yitirmeyelim. Gerçekten bu kapsayıcılık katılımcılık, çoğulculuk dediğimiz mesele sadece bir teoriden ibaret olmamalı. Soyut noktada durmamalı. Bunu somutlaştırmak için bizim yerelimizde, Amed’de kullanılan diller Zazaki, Kurmanci lehçemizde de veya farklı dillerde de çalışmalar yürütebilmeliyiz. Kürt dilini koruma ve geliştirme çalışmaları kayyumlar sürecine kadar çok ciddi bir çalışma oldu. Kürtçenin gelişimi, günlük hayatta kullanımı, akademi ve edebiyatta kullanımı, kültür sanatta kullanımı yerel yönetimlerin de önemli görev alanlarından bir tanesidir.

Burada da geliştirici, teşvik edici yine kaynak ve fon bulucu bir noktada olmalı yerel yönetimler. Bu anlamıyla da eskiden olduğu gibi belediyelerimizde, yerel yönetimlerimizde, hizmet binalarımızda Kürtçenin gelişimi önündeki engelleri kaldıracağız hem de kentte daha fazla Kürtçenin kullanımı, daha çok dil kurslarının dil merkezlerinin açılışı sağlayacağız. Yine ana dilde Zarokistanlar, kreş hizmetleri vereceğiz. Bunların her mahallede daha yaygın biçimde gerçekleşmesini istiyoruz. Birincisi kreş ana okulu bütün bunlar çalışan aileler ve çalışmayan ama günün beli saatlerinde kreşlere göndermesi ve ailelerin talepleri hem de kreş çalışmasının ana dilde olması ve Kürtçenin erken yaşlarda öğrenilmesi için önemli bir hizmettir. Bu deneyimlere dayanarak yerel yönetim çalışmamızda dil, beraberinde kültür sanat ve ana dilde kreş hizmetlerini yaygın biçimde mahalle ve ilçelerde gerçekleştireceğiz.