DİMED kaçırılan gazeteci için basın açıklaması yaptı

DİYARBAKIR- Diyarbakır Medya Mensupları Derneği (DİMED) ve Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR), Silvan’da PKK tarafından kaçırıldığı iddia edilen İlke Haber Ajansı Diyarbakır muhabiri Ali Adiyaman için basın açıklaması düzenledi.
Silvan ilçesine bağlı Dağlıca köyüne yakınlarını ziyaret etmek için giden İlke Haber Ajansı muhabiri Ali Adiyaman’ın önceki gün PKK tarafından kaçırıldığı iddia edildi. Adiyaman için Şeyh Sait Meydan’ında basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya, HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, DİMED Başkanı Mahmut İrtem, HÜDAPAR üyeleri, kaçırılan Ali Adiyaman’ın ailesi ve yakınları katıldı. Grup adına basın açıklaması yapan DİMED Başkanı Mahmut İrtem, İLKHA muhabiri Ali Adiyaman'ın kaçırılmasından bu yana 24 saat geçmesine rağmen kendisinden hiçbir şekilde haber alınamadığını söyledi. İrtem, "Ali Adiyaman 27 Ağustos Çarşamba günü saat 13.00 sıralarında köyünde kaçırıldı. DİMED üyesi ve aynı zamanda İlke Haber Ajansı muhabiri Ali Adiyaman ziyaret amaçlı olarak gittiği Silvan ilçesine bağlı Dağlıca köyünde bir grup PKK’li tarafından götürüldü. Gazetecilere yönelik bu tarz saldırılarının şiddet ve nefretle kınamaktayız" dedi.


PKK’nin İlke Haber Ajansı Diyarbakır muhabirlerinden Ali Adiyaman'ı, ekipmanlarıyla beraber götürdüğünü ifade eden İrten, "Basın mensubu olduğunu bildikleri halde kaçırılması kabul edilebilir bir durum değildir. Basın özgürlüğü Birleşmiş Milletler (BM) tarafından İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde ilan edilen ve bir çok ülke tarafından kabul edilen haktır. Savaşlarda bile dokunulmayan basın mensuplarına yönelik saldırılar kabul edilemez. Herhangi bir çatışma ortamı olmadığı bölgemizde gazeteci meslektaşımızın kaçırılmış olmasını basın hürriyetinin halkın bilgi edindirme hakkına ve tüm gazetecilere karşı yapılmış bir saldırı olarak kabul ediyoruz. Kürdistan sınırları içerisinde her şey bizden sorulur mantığıyla bölge medyasının kendi tekellerine almaya çalışan PKK kendisinin hoşuna gitmeyen objektif ve ilkeli haberlik yapan gazetecileri cezalandırmaya kalkması bölgede 1990’lı yıllarda yaşanan karanlık günlerin geri gelmesine ve tekçi zihniyetin anlamına gelmesi demektir" diye konuştu.
Grup açıklamanın ardından sessizce dağıldı.