Ön yargıları kırmaya geldiler

Ön yargıları kırmaya geldiler
Ön yargıları kırmaya geldiler

Özcan YILDIZ/ÖZEL HABER

 

Kent turizminin gelişmesi için Türkiye’nin önde gelen tur şirketlerinin temsilcileri Diyarbakır’a çıkarma yaptı.  

Çin Seddi’nden sonra en uzun surlara sahip olan ve 33 medeniyete ait kiliseler, havralar, camiler, hamamlar, konaklar ve köşklerin bulunduğu Diyarbakır’da yaşanan çatışmaların izlerini silmek için çalışmalar sürüyor. Kentteki turizmin canlanması için Türkiye’nin önde gelen tur şirketlerinin temsilcileri Diyarbakır’a gelerek, tarihi ve turistik mekanları gezdi. Gazetemize konuşan firma temsilcileri, ön yargıların kırılması için ellerinden geleni yapacaklarını söylediler.

 

Turizmin canlanması için Diyarbakır Valiliği tarafından organize edilen, Büyükşehir Belediyesi, Karacadağ Kalkınma Ajansı, Dicle Üniversitesi, Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası'nın katkılarıyla gerçekleştirilen “Diyarbakır Turizm Buluşması” kapsamında TURSAB Yönetim Kurulu ile birlikte Anı Tur, Jolly Tur ve Setur’un da aralarında olduğu 40 tur şirketinin temsilcisi Diyarbakır’a geldi. İki gün buyunca kentte kalacak olan acente temsilcileri kentte bulunan tarihi ve turistik mekanları gezdi. Gezinin ilk gününde misafirler, Hasanpaşa Hanı, Ulu Camii, Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, Ahmed Arif Müzesi, Dengbej Evi, Hz. Süleyman Cami ve İçkale Müzesi Gezisi, Çınar İlçesi’ndeki Zerzevan Kalesi’nin ziyaret ederek, bol bol fotoğraf çekti.

Gezi kapsamında kente gelen tur operatörlerinden bazıları gazetemize konuşarak önemli tespitlerde bulundular.

 

Huzursuzluk yok

FİJET WORLD temsilcisi Nilgün Şirin, “Turizme yıllar önce rehber olarak başladım. Bu sektörü çok seviyorum. Çünkü bu ülke hepimizin. Bu nedenle her seferinde nereye gidersem gideyim aynı heyecanı duyuyorum ve aynı güzellikleri görüyorum. Dünyanın en güzel ülkesi bizim ülkemiz. Her şeyde bir hayır vardır. Geçtiğimiz yıllarda dış ülkelerden gelen turistlerin sayısında azalması Türkiye’ye büyük sarsıntı getirdi. Batıda çok ciddi açıklar verdi. Ama bu şerin içindeki hayırda iç turizmi canlandırdı. Bizlerin vazifesi iç turizmi düzenlerken, insanların yanlış yorumlarla ürktüğü, korktuğu, gelmeye teşvik ederek getirmemiz lazım. Önce biz tanımalıyız ki sonra diğer vatandaşlarımıza tanıtalım. Gördüğüm kadarıyla şuan bir güvenlik endişesi yok. Diyarbakır’ın insanı ile iki saat beraber olmak yeterli oluyor. İnsanlar dikkatle bakıyorlar ama hiç huzursuzluk vermeyen bir dikkat. Bu turizmde çok önemli. 6 yıl önce Diyarbakır’a geldim. Çok ciddi bir şekilde büyümüş ve değişmiş. 80 milyonluk bir nüfusuz. 80 ilden bir kişi gelse bize yeter. Ama bunu teşvik edeceğiz. Ülkemizi tanımak mecburiyetindeyiz” diye konuştu.

 

Meyvesini alacağız

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği yönetim kurulu üyesi Hakkı Yüksel ise, “Diyarbakır’a gelmekten çok büyük bir mutluluk duyuyorum. Her yerde olduğu gibi burada da güzel bir sıcaklık gördük. Şuan Diyarbakır’ın tüm güzelliklerini görüyoruz. Tur operatörlerinin gelişi tabi ki önemli. Bunun etkisini şimdiden görüyoruz. Biz buranın sağlıklı, güvenli bir şehir olduğun zaten biliyoruz. Bu güzelliği hep beraber yaşamaya devam edeceğiz. Biz tur operatörleri olarak elimizden geldiği kadar bu güzellikleri yansıtacağız. Hep beraber önce kendi ülkemizi tanıyacağız ondan sonra da yurt dışından turist ağırlayacağız. Ama ilk başta kendi ülkemizi kendimizin benimsemesi lazım. Organizasyonun meyvesini bu yıl almasak bile önümüzdeki yıl mutlaka alırız” şeklinde konuştu.

Misafirlere anlatacağız

TÜRSAB Kültür Komitesi üyesi Özlem Ölteş, “Bu ziyaretin tabiî ki bir geri dönüşümü olacaktır. Bildiğiniz gibi uzun süredir Doğu ve Güneydoğu illerindeki bazı illeri programlarımızdan çıkarmak zorunda kaldık. Çünkü biz dahi gelemiyorduk. Bu üzücü bir durumdu. Bu bölge bizim için ve Türkiye için önemli bir yere sahiptir. Şimdi el birliği ile bu kentin tekrardan gündeme getirmek ve insanların kafasındaki o ön yargıyı yıkıp algıyı değiştirmek lazım. Bu algının değişmesi de yine birlikten geçecek. Biz burada gördüklerimizi gittiğimiz her yerde aktaracağız. Diyarbakır çok gelişmiş ve güzel buldum. Bize gelen misafirlere bunları aktaracağız. İnsanlar bakacak genel duruma ve bu güvenli ortamı gördüklerinde gelmeye başlayacaklar. Gelen kişiler problem yaşamadıklarını gördüklerinde arkasından insanlar daha fazla gelmeye başlayacak” dedi.

 

Turistler korkuyor

Juliy Turizm Departman Müdürü Kerem Gökçe; “Geç kalınmış bir çalışma. Diyarbakır kendi başına muhteşem bir kent. GAP turu yapmak istiyorsanız mutlaka Diyarbakır olmalı. Güneydoğu ve Doğu kültürünü birbirine bağlayan bir yer. Son yıllarda üzücü olaylardan sonra Diyarbakır destinasyonlardan çıktı. Biz GAP turlarına hiç ara vermedik devam ediyoruz. Ama Diyarbakır Tur programlarımızda yok. Bunun nedeni psikolojik. Turistler Diyarbakır’a geldiğinde hala korkuyorlar. Gelirken ve giderken çok ciddi polis aramaları var. Turist kafileri bunu görünce rahatsız olur ve gelmek istemez. Biz Diyarbakır’da şuan konaklama yapamıyoruz. Turistlere Hasan Paşa Hanı ve Ulu Camiyi gezdirip geri götürüyoruz. Daha öne iki gün konaklama yapıp kentten öyle ayrılıyorduk. Turistin burada olması ve Diyarbakır esnafına para kazandırması gerekiyor. Çarşıda rahat dolaşıp para harcaması gerekiyor. Kent umarım en yakın zamanda eski günlerine kavuşur. Acenteci arkadaşların çoğu Diyarbakır’ı programına tekrar alacak. Bu kentin uluslararası hava alanı var ve farklı yerlerden sürekli uçuşlar oluyor. Diyarbakırsız bir GAP Turu her zaman eksik kalır. 130 otobüslük GAP turu yapacağız. Gelen turistler Diyarbakır’ı görebilmek için ayrıca gelecekler. Diyarbakır’daki bütün kurumlar el ele verecek, turizm tekrar canlanacak, bizde Diyarbakır’a çok turist getireceğiz. Yakın zamanda çok büyük turist getireceğimizi umut ediyorum” diye konuştu.

Ön yargıların kurbanı olan şehir

Kültür Turizm ve gezi yazarı Cüneyt Sağdıç’da, “Bu gezi ile bütün arkadaşların düşünceleri değişecek, özelikle ilk gelenlerin. Gazetede yazarken ön yargıların kurbanı olan bir şehir diye yazacağım. Nedeni Diyarbakır hakkında insanların çok fazla ön yargısı var. Halbuki dün her tarafını dolaştım. İnanılmaz bir metropol şehir. Her taraf çıvıl çıvıl. Ana akım medyada bize gösterilen Diyarbakır ile bu kentin hiçbir alakası yok. Burada hayat muhteşem gözüküyor. Biz bunu aktaramıyoruz. Halbuki insanlar buraya gelirse çok farklı şeyler yaşayacaklar. İnanılmaz bir tarih ve kültür var. Gezilecek çok yer var. Bir iki gün yetmez. Bu geri kalmışlık sadece Diyarbakır’a özgü değil, Mardin, Urfa ve diğer illerde devre dışı kaldı. Acenteciler olarak bu ön yargıları kırmak lazım. turist geldiği zaman ön yargılar yıkılır. Kentin tanınması açısından turistin gelmesi çok önemli. Yoksa televizyondan izlediğimiz görüntülere muhtaç kalırız, oda bizi ötekileştirir. Bu etkinliğin kısa vadede bir dönüşü olmaz. Ama uzun vadede bir getiri olacaktır. Çünkü burada 20’ye yakın tur şirketlerinin temsilcisi var, koordineli bir şekilde bunlar yapıldığı zaman ve basın buranın gerçek yüzünü gösterirse biz bu turları aktifleştirirsek mutlaka faydası olacaktır” dedi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.