4 bin yıllık Maden, 10 yılda batırıldı

4 bin yıllık Maden, 10 yılda batırıldı
Tarihte Milattan önce ilk madenin işlendiği yer olarak bilinen ve Huri, Mittani krallıkları ile Roma İmparatorluğu ve Anadolu Selçuklularının önemli kentlerinden olan Elazığ'ın Maden ilçesi 10 yılda batırıldı.

ELAZIĞ - Eskiden 4-5 bin işçinin çalıştığı, 3 tane sineması, tenis kortu bulunan ilçede şimdi in-cin top oynuyor. 30 bin olan nüfus şu anda resmi rakamlara göre 5 bin. Ancak halk, ilçede bu sayının çok daha altında kişinin yaşadığını, ilçenin belde statüsüne düşmemesi için bilerek nüfusun fazla gösterildiğini belirtiyor.Kışın, soğuk ve yoğun kar yağışı nedeniyle köylerden birkaç aylığına gelip ilçeye yerleşenlerle birlikte ilçenin nüfusu kalabalık görünürken, yazın ise ilçe tamamen boşalıyor. Tek bir geçim kaynağı olan ve onun da özelleştirilmesi ile can damarı kesilen Maden ilçesi, şu an ayakta kalmak için yaşam savaşı veriyor. İlçenin ilk girişinde boşaltılan evler göze çarpıyor. Kimisi terk edilmiş, kimisi kapısına kilit vurulmuş. Bazı yerlerde mahallenin yüzde 95'i göç etmiş. Evlerin fiyatı 3-4 bin liraya kadar düşmüş. Yaşam kaynağı kalmayınca halk çareyi Elazığ, Diyarbakır ya da batı illerine göç etmekte buluyor. İlçede genç nüfus hemen hemen yok gibi. Mahalle ve sokakları dolaştığınızda yaşlı ve emekli insanlardan başka ilçede genç kalmamış.

Tenis mahallesi

Maden ilçesini ayakta tutan bakır madenleri, aynı zamanda hem Maden ilçesinin hem de Amed merkez ve Ergani ilçesinden işçilerin ekmek kapısı olmuş yıllarca. İşletmeler tam teşekküllü çalıştığında binlerce işçinin çalıştığı bakır işletmelerinde sabah 6, öğleden sonra 2, akşamda 10'da olmak üzere 3 vardiya halinde çalışma sürermiş.İlçede hem ekonomi, hem sosyal hayat bakır işletmeleri sayesinde canlanmış. 30 yıl önce bile ilçede 3 sinema, 5 umumi hamam ve tenis kortu varmış. Halen bile, o zamanlar Tren İstasyonu yanındaki mahalle, dışarıdan gelen maden mühendisleri için açılan tenis kortu sayesinde Tenis Mahallesi olarak biliniyor."Fabrika düdüğü çaldığı zaman işçiler akın akın fabrikadan çıkarlardı. İnsan kalabalığından geçilmezdi. Vardiya sonrasında çıkan işçiler manavını, bakkalını, berberini, lokantacısını, kasabını, fırınını sevindirirdi. Çünkü takır takır işleyen bir ekonomisi vardı. 3 sinema vardı. Her birinde ayrı film oynatılırdı. Kadınlar sadece onlar için tahsis edilmiş otobüslerle sinemaya giderlerdi. Ancak şimdi ne sinema kaldı, ne sinemaya giden" diye anlatıyor yaşlılar 25-30 yıl önce ile şimdiki durumu. Maden'de ise hayat şimdi durmuş.

İlçeyi dolaştığınızda hayalet bir şehre geldiniz intibası uyanıyor. İlçede esnafların yüzde 90'ı kepenklerini kapatmış. Kimi kirasını ödeyemiyor, kimi çalıştığı işçilerin sigortasını kesmiş. Halk bunun tek nedenini özelleştirme olarak gösteriyor.1995 yılında Eti Bank'ın elinde olan bakır işletmeleri 'zarar ediyor' gerekçesiyle kapatılmış. İlk darbeyi halk o zaman almış. İşçiler işten çıkarılmış. Ardından fabrikada kuşkulu bir yangın çıkmış. Ve sonrasında dönemin başbakanlarından Tansu Çiller'in eşi Özer Çiller'in de ortak olduğu Ber-Oner firmasının fabrikayı satın almasıyla ilçe tamamen buradan gelen kaynaktan yoksun kalmış. Devletin elinde iken kurulan ocaklarda işletilen bakır madeni burada eritip kütle halinde buradan piyasaya sürülürken, Ber-Oner firması ise işçileri çıkararak, bakırı cevher halinde sadece konsantre edip toz haline getirdikten sonra ihraç etmeye başlamış. Bu iş için de işçi sayısını 130-150'lere düşürmüş. Ber-Oner firmasının ardından ise fabrikayı işleten Yıldızlar Holding de aynı yöntemle, bakır madenini konsantre ettikten sonra kamyonlarla İskenderun Limanı'na oradan da Çin, Japonya, Finlandiya gibi ülkelere ihraç ediliyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.