Rojava: KCK-KDP mutabakatı...

Rojava: KCK-KDP mutabakatı...
Rojava almış başını gidiyor. Kürtler bir araya gelirlerse, Rojava’ya tanıklık etmenin, akabinde çözüm bekleyen diğer sorunları kolaylaştırmanın tarihsel hazzını yaşarlar.Yapmazlar ise...Vay hallerine...

Fehim IŞIK

Rojava’da sıkıntılı bir süreç yaşandığını son dönemlerde daha net görmeye başlamıştık. Özellikle PYD Eş Başkanı Salih Müslim’in oğlunun taziyesinden sonra Irak Kürdistanı Bölgesi’ne geçişinin engellenmesi, yaşanan sıkıntıyı dışa vuran önemli bir etkendi. Sıkıntıların vardığı boyutu anlamamız açısından en ciddi işaret ise Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani’nin Diyarbakır ziyaretinden önce yaptığı açıklamaydı. Barzani, sert bir açıklama yaparak Rojava’da bir devrim yaşanmadığını, PYD’nin rejimle hareket ettiğini söylüyordu, açıklamasında.
Elbet eleştiri ve suçlamalar tek taraflı değildi. PYD ve PKK’ye yakın kesimler, hatta bazen bu yapıların önde gelen yöneticileri de KDP ve Barzani’ye yönelik ciddi eleştiri ve suçlamalar yöneltiyorlardı. Bu kesimler arasında KDP’nin Türkiye ile stratejik ortaklık geliştirdiğini ve Rojava’yı kendi öznel çıkarlarına kurban ettiğini iddia edenler ağırlıktaydı.
Tablo elbet olumsuzdu ve Kürtlerin Sırat’ın üstünden neredeyse cehennem ateşine düşmesini de beraberinde getirecekti.
Hal böyle iken geniş bir kesimin dikkatinden kaçan bir söyleşi basına yansıdı geçenlerde. Her sözü Mesud Barzani’nin sözü olarak kabul edilebilecek bir siyasetçi, Kürdistan Bölgesi Başkanlık Divanı Başkanı Fuad Hüseyin, Rudaw televizyonuna konuşmuştu. Fuad Hüseyin bu söyleşisinde, Ulusal Kongre’nin toplanamamasına dönük bir soruyu yanıtlarken Rojava’nın her şeyin kilidi olduğunu söylüyordu. “Batı Kürdistan’daki sorunlar çözülmeden Kürt Ulusal Kongresi toplanmayacaktır” diyen Hüseyin’in satır arası söylediklerinden anlıyorduk ki yalnız Ulusal Kongre değil Türkiye’deki çözüm süreci de dahil birçok yol Rojava’dan geçiyordu.
Verilen mesaj açık ve netti: Sorunların aşılması için KCK ve KDP’nin mutabakatına ihtiyaç vardı.
Peki bu mutabakat nasıl olacaktı?
Hiç kuşkusuz KCK ve KDP’nin görüşmesiyle.
Fuad Hüseyin, PKK ile KDP arasındaki ilişkinin boyutuna dönük bir soruya da iki güç arasında aracıya ihtiyaç duymadıklarını belirten kısa ve öz yanıt veriyordu: “Evet. Qandil ile İlişkilerimiz var.”
Bu röportajdan birkaç gün önce Batı Kürdistanlı iki cephe Qamışlo’da ortak bir toplantı yapmış, Kürt Yüksek Konseyinin aktifleştirilmesi, Geçici Yönetim ve Cenevre 2 konularını görüşmüştü. Akabinde 6-7 Eylül günlerinde ENKS (Suriye Kürdistanı Ulusal Meclisi), yani ağırlığını KDP’ye yakın partilerin oluşturduğu Batı Kürdistanlı siyasi partilerin oluşturduğu yapı bir araya gelerek kendi içlerinde tek ses olmaya çabaladılar. PYD’nin içinde yer aldığı MGRK (Batı Kürdistan Halk Meclisi) ise yaptığı açıklamada ENKS’nin kararını beklediğini söylüyordu.
Bu gelgitlerin yaşandığı bir aşamada ENKS içinde yer alan 3’ü KDP’ye yakın, 2’si ise PYD ile iyi ilişkileri de olan 5 parti ile PYD üst düzey yöneticilerinin Erbil’de bir araya gelerek Rojava’yı masaya yatıracakları basına düştü.
Rahatlamayı sağlayan açıklama birer gün arayla Fuad Hüseyin ile KCK’den geldi. Fuad Hüseyin yakın zamanda Salih Müslim ile Mesud Barzani’nin bir araya geleceğini açıkladı, KCK ise Mesud Barzani başkanlığında yapılacak Erbil toplantısına açık destek vereceğini söylüyordu.
Rojava’nın, tarafların bir türlü üzerinde uzlaşamadığı üç önemli sorunu var: Kürt Yüksek Konseyinin aktive edilmesi, Geçici Yönetim ve Cenevre 2’ye katılım...
Açıklananlara bakarsak KCK ile KDP arasında bir mutabakat oluşmuş durumda. Temmuz 2012 tarihli Erbil antlaşmasına bağlı kalacaklarını taraflar teyit ettiler. Şimdi bu teyit üzerinden aralarında PYD’nin de olduğu 6 partinin liderinin gözlemcilerin katılımıyla bir araya gelmeleri bekleniyor. 
Tarafların en başta uzlaşmaları gereken başlık Erbil Anlaşması...
Taraflar Erbil antlaşmasını revize eder, en asgari taleplerde birleşir ise sorun yok.
Yaparlar mı?
Bunca badireyi atlatan siyasal çizgiler uzlaşının sonuçlarının ne olacağını, nereye varacağını çok iyi biliyorlar.
Bu yüzden yaparlar, inancındayım...
Daha açık bir ifadeyle, yapmak 
zorundalar...
Rojava almış başını gidiyor. Kürtler bir araya gelirlerse, Rojava’ya tanıklık etmenin, akabinde çözüm bekleyen diğer sorunları kolaylaştırmanın tarihsel hazzını yaşarlar.
Yapmazlar ise...
Vay hallerine...

www.evrensel.net

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.